Tano перевод на французский
181 параллельный перевод
Hayır, hadi Tano'yu ezelim, bir baksana!
Non, renversons plutôt Tano.
Kendini kral zannediyorsun ama Battagghi idareyi ele alınca hepiniz altınıza sıçmaya başlıyorsunuz.
Toi et tes amis! Si on parle de Tano "Battant", vous vous pisse dessus. Tais-toi!
" Don Tano'yu kutlarım.
" On vous baise les mains, don Tano.
- Sakin ol, hadi gidelim. - Tano!
- L'oncle Tano!
"Hadi, Tano'yu selamlayalım!" "Seni görmek güzel, Peppino, ve seni de, Giovanni."
"Bonjour, oncle Tano! " Mes respects, Peppino! "Mes respects, Giovanni!"
Ve bu da babam, Don Luigi Impastato. Bu, Don Saro, çok ama çok önemli bir adamın kuzeni, yani Tano'nun!
Et celui-là, c'est mon père, don Luigi Impastato, celui-ci, c'est don Saro, cousin de quelqu'un de plus important qui s'appelle Tano.
Oturan Tano, Cinisi sömürgesinin mükemmel Vali'si!
Tano-Assis, gouverneur excellentissime de la colonie de Cinisi.
- Tano seninle bir kahve içmek istiyor. - Nerede?
Tano t'invite à prendre un café.
Mafya Şehri'nin Büyük Şefi, Oturan Tano!
Le grand chef Tano-Assis, grand chef de Mafiapolis.
Amerika'dan gelerek, Don Tano'ya "tomarla dolar" getiren bir grup dost!
Des amis qui viennent d'Amérique pour apporter des dollars à don Tano.
6 milyonun hepsi Tano'nun cebinde, çünkü Cinisi'nin Kralı o!
Six milliards pour don Tano! Pas une feuille ne bouge sans son accord.
Mafya Şehri'nin Büyük Şefi, Oturan Tano'nun katkılarıyla!
Parole de Tano-Assis, grand manitou de Mafiapolis.
Devam et, dua et, Don Tano. Don Oturan Tano'nun inancı büyüktür.
Don Tano-Assis prie lui aussi, c'est un homme de grande foi.
Onu ve Mafya Şehri'nin sakinlerini affediyoruz, Don Tano, seni affediyoruz!
A lui et à tous ceux de Mafiapolis. Don Tano, on te pardonne!
! Tano'ya bir şey almıştım.
J'ai un cadeau pour Tano.
Cinisi'ye döndüğünde, bu hediyeyi verip, şöyle söyleyebilir misin :
Quand tu rentreras au pays, va voir Tano, donne-lui ce cadeau et dis-lui :
Ayrıca, şunu da unutma, Tano aklıselim bir insandır.
De plus, avec Tano, on peut parler.
- İyi ki döndün. - Nasılsın, Tano?
- Tu as bien fait de rentrer.
Evet, biliyorum, Tanrı'ya şükür, Tano'yu herkes seviyor.
Je sais, Tano, tout le monde l'aime, Dieu merci.
Reis Tano kravat takacak!
Tano, le vacher avec une cravate?
"Tano neden dostu Impastato'yu onurlandıramıyor?"
"Pourquoi Tano ne peut pas honorer son ami Impastato?"
Ama her şeyden önce, dostu Impastato'nun cenazesine Tano'nun katılmasını neden istemediklerini anlamaya çalıştım.
Et surtout pourquoi on ne voulait pas de Tano aux obsèques de son ami, Luigi Impastato.
" Soluk benizli Oturan Tano ;
" Tano-Assis, visage pâle,
"Soluk benizli Oturan Tano ; silah ve eroin kaçakçılığı uzmanı."
"Tano-Assis, visage pâle, expert en armes et trafic d'héroïne."
Punta Raisi'den geçen tüm uyuşturucuyu gümrükten Tano mu sokuyor?
toute la drogue qui passe par Punta Raisi, c'est Tano qui en fait le trafic?
Punta Raisi kırsalındaki tüm gizli imalathaneler Tano'ya mı ait?
Alors toutes les raffineries cachées dans la campagne appartiennent à Tano.
Eğer öyleyse, bu Tano tam bir canavar. O bir şeytan, gaddarlığın ta kendisi ; Tano tam bir iblis demektir!
Mais alors, ce Tano est un monstre, c'est le diable, la méchanceté, il est méchant!
Tano'yu tüm bunları yaparken görmüş mü?
Il a vu Tano faire ces choses?
Tano'yu hiç uyuşturucu sokarken görmüş mü?
Il a vu Tano acheter de la drogue?
"Tano, iş bulmama yardım et."
"Trouve-moi un travail. " Je n'en ai pas.
"Tano, yemek bulmama yardım et." diyişini düşündüm.
Donne-moi à manger. "
Peki Tano Badalamenti ne yapar?
Que fait Tano Badalamenti?
Ve bunların hepsi "Soluk benizli Oturan, silah ve eroin kaçakçılığı uzmanı Tano" sayesinde olur.
Et tout ça, grâce à qui? A "Tano-Assis, visage pâle, expert en armes et trafic d'héroïne."
Endişelenmene de gerek yok, çünkü Tano seni de koruyacak. Eşek gibi, katır gibi anırmaya devam edebilmen de sadece Tano sayesindedir.
Et tu n'as rien à craindre, parce que Tano te protégera, parce que c'est Tano, et lui seul qui te permet de brailler... comme un âne.
Tano'dan sana bir haber getirdim.
C'est Tano qui m'envoie.
Benim adım K'tano.
Je m'appelle K'tano.
- K'tano bir ordu öneriyor.
- K'tano nous propose une armée.
Bu nedenle K'tano'nun yardımımıza ihtiyacı var.
Voilà pourquoi K'tano a besoin de nous.
Bu K'tano'nun nasıl hayatta kaldığını da açıklıyor.
Ca explique que K'tano ait survécu.
Imhotep belki önemsiz bir Goa'uld idi, ancak K'tano büyük bir lider.
Imhotep était peut-être un obscur Goa'uld, mais K'tano est un meneur d'hommes.
- K'tano ile konuşmaya geldiniz.
- Vous venez parler à K'tano.
K'tano'nun tecrübesine sahip bir savaşçı... başka Jaffa'nın ruhunu ve sadakatini görebilir.
Expérimenté comme l'est K'tano, il lit dans l'âme d'un Jaffa oû va sa loyauté.
Beni bağışlayın, Üstad, ancak K'tano'nun öğrettiğine göre savaşçı yalnızca zafere odaklanarak saldırmalı, kendi hayatta kalmasını düşünmemelidir.
Pardon, mais K'tano enseigne qu'il faut frapper dans le seul but d'être victorieux sans penser à sauver sa peau.
K'tano eğer özgür olmak istiyorsak ölmeye istekli olmamız gerektiğini öğreti.
K'tano nous enseigne qu'il faut être prêt à mourir pour être libre.
K'tano döndü!
Voici K'tano.
Eğer K'tano tam olarak anlaşmayı yerine getirmezse, siz cephaneyi vermeyebilirsiniz.
Si K'tano ne fait pas le nécessaire, nous n'aurons plus de munitions.
- K'tano.
- K'tano.
Tano'yu ezmek mi istiyorsun?
Tu veux renverser Tano?
Öyle değil mi, Tano?
Pas vrai, Tano?
- Tano mafyadır!
- Tano est un mafieux!
O kadar önemsizsin ki, Tano için sadece bir komedi malzemesisin.
Tano, tu le fais rire, tes insultes ne le touchent pas.