Tlc перевод на французский
34 параллельный перевод
Aslında Anne'e TLC yazsam daha iyi.
Il te faut surtout des câlins d'Anne.
TLC'deki Left Eye'dan daha kötü.
Elle doit être pire qu'un cyclone.
Zavallaı çocuğun sadece biraz TLC'ye ihtiyacı varmış.
Ce pauvre vieux était juste en manque de tendresse.
Onlarda Stevie Wonder'i içeride tutacak kadar TLC var.
Tu as mis assez d'amour dans ses boules pour rendre la vue à Stevie Wonder.
Biraz TLC ile sanırım kurtarabilirim.
Je pense pouvoir la réparer.
TLC uzmanlık alanın, değil mi?
Réparer, c'est ta spécialité, non?
TLC şelalesi sloganını niye kullandınız?
Une chanson de TLC. Vous le faites exprès?
- Hayır. - TLC şarkısı değil miydi bu?
C'est une chanson des TLC.
Daha TLC'nin ne olduğunu bilemeden "toz olun" diyorsun.
"À pas de loup", c'est forcément TLC.
- TLC sözlerini söyleyip duruyorsun.
Vous citez TLC!
01 : 37, Bobby Mann K.K, biraz önce Broadway 57.
À 1 h 37, " TLC, je viens de voir
- K.K? ( * )
"TLC"?
Ona PTU vereceğim bir de TLC.
Je vais aller lui donner le PTU. et le TLC ( total lang capacity )
Donnie bugün kliniğe geldi ama düşündüm ki Holt ilgisinden yararlanabilir.
Donnie est venu à la clinique aujourd'hui mais je pense qu'il pourrait utiliser un petit Holt TLC.
Robert'ın en sevdiği şarkılar : TLC'den Creep.
Creep de TLC, Creep de Radiohead. "
Sihirbaz gibi. Biraz şefkat, kortizon ve büyücü hekimin yapabileceklerine inanamazsınız.
Et bien c'est fou ce qu'un petit TLC, de la cortisone et un docteur / sorcière peuvent faire
Huzura eremem ben öyle.
Je peux pas renier les TLC.
, TLC ve Oxygen'dim.
, TLC, et Oxygen. Relax, mec.
Kazara TLC'ye mi geçtin?
Accidentellement basculé sur une césarienne sur TLC?
Sevgili ile bakıldıktan sonra bunların üstesinden gelecektir.
Mais avec un TLC, il devrait s'en sortir.
Umut işte... TLC'nin Waterfalls şarkısının bir bölümü hala ezberimde.
Je connais par cœur les paroles de "Waterfalls" de TLC.
- Daha fazla sevgi ve ilgiye ihtiyacı var.
Extra TLC. Ouais.
- Biraz ilgiye hasretti sadece.
- Il lui fallait juste un TLC.
Ama benim TLC yorumumla şelaleri kovalamayacağız.
Mais avec ma marque de T-L-C, nous n'allons pas chasser les cascades.
# TLC - No Scrubs #
♪ No, I don t want no scrub... ♪
TLC'deki iki başlı kız gibi.
Comme la fille à deux têtes.
Bak, Julie. Lucy'ye çok fazla TLC koydum.
Julie, j'ai donné beaucoup d'amour à Lucy.
TLC!
TLC!
Polis departmanı TLC * ile irtibata geçip sabah ön tamponu hasarlı işe giden bir taksi olup olmadığını sordu.
La police a demandé si des taxis étaient rentrés ce matin avec l'avant endommagé.
Biraz TLC, biraz da protoform ile bir şeyciği kalmaz.
Un peu de TLC, un peu de protoforme, il ira bien.
TLC - Waterfalls
♪ Don't go chasing waterfall ♪
Biraz elden geçmesi gerek ama sağlam.
Ça a besoin d'un peu de TLC, mais ça va.
Biraz sıcak ilgiyle turp gibi olacaktır.
Un peu de TLC et elle se remplumera.
Fakat biraz itinayla, biraz alın teriyle tamamiyle kullanılabilir hale getirdik.
Avec un peu de TLC, un peu d'huile de coude, Nous l'avons à nouveau pleinement opérationnel.