Tres перевод на французский
4,671 параллельный перевод
Tamam, hadi, başlayalım.
Tres bien, allez, c'est parti.
Tamam, bitti.
Tres bien, c'est bon!
Çok anneselim.
Je suis tres maternelle.
Pekala, geri çekilin!
Tres bien, restez derrière!
Onları bu küçük tüpler içinde satıyorlar, bu da onları fırlatmayı çok kolaylaştırıyor.
Elles sont dans ces petits tubes, ce qui rends tres facile de les faire gic'- -
Burası gerçekten hoş bir yermiş.
Tres bel endroit que vous avez.
Tamam!
Tres bien!
Eğer dayanağınız buysa, pek de sağlam değil.
Si c'est vraiment votre argument, il n'est pas tres retentissant.
Bunların hepsi iyi ve güzel, ama biz Yol Savaşçısı yapabiliyoruz.
C'est tres bien, mais nous pouvons faire le guerrier de la route.
Her zaman risk vardır ama bunda çok düşük.
Les gens nous demandent toujours ce genre de choses mais le pourcentage d'accident est tres faible
Gerçeği öğrenmemiz gerekiyor. Hem doktor riski az dedi.
On a besoin de cette information, et comme le dit le doc, le risque est tres faible
İçim rahat etmedi bir türlü çünkü nerede olduğumu bile bilmiyorum. Uzaylılar beni kaçırmış ve araştırıyorlarmış gibi.
C'est pas tres agréable, je sais meme pas ou je suis, comme si j'étais sur un vaisseau alien pour des prélèvements
İkisini de Jill'e götür.
Tres bien, tu sais quoi, prends les tous les deux Que dalle!
Çok şıksın.
Tu as l'air tres en forme.
Önemli bir şey yapıyorsun Janilla.
Ce que tu fais est tres important, Janilla.
Çok önemli.
C'est tres important.
- Yani, harika görünüyorsun.
Je veux dire, tu es tres belle. J'ai pas dormi depuis...
Bir, iki, üç.
Uno, dos, tres.
- tres, tres jolie.
Tu es magnifique.
Ama bir kaç Tres Colores üyesi Parti mekanı olarak kullanıyormuş.
Mais quelques membres des Tres Colores l'ont occupée pour faire la fête.
Bu adam Tres Colores'i yönetiyordu değil mi?
C'était le chef du Tres Colores, non?
Tres Colores dövmesi vardı.
- Il avait un tatouage Tres Colores.
Elimde 12 yaşında bir ölü çocuk ve 2 ölü Tres Colores üyesi var.
J'ai un enfant assassiné et deux Tres Colores morts.
Ama ben, Tres Colores evindeki tespit edilmeyen kısmi izlerle karşılaştırmaları için kaçak Camilla'nın izlerini S.I.D. ye verdim ve onlar da bir eşleşme buldular.
Mais SID a comparé les empreintes de Camilla aux partielles du lieu du crime.
Manuel henüz yeterli yaşta değildi Tres colores için.
Manuel était encore trop jeune pour Tres Colores.
Çok komik.
Tres drôle.
Bu, bu çok kötü oldu!
Tres mauvais!
Sadece bana, büyük kocaman bir hediye...
Un tres gros cadeau rien que pour moi
Peki, tamam.
Tres bien, d'accord!
Çok yaramazım!
Je suis tres vilain.
Yol çok bozuk, değil mi hayatım?
La route est difficile tres cher, n'est-ce pas?
Çok müşkül durumdayım Aziz Efendi...
Tire vite. - Je suis tres embarrassé.
- Bu atlar çok hisli hayvanlardır.
Les chevaux sont des animaux tres sensibles.
Suzan, bu elmas bizim için çok önemli.
Suzan, ce diamant est tres important pour nous.
Hoşgeldiniz.
- Bonjour tres Cher.
- Hoşgeldiniz. Sayın Valim...
- Enchanté tres Cher.
Çok bahtiyarım Suzan Kardeş.
Je suis tres heureux, Suzan.
Bir, iki, üç, ahbap, işte böyle. Ne?
Uno, dos, tres, mon pote, comme ça.
İyi çok iyi
- Bien. Tres bien.
Moskova ile ilişkilerimiz çok gergin bu yüzden bir müttefik kaybediyoruz
Nos relations avec Moscou sont tres tendues et il faut qu'on perde un allié!
Ama bunlar çok gizli
- Attends, c'est tres grave.
Hayır yeni isimler ya da başka bir şey yok Ancak kaynağımız bize size göndereceğimiz önemli belgeler verdi
- Non, nous n'avons pas de nom nouveau mais la source nous a fourni des documents tres importants.
Şu halini bir görse, başını yerden kaldıramazdı!
S'il te voyait aujourd'hui, il serait trés déçu.
Ayrıca çok da itibar görmektedir.
Il est trés respecté.
Çok güzel yazılmışlar Bay Cafferty.
Ils sont trés bien écrits, M. Cafferty.
Vay canına, Van Cleef.
Van cleef. Trés Janie Siegel-Sterling.
- Çok güzel.
Tres bien.
Nasıl oldu pekiyi böyle?
Tres joli.
Sen ve kız kardeşin yakın olmalısınız.
Donc toi et ta soeur vous êtes trés proches.
Gençliğimizde çok yakındık. Bi'nevi sürüklendik.
Nous étions trés proches quand nous étions plus jeune.Les liens se sont relâchés
- İyi.
Trés bien.