Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ T ] / Tüm saygımla

Tüm saygımla перевод на французский

508 параллельный перевод
Elveda, uzun elveda tüm saygımla.
Adieu! Je dois dire adieu à ma grandeur.
Efendim, tüm saygımla ben değişen olayları düşünmek için biraz zaman rica edecektim.
Votre Honneur, avec tout le respect que je vous dois, je sollicite un peu de temps pour considérer la situation.
Tüm saygımla arzederim ki beni durdurmak için şansınız çok az.
Sauf votre respect, y aura pas moyen de m'arrêter, capitaine.
Ama tüm saygımla sormak...
Non, mais sauf votre respect, puis-je...
Tüm saygımla efendim, bu konuda kayıtsız şartsız sorumluluğu üstlenmeden bana kendi adamlarımı vurmayı emretmeye hakkınız yok.
Sauf votre respect, vous ne pouvez pas me donner cet ordre à moins d'être prêt à en assumer la responsabilité.
Cevap vermeyi reddediyorum, efendim, tüm saygımla.
Je refuse de répondre.
Ray Clark'ı da dahil et. Albay Casey, hiçbir muğlaklık olmaksızın, size olan tüm saygımla görüşümü söyleyeyim...
Avec tout respect dû au colonel Casey...
Efendim, tüm saygımla beni Nassau'ya görevlendirmenizi öneriyorum.
Je suggère respectueusement que vous changiez mon affectation pour Nassau.
Tüm saygımla efendim, bunu başarabilmenin tek yolu budur.
Croyez-moi, c'est la seule solution, avec tout votre respect.
Kaptan, efendim, eğer yerinizde olsaydım, tüm saygımla inancımı kişisel dualara bırakırdım.
Capitaine, à votre place, avec tout le respect que je vous dois... je garderais le christianisme pour les prières.
Tüm saygımla, efendim, söyleyebilirim ki bu benim ilk teşhisimdi.
Si je peux me permettre... c'était mon premier diagnostic.
Yo hayır tüm saygımla, red ediyorum.
Mon adjudant, avec tout le respect que je vous dois, je refuse.
Sayın Yargıç, tüm saygımla, davamı siz yönetecekseniz, umarım kaybetmezsiniz.
M. le Président, si vous me supplantez, de grâce, ne perdez pas le procès.
Sizlere tüm saygımla belirteyim dışarıdan gelen hiçbir çizme orayı çamurlasın istemem, askerî veya sivil.
Sauf votre respect... il ne sera pas souillé par des bottes étrangères.
Tüm saygımla Bay Bernstein üç avukatı ayrı zamanlarda öldürdüğünüzü kabul ettiğiniz için Bay Worth firmanın kaybetmekten zarar görmeyeceği birisini göndermenin en iyisi olduğuna karar verdi.
Sans vouloir vous offenser, Monsieur Bernstein... puisque vous avez admis avoir tué trois avocats en trois occasions... M. Worth a cru que ça serait dans son intérêt... d'envoyer quelqu'un auquel le cabinet n'est pas trop attaché.
Sana tüm saygımla söylüyorum ki, François burada o kadar uzun kalmayı düşünmüyorum.
Sans vouloir te contredire, François, je ne compte pas m'éterniser ici.
Tüm saygımla Kaptan, oraya ışınlanmak istiyorum.
Sauf votre respect, capitaine, j'aimerais inspecter ce vaisseau.
Ve ııı... tüm saygımla Eminim ki davanın kompleksliğini tam anlayabilmiş değildi.
sans peut-être saisir toute la complexité de cette affaire.
Size olan tüm saygımla,... yok olun...!
Je vous en supplie,... Disparaissez!
Tüm saygımla, nedir o?
Si je peux me permettre, quel est le problème?
Biliyorum sen aptal olduğunu düşünüyorsun, ama tüm saygımla ben senden çok daha büyük bir aptalım.
Tu te crois idiot, mais sauf ton respect, je suis plus idiot que toi.
Tüm saygımla gülerim.
Tu sais pas?
Kelimelerimi dikkatle seçmeliyim, yani tüm saygımla.
Il faut pas que je gaffe, là. Franchement.
Benden daha tecrübeli olabilirsin, fakat tüm saygımla bu bir MGK görevi. Yani, sen kabul etsen de etmesen de burada kıdemli olan benim.
Tu es peut-être plus expérimenté, mais c'est une mission NSC et je suis ton supérieur.
Tüm saygımla, Binbaşı, sınırlarınızın korunması Federasyonu'nun burada oluşunun birincil sebebi değil ve benim de burada olma nedenim değil. İnsanlarınız ile güvene dayalı bir ilişki kurmak için buradayım ve sizin tarafta birilerinin bu çabaya karşılık bir şeyler geri verdiğini hissetmeye başlamak istiyorum.
La Fédération n'est pas seulement là pour protéger vos frontières, et je ne suis pas là pour ça, mais pour établir des relations de confiance et je souhaiterais que quelqu'un dans votre camp me rende la pareille.
Prosedürlere olan tüm saygımla, aldım.
Malgré tout le respect que je dois à la procédure, je vais y aller.
Tüm saygımla efendim, ne aradığımızı bilsek daha kolay olurdu.
Ça nous aiderait de savoir ce que nous recherchons.
Tüm saygımla efendim, geminin güvenlik subayı benim.
Capitaine, je suis le chef de la sécurité.
Tüm saygımla sanmıyorum Binbaşı. Tek yapabileceğimiz bir şey yapmamak.
Avec tout le respect que je vous dois, nous n'avons pas le choix.
Tüm saygımla efendim, o üç yıl önceydi.
Sauf votre respect, c'était il y a trois ans.
Tüm saygımla.
- doit humblement... - humble... - humblement!
Tüm saygımla.
humblement! - Humble. humblement.
Tüm saygımla efendim, fakat tek bir nükleer denizaltı birden çok dizel denizaltıyı yenebilir.
Permettez-moi de dire qu'un seul sous-marin nucléaire coulerait dix diesels!
Efendim, tüm saygımla, bu kadar çabuk teslim olma kararında sizinle aynı fikirde değilim.
Si je peux me permettre... je proteste contre l'idée de se rendre!
- Amiral, tüm saygımla, bu benim gemim.
Si vous me permettez, c'est mon bateau!
- Bay Flanders tüm saygımla... Bart yanlış bir şey yapmadı.
M. Flanders, avec tout le respect que je vous dois, Bart n'a rien fait.
Tüm saygımla, Bajor sadece bir gezegen.
Bajor n'est qu'une planète.
Komutan, tüm saygımla aklını mı kaçırdın?
Avec tout le respect que je vous dois, avez-vous perdu l'esprit?
Tüm saygımla, Binbaşı Julian'ın onu koruduğunu görmeyi tercih ederim.
Je préférerais que ce soit Julian qui veille sur lui.
Tüm saygımla, Sayın Başkan, Bitirmeyi tercih ederim.
J'aimerais terminer, je vous prie. - Nous ne sommes pas ici pour cela.
Tüm saygımla, bu soruyu yanıtlamayı reddediyorum, efendim, çünkü- -
Je refuse de répondre à cette question.
Tüm saygımla, efendim, sorabilir miyim, siz kimsiniz?
Puis-je me permettre de vous demander qui vous êtes?
Haydi ama, Randy. Tüm saygımla söylüyorum ki katilin, filmlerle ölümsüzleştirilen iki seri katili örnek aldığı apaçık ortada.
Il est évident que le tueur s'est inspiré des tueurs immortalisés par le film.
Tüm saygımla Dr. Frazier, Masum kültürleri acımasızca asimile eden "uyumlu bir aile" idiniz.
Si vous permettez, vous étiez autrefois une famille harmonieuse avec un goût pour l'assimilation violente de civilisations innocentes.
Tüm saygımla, eğer daha büyük torpidolarınız yoksa, geriye dönmüyorum, fakat bu meseleyi sizinle tatışmaya razıyım.
Je refuse, à moins que vous ayez autre chose dans vos tubes à torpilles. - Mais je suis prête à discuter.
Efendim, tüm saygımla,... görünüyor ki bu kadın sizleri bir çeşit büyünün etkisi altına almış.
Général, avec tous mes respects, il semble que... cette femme vous a tous jeté un sort ou quelque chose.
- Mahkemenin bilgilenmesi açısından, sözcüklere dökülmesi edebe aykırı suçlamalar için tüm saygılarımla... tanıklığı gereken bu genç hanımefendiyi tanık olarak çağırırken, mahkemenizin suçlamaları okuduğunu bilmekle birlikte onları hariç tutup, sanığa yüklenen suçlamalarda dikkatinizi çeken Savaş suçları ile ilgili 92.ci maddenin dikkate alınmasını talep ediyorum.
Puisque la cour reconnaît la nature indicible des faits, je voudrais suggérer que, par égard pour la jeune femme dont la présence est nécessaire en tant que témoin, la cour ne lise pas toutes les charges en détail et se réfère à l'accusé en tant que coupable de violation du 92e article du code de guerre pour les deux chefs d'accusation.
Tüm saygılarımla gitmeyi reddediyorum.
je refuse de partir.
Saygılarımla senyor, eğer ayrılıyorsanız işletme tüm övgüleriyle yemeğin ikramımız olmasını istiyor.
Pardon, signore, la maison est heureuse de vous offrir ce repas si vous partez.
Tüm saygımla.
si vous me permettez!
Tüm saygımla, efendim, biz, biz kavga etmiyorduk.
- Nous ne nous battions pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]