Transilvanya перевод на французский
108 параллельный перевод
Transilvanya'lı... küçük kasabamızdan güzel bir ev satın almak ister..!
Sa grâce, de Transylvanie, veut acheter une belle maison dans notre petite ville.
Bana Transilvanya'daki şatomun yıkık duvarlarını hatırlatıyor.
Cela me rappelle les remparts délabrés de mon château en Transylvanie.
Transilvanya.
La Transylvanie.
Van Helsing. Gelişmemiş Transilvanya'da bile adını bildiğimiz çok ünlü bir bilim adamı.
Van Helsing, éminent scientifique connu jusque dans les coins les plus reculés de la Transylvanie.
Ama, eğer Dracula vampirse her gece Transilvanya'ya dönmesi gerekir.
Dracula devrait donc retourner tous les soirs en Transylvanie.
Transilvanya kraliçesi burada.
La reine de Transylvanie est ici ce soir.
Majesteleri, Transilvanya kraliçesi... ve Prens Gregor Hazretleri.
Sa Majesté la reine de Transylvanie... et son Altesse Royale le prince Grégor.
" Hele Transilvanya Prensi onu yanına çağırıp
" Quand le prince de Transylvanie
O gece, Transilvanya'nın kalbinin derinlerine inen Profesör Abronsius, gizemli araştırmalarının meyvelerini toplamak üzere olduğundan habersizdi. Orta Avrupa'nın derinliklerine yaptığı yolculukta sadık yardımcısı Alfred ona eşlik ediyordu.
Cette nuit, pénétrant au plus profond le cœur de la Transylvanie... le professeur Abronsius ne savait pas qu'il était sur le point de mettre un terme à sa quête mystérieuse pour laquelle il avait parcouru toute l'Europe centrale des années durant, accompagné de son unique et fidèle disciple, Alfred.
O gece Transilvanya'dan kaçan Profesör Abronsius yok etmeye çalıştığı kötülüğü yanında taşıdığından habersizdi.
Cette nuit, fuyant la Transylvanie le professeur Abronsius n'imaginait pas qu'il emportait avec lui le même mal qu'il avait voulu détruire.
Transilvanya vampirleri tarafından kullanışmış gibilerinden.
Une sorte de chose qui aurait pu être utilisée par un vampire de Transylvanie.
Transseksüel Transilvanya'dan
De Transsexuel, Transylvanie
Transilvanya'dan
Transylvanie
Transilvanya'ya ne zaman döneceğiz? !
Quand allons-nous rentrer en Transylvanie?
Transilvanya'ya dönüyoruz
Nous rentrons en Transylvanie
Anlayacağın, "biz" dediğimde Transilvanya'ya döneceğiz diye aslında Magenta ve kendimden bahsediyordum.
Quand j'ai dit que "nous"... allions retourner en Transylvanie... je pensais à Magenta et à moi-même.
Biz bütün evi Transilvanya galaksisindeki Transseksüel gezegenine ışınlamak üzereyiz.
Nous allons ramener cette maison... sur la planète Transsexuel... dans la galaxie de Transylvanie.
Geçen kış isyanlarla uğraşmaktan, Transilvanya'nın tamamını ancak toplayabildim.
Vu les révoltes de l'hiver dernier, je pourrais rassembler toute la Transylvanie.
Transilvanya'ya vardığında ona git ve dediğimi yap.
Quand tu arriveras en Transylvanie, va chez lui et fais ce que je t'ai dit de faire. En cachette.
İhtiyar Mircea'nın adamlarından biri burada, Transilvanya'da, tahtı gözlüyor.
Oui, un des petits-fils de Mircea le Vieux est ici en Transylvanie, guèttant le trône.
Talep ettiği şeyler Transilvanya sınırlarında barışı sağlayacaktır.
Les choses qu'ils demandent assurera la paix aux frontières de la Transylvanie. Son désir est aussi le mien.
Kral'ın ordusu her iki taraftan vurulunca çökecektir. Transilvanya'yı da sancak yapacağım.
Prise des deux côtés, l'armée royale sera anéantie.
Transilvanya ve Macaristan'ı iyi tanırım.
Je connais très bien la Transylvanie et la Hongrie.
Eğer kabul ederseniz, size Transilvanya'yı bırakarak hatamı telafi etmek isterim.
Si Votre Majesté voulait, je pourrais expier mes erreurs en te rendant la Transylvanie.
Transilvanya sizin elinizde olursa Macaristan'ı fethetmeniz kolaylaşacaktır.
Et quand elle sera entre tes mains, tu pourras facilement soumettre la Hongrie.
Madem Mehmed'e Transilvanya ve Macaristan'ı vermek istiyordu, neden bunu en başında yapmadı?
S'il voulait donner à Mehmed la Transylvanie et la Hongrie, pourquoi ne l'a-t-il pas fait dés le début?
Transilvanya'da kurtlar vardır.
Il y a des loups en Transylvanie.
- Transilvanya toprağı.
- De la terre transylvanienne.
Ama unutmayın... bensiz, Transilvanya pazartesi geceleri Bükreş kadar... heyecan verici olmayacak.
Mais rappelez-vous ceci : Sans moi la Transylvanie sera aussi intéressante que Bucarest un lundi soir.
Şey, o sizi Transilvanya Kıraliyet Ordusu'nda bir albay yapabilir.
Il pourrait vous faire colonel dans l'armée royale transylvanienne.
Tıp okulunu nerede bitirdin sen, Transilvanya'da mı?
Un chirurgien! Où as-tu fait tes études? En Transylvanie?
Hikayemizin başlamasından yüzyıl önce Transilvanya karanlık bir çağdaydı.
Cent ans avant le début de cette histoire, la Transylvanie vivait une époque de ténèbres.
Bu sırada Transilvanya'da gizli ejder tarikatından bir şövalye ortaya çıktı.
De Transylvanie surgit un chevalier roumain.
Ama hemen Transilvanya'ya gitmek zorundasın.
Gagnez immédiatement la Transylvanie.
Sormamda bir sakınca yoksa, Bay Renfield'a Transilvanya'da gerçekte ne oldu?
Pardonnez-moi, qu'est-il arrivé à M. Renfield en Transylvanie?
Transilvanya, Moldovya ve Bukovina eyaletlerine sınır noktasında.
Aux confins de la Transylvanie, La Moldavie et la Bukovine dans les Carpates.
Yurtdışından, Transilvanya'daki bir iş gezisinden dönerken tam bir akıl hastalığına yakalanıyor. Şu anda bir çeşit kana susamışlık isteğine takıntılı.
Il revient d'un voyage d'affaires en Transylvanie, perd ses facultés mentales et souffre d'une obsession sanguinaire.
Transilvanya'dayız ve Transilvanya İngiltere değil.
Nous sommes en Transylvanie, et ce n'est pas l'Angleterre.
Ve şimdi sizi Transilvanya'da bir şatoya götürüyoruz. Dikkat edin.
Nous vous emmenons maintenant dans un château, en Transylvanie.
Transilvanya'da vampirler yok muydu?
Pas de vampires en Transylvanie?
Başım çok dönüyor.Transilvanya yollarına pek alışkın değilimde
J'avoue ne pas être habitué aux routes transylvaniennes.
İzin verde seni eski bir transilvanya tekniğiyle rahatlatıyım.
Je vais vous montrer une méthode de relaxation transylvanienne.
- Transilvanya Kültürü varmı? - Hayır.
Vous avez Le Folklore transylvanien?
Çoğu Transilvanya'nın dağlarına kaçtı ; ancak kendim dahil olmak üzere daha zevk sahibi olanlar, Afrika üzerinden güneye gidip, Atlas Okyanusu'nu geçerek
La plupart se réfugièrent dans en Transylvanie mais les plus raffinés, dont je faisais partie, allèrent en Afrique, puis au milieu de l'Atlantique sur une île retirée du Triangle des Bermudes.
Transilvanya yakınlarında bir yer.
Il vient d'un coin proche de la Transylvanie.
Bu sabah sanki Transilvanya yarasasıydım.
Je suis une chauve-souris aujourd'hui.
Transilvanya'da ve Karadeniz'in Varna ve Galaz limanlarında birden bire bir veba salgını başladı. Salgın.
Peste.
Szilagy'nin ayaklanması aşağı Transilvanya'nın tamamına yayılmış durumda.
La révolte de Silaghi s'est étendue à tout le sud de Transylvanie.
Transilvanya'da oldukları sürece Kral'ın koruması altındalar.
Aussi longtemps qu'ils seront en Transylvanie, ils seront sous la protection du roi.
Askerlerim Moldova ve Eflak'tan sonra Transilvanya'ya geçecek.
De Moldavie et de Valachie, mes soldats passeront en Transylvanie.
Kışı orduyla Transilvanya'da geçireceğiz.
Je ne vais pas faire revenir les soldats.