Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ T ] / Teslimat

Teslimat перевод на французский

2,413 параллельный перевод
Bölümüm gelmiş geçmiş en inanılmaz Noel teslimatını yaptı.
Mon service a réalisé le meilleur Noël de tous les temps.
Teslimatı bugün yapmak mümkün olsaydı...
S'il y avait un moyen de procéder au largage cette nuit...
- Bir teslimatınız var.
- Vous avez une livraison.
Ginger, bir teslimatımız var!
Ginger, il y a une livraison!
Teslimatın hep geç saatte mi olur?
Il y a des livraisons si tard?
Zarahoui öldü, İranlılar mal teslimatını yapamayacaklar.
Zarahoui est mort et les Iraniens ne seront pas livrés.
Sebep her zaman paradır. Peki, ya Kenneth? O teslimatın garantisini verebiliyor mu?
- Et Kenneth, il peut garantir la livraison?
Gündoğumundan önce teslimatı gerçekleştirin. Rahat olun.
Assure-toi que tout partira pour Zhengzhou avant l'aube.
Özel teslimat!
Livraison spéciale!
Teslimat programı bu.
Il s'agit d'un calendrier de livraisons.
Bir teslimat istediniz mi?
Vous avez une livraison à faire?
Evet, önceki teslimat güzeldi.
Oui c'est la dernière livraison.
On yaşımdayken bakkaldan teslimat yaparken nam yaptım.
J'avais cette réputation. J'étais livreur, enfant.
Teslimat aslında. Spade için.
Non, une commande pour Spade,
Daha fazla kaçık teslimat yok!
Pouah, encore une autre blague!
Buna karşın, Fry'ı tahtanın üstüne birkaç tekerlek yapıştırarak geliştirdim, böylece Leela ve Bender onsuz bir sonraki teslimatı daha kolay yapabilir.
En tout cas, j'ai fait un meilleur Fry en fixant des roues sur une planche, alors Leela et Bender pourront facilement faire la prochaine livraison sans lui.
Şimdiki teslimatımız tehlikeli başka bir gezegene değil.
Notre prochaine livraison n'est pas à destination d'une dangereuse planète.
Teslimat, Long Long Island'a.
Le paquet doit être livré à Long Long Island.
Francis X. Clampazzo için bir teslimat var.
Livraison pour Francis X. Clampazzo?
İlk teslimatına çıkıyorsun hem de Ay'a!
C'est le temps de faire ta première livraison... sur la lune!
Ve tek ihtiyaçları olan birinin teslimatı yapması. - Eric.
Ils ne cherchaient qu'un coursier.
Gizemli kadınımız gündelikçi Munoz'u alıyor ki kendileri kayıp adam Chambers'a bir teslimat yaptıktan sonra ölü bulunuyor. Sonrasında, Chambers'ın sayısız çağrı aldığı ve bizim Medina'nın güzergâhına dair gizli bilgiler bulduğumuz bir motel odası kiralıyor.
Notre mystérieuse femme qui finit mort après sa livraison au disparu Chambers. et où on trouve des détails secrets sur l'itinéraire de Medina.
Fiyata teslimat da dahil.
Le prix inclu la livraison.
Teslimat mı?
La livraison?
Mutfak aletleri için çip teslimatı yapmıyoruz herhalde.
Je n'ai pas apporté ces puces pour un Cuisinart.
30 yılda teslimat zamanlarını yarıya indirip... Maliyetleri de üçte bire düşürdüler.
Ca a divisé par 2 les délais d'acheminement et par 3 les coûts de transport.
Belki ama - Pekala, Yosi olmadan teslimatı nasıl yapacağız?
Peut-être mais, comment on va faire sans Yosi?
Evet. Teslimat sorunu için aramıyorsun, değil mi?
T'appelle pas pour des problèmes, pas vrai?
Hayır. Çünkü teslimat sorunlarından nefret ederiz.
Parce qu'on déteste ça.
Teslimatı yapmak için amcamın fabrikası fazla mesai yapmaya hazır - ki dün gece Ben'in arayıp temsilciniz... olmam için yalvarmasını da hesaba katarsak... -... oldukça güzel bir şey.
L'usine de mon oncle est prête à faire des heures sup, c'est pas si mal, sachant que Ben m'a appelé hier.
Peki Gadzooks'un teslimatından sonra ne olacak?
On expédie Gadzooks et puis quoi?
Her zaman teslimat yapan çocuklara böyle yakın mısındır?
Vous êtes toujours si proche du livreur?
İsimsiz bir ihbar, beni doğu yakasındaki bir kokain teslimatına yönlendirdi.
On m'a filé un tuyau sur une livraison de cocaïne dans le East End.
Teslimat koşuşturması yaşıyoruz.
C'est une pluie de livraisons.
Teslimatı yapan onu hatırlıyor.
Le livreur se souvient de lui.
Binbaşı Tunney maskeyi giyecek ve teslimatı yapacaktı.
Le capitaine Tunney porterait le masque pour la livraison?
Kardeşin teslimatı yapmış.
Ta soeur est bien arrivée, elle a passé le message.
Bayan Page, size ikinci bir teslimat var sandım.
Mme Paige je viens de recevoir une deuxiéme livraison.
Şarap tüccarı neden teslimatı bizzat yapmamış Tanrı aşkına?
Pourquoi, je te prie, le vigneron n'a-t-il pu faire sa livraison en personne?
Evet? Teslimat var.
Livraison.
Teslimatını alacaksın.
Vous aurez votre livraison.
Özel teslimatınız geldi.
Hé, livraison spéciale.
- Bir milyon, teslimat ödemesi.
Un million, l'argent de la livraison.
Bize teslimat için borçlusunuz.
Vous nous devez l'argent de la livraison.
İlk olarak sen bana ayda bir kereden 200 kiloluk iki teslimat daha garanti edeceksin.
Comme pour le premier, vous me garantissez deux autres envois de 200 kilos, un par mois.
Üç teslimatın sonunda 15 milyon kar edeceğiz.
Au final, on aura encaissé 15 millions.
Güzel. O halde bize de, teslimat noktasına gidip onu yakalamak ve Finch'i bulmak kalıyor.
On l'attrape à la livraison, il nous emmène à Finch.
Teslimat gerçekleşti.
Paquet délivré.
Teslimat bu muydu?
C'est ça, la livraison?
- Evet. Sana teslimat kamyonetini kişisel işlerin için kullanmamanı söylemiştim
J'avais demandé de pas utiliser le camion à des fins personnelles.
Bu teslimat ne zaman yapıldı?
Quand avez-vous reçu ce lot?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]