Söylemem gereken bir şey var перевод на французский
1,307 параллельный перевод
Sana söylemem gereken bir şey var. Tony'ye Oxford'daki eski okulundan okutmanlık teklifi geldi.
Je viens te dire qu'on a proposé à Tony un poste de professeur à son université d'Oxford.
Sana söylemem gereken bir şey var.
A moi de te dire quelque chose.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Je dois te parler.
Ve sana söylemem gereken bir şey var.
Et je ne trouve qu'un mot á te dire
Sana söylemem gereken bir şey var.
Et je ne trouve qu'un mot á te dire
Sana söylemem gereken bir şey var.
J'ai quelque chose à te dire.
Bu sabah söylemem gereken bir şey var.
- J'ai une annonce à faire.
Bak Cordy, beni duyamadığını biliyorum ama sana söylemem gereken bir şey var.
Cordy, je sais que tu ne m'entends pas, mais j'ai un truc à te dire.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Je dois te dire un truc.
"Julie, sana söylemem gereken bir şey var."
Julie, il faut que je te dise.
- Sana söylemem gereken bir şey var.
- Je dois te dire un truc.
Karen, sana söylemem gereken bir şey var.
Karen, faut que je te dise un truc.
... sana gerçekten söylemem gereken bir şey var.
il y a quelque chose dont je dois te parler.
Sana söylemem gereken bir şey var.
J'ai quelque chose à vous dire.
Charlotte? Sana söylemem gereken bir şey var.
Je dois te dire quelque chose.
Evet, sana söylemem gereken bir şey var.
Il y a quelque chose...
Söylemem gereken bir şey var.
Natalie, je dois t'avouer quelque chose. Non, ne me dis rien.
Sana söylemem gereken bir şey var anne.
Je dois te dire quelque chose, maman.
Sana şimdi söylemem gereken bir şey var ann.
Ann, je dois te dire quelque chose, et te le dire maintenant.
Hayır, hayır, Buddy, sana hemen söylemem gereken bir şey var...
- Non, c'est à moi de te parler.
Söylemem gereken bir şey var. Söylemesi çok zor bir şey.
Je vais te dire une chose qui n'est pas évidente à dire.
Sana söylemem gereken bir şey var. Duymak zor gelecek, iyi dinlemelisin.
J'ai quelque chose de dur à te dire alors sois forte, d'accord?
- Sana söylemem gereken bir şey var.
Il y a quelque chose que je dois vous dire, Matthew.
Size söylemem gereken bir şey var.
J'ai quelque chose à vous dire.
Uzun sevdiğini biliyorum... Fakat söylemem gereken bir şey var.
Je sais que tu aimes les buissons bien fournis, mais tu dois savoir ceci.
Tamam. O halde sana söylemem gereken bir şey var, Lindsay.
Ok, alors j'ai quelque chose à te dire Lindsay.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Il faut que je te dise quelque chose.
Ama söylemem gereken bir şey var.
Mais j'ai quelque chose à te dire.
Pam, sana bu küçük adam hakkında söylemem gereken bir şey var.
Attends un peu. Pam, il faut que je te parle de ce jeune garçon.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Il y a une petite chose que je voudrais te dire.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Je dois te dire quelque chose.
Julia, sana söylemem gereken bir şey var. Öfkelenme, sadece dinle.
Julia, je dois te dire une chose.
Sana söylemem gereken bir şey var ama benim hakkımdaki fikrin değişebilir.
J'ai un truc à te dire, ça peut changer ton opinion de moi.
Ama söylemem gereken bir şey var.
Mais il y a une chose que je tiens à te dire.
Tatlım, sana söylemem gereken bir şey var.
Mon chéri, j'ai quelque chose à t'annoncer.
Söylemem gereken bir şey var.
J'ai quelque chose à dire.
Anne, sana söylemem gereken bir şey var.
Maman, j'ai quelque chose à te dire.
Bir dakika. Söylemem gereken bir şey daha var.
Attendez, je dois vous dire quelque chose.
Jane, sana söylemem gereken bir şey daha var.
Il y a autre chose.
Tigre, sana söylemem gereken bir şey var.
J'ai un aveu à faire...
Ray, ben Karen. Söylemem gereken bir şey var.
Ray, c'est Karen.
Trinity söylemem gereken bir şey var.
J'ai quelque chose à te dire.
Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var.
J'ai une révélation à te faire.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Je voulais te dire quelque chose.
Benim için çok geç olduğunu biliyorum, ama söylemem gereken bir şey var.
Mais maintenant, j'espère que je pourrai vivre différemment du passé.
Anne, sana söylemem gereken bir şey var.
Écoute maman, il y a un truc que je dois te dire.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Il y a quelque chose que je dois te dire.
Clark sana söylemem gereken bir şey var.
Je dois te dire quelque chose.
- Söylemem gereken bir şey daha var.
- Je voudrais aborder une autre question.
Bir yere gitme, sana söylemem gereken çok önemli bir şey var.
Ne pars pas. J'ai quelque chose de très important à te dire.
Sana söylemem gereken çok muhteşem bir şey var. İşte buradayım.
J'ai une splendide nouvelle!