Troop перевод на французский
53 параллельный перевод
Bu Disko Troop değilse ne olayım.
Mais c'est Disko Troop!
Aman Kaptan Troop.
Capitaine Troop.
Disko Troop değilse ne olayım.
Ma parole, c'est Disko Troop!
Yapma Disko Troop.
Arrête, Disko Troop.
— Emredersiniz Kaptan Troop.
- Je suis avec vous, capitaine!
O adamla mutlaka tanışmak isterim Kaptan Troop.
Je tiens à le rencontrer.
Nereye gidiyor Kaptan Troop?
Où est-il allé?
Kaptan Troop, söyler misiniz o laterna... ve ustura Manuel'in miydi?
Capitaine Troop, dites-moi. Cette vielle et ce rasoir étaient à Manuel?
Hayır, sağ olun Kaptan Troop.
Non, merci, capitaine Troop. Je...
- Jubal Troop.
- Jubal Troop.
Jubal Troop.
Jubal Troop.
Kal orada, Troop.
Reste avec lui, Troop.
Neden Troop hep sona kalıyor merak ediyorum.
Je me demande pourquoi Troop est toujours le dernier.
Ve artık önderiniz Jube Troop.
À partir de maintenant, c'est Jube Troop qui commande.
Pekala, Troop.
Allez, Troop.
Bak sen, bu Troop'un pilici değil mi?
On dirait bien la petite vagabonde de Troop.
Troop'un pilici mi o?
C'est la fille de Troop?
Onları iyi eğitiyorsun Troop.
Tu les dresses comme il faut, Troop.
Yeni ustabaşın Jubal Troop geri dönmedi.
Votre nouveau second Jubal Troop n'est pas encore revenu.
Troop ve Mae.
Troop et Mae.
Troop onu öldürdü. Reb ve Troop kaçtılar.
Troop l'a tué, et Reb et lui sont partis.
Siz, ikiniz şehre gidin, Troop'u bulmaya çalışın.
Allez en ville, tous les deux, et trouvez Troop.
Shep'in mi yoksa Troop'un mu? Çünkü iki tarafta birden yer alamazsınız.
Avec Shep ou avec Troop, parce que vous pouvez pas être avec les deux.
Shep Troop'a kalkmasını söyledi.
Il a dit à Troop de se lever.
Troop ona bakakaldı, yani suçluymuş gibi.
Troop s'est contenté de le regarder avec un air coupable.
Troop'a silahı veren şu Reb oldu, sanki uzun zamandır... provasını yapıyorlarmış gibi silahı ona fırlattı.
Et là, Reb a envoyé le pistolet à Troop comme s'ils avaient répété ça longtemps.
Ardından da Troop onu vurup öldürdü.
Troop lui a tiré dessus et l'a tué.
O koyun çobanı Jubal Troop'a işi onun verdiğini de biliyoruz.
Et nous savons qu'il a donné du boulot à ce berger meurtrier de Jube Troop.
Troop karısının peşinden koştu.
Troop courait après sa femme.
- Bu Jube Troop şimdi nerede?
- Où est ce Jube Troop à présent?
Jubal Troop şu anda nerede?
Où est Jube Troop?
Sam, sen Jubal Troop'un arkadaşısın, değil mi?
Sam, tu es un ami de Jubal Troop, non?
- Jubal Troop nerede, biliyor musunuz? - Neden, hayır, bilmiyoruz.
- Savez-vous où est Jubal Troop?
Şimdi doğru olanı bulacağız, böylece Jubal Troop'u da.
Trouvons la bonne et nous aurons trouvé Jubal Troop.
Sizler Jube Troop'u mu arıyorsunuz?
Vous cherchez Jube Troop?
Troop'tan ihtiyacımız olanı alacağız.
Troop nous dira ce qu'on veut savoir.
Levert ile Troop burada mevzuyu açmak için.
On va vous dire ça sans tralala :
Bir saniye, Bay Troop.
Un moment, M. Troop.
Bay Troop yeryüzündeki herkesi tam 10 dakikada bulur.
M. Troop peut trouver n'importe qui sur cette planète en dix minutes.
Benim için Bay Troop yaptı.
M. Troop l'a fait pour moi.
- Bay Troop.
– M. Troop.
Troop.
Troop.
Tie Fighters, assault vehicules ve troop transports bir sürü işçilik kusuru var.
Tie Fighters, véhicules d'assauts et transporteurs de troupes
- Hey, komiser.
- Salut, Troop.
F Troop dizisini izleyemiyorum.
Je ne peux pas regarder F Troop.
F Troop karıncalı gösteriyor.
- F Troop est embrouillé.
F Troop hâlâ karıncalı gösteriyor.
- F Troop est encore embrouillé.
F Troop mu yine?
- C'est encore F Troop?
Erkek İzci Birliği 15'in hiç şansı yok.
Boy Scout Troop 15 n'as aucune chance.
Sizler, birinci oymaktan gelen kızlar olmalısınız.
Vous devez etre les filles de Troop One.
Fazla yavaş yürüyorsam söyle.
Si je marche troop longtemps, dis le moi