Unutulmaz перевод на французский
596 параллельный перевод
McTeague için ne gündü... Ne kadar unutulmaz bir gündü!
Quel jour ce fut pour McTeague... un jour inoubliable!
Ne kadar unutulmaz bir akşam...
Une soirée inoubliable!
Ne kadar unutulmaz bir gece...
Une nuit des plus mémorables!
Ben de dedim ki, "Benim unutulmaz William'ım!"
Et moi, je lui ai répondu "Mon ami l'inoubliable Villiam"
Senin unutulmaz çalışmalarının ve asil başarılarının diğer hepsinin üzerinde Fransa'nın ölümsüz isimleri arasında yer alacağını biliyorlar.
Ils savent que votre œuvre vous donne le droit de siéger parmi les lmmortels.
Anna, Prag'da geçirdiğimiz unutulmaz anlar için.
En mémoire de ces moments inoubliables que nous avons partagés ensemble à Prague.
Size söz veriyorum bugün unutulmaz ve sıradışı şeyler göreceksiniz.
Vous allez voir quelque chose d'inoubliable.
Unutulmaz ve sıradışı göreceğim şey nedir?
Qu'est-ce que c'est?
Bugün benim son günüm... Unutulmaz bir gün olucak.
Ma dernière après-midi sera inoubliable.
- Bu unutulmaz.
Pas ça.
Bunu yapmayı arzu ederiz, Bu unutulmaz bir fırsat. Albay..
Nous voulons que ce soit une occasion mémorable, Colonel.
Bu en unutulmaz fırsat olacak, Majesteleri.
Ce sera une occasion mémorable, Votre Excellence.
"Unutulmaz, kışkırtıcı, yorgun."
"Envoûtant, provocant, langoureux."
Valastrolar için unutulmaz bir gün.
[Cette journée restera dans la mémoire des Valastro,..]
Bu dans kolay kolay unutulmaz Sen de anlayacaksın
Quand vous réaliserez que le Swing Trot est la pour toujours
Bu unutulmaz yeri alelacele terkettiğimizi unutmayacağım.
Je ne risque pas d'oublier cet endroit.
O unutulmaz sabah, tan ağardığında ada değişmişti sanki.
L'aube de ce jour mémorable... trouva l'île changée.
Sevgili Margo, unutulmaz bir Peter Pan'dın. Yine oynamalısın.
Chère Margo, vous étiez inoubliable dans le rôle de Peter Pan.
Ve o Margo'nun sahnede senin gözlerini ilk defa kamaştırdığı o unutulmaz gece.. .. San Francisco'da hangi tiyatroydu?
Et ce soir mémorable où Margo vous a éblouie pour la première fois, à quel théâtre était-ce?
Unutulmaz bir gece olacak.
Ce sera une soirée mémorable.
Bunun unutulmaz bir gece olacağını ve bana hep istediğim şeyi getireceğini söylemiştim.
J'ai dit que cette soirée serait mémorable, qu'elle comblerait tous mes désirs.
Unutulmaz bir geceydi.
Ce fut une soirée mémorable.
Ne dersen de, bu unutulmaz bir evlilik olacak.
On dira ce qu'on voudra. C'est une noce dont on se souviendra.
"Günümüz Güneyli bir dilberin unutulmaz portresi, duygusal birşey" - "Neşeli ve aptal, saf, zeki ve üzücü hepsi bir arada"
"Le portrait touchant et inoubliable d'une beauté du sud, joyeuse, insouciante, naïve, malicieuse et émouvante."
Paris'te unutulmaz bir gecenin anısı ile gözlerim köroldu da.
J'ai été distrait par le souvenir d'une soirée inoubliable à Paris.
Senin için unutulmaz bir gün oldu.
Quelle journée mémorable!
Unutulmaz bir an olacak.
Un moment mémorable.
Unutulmaz.
Mémorable!
Aslında, bu, hayatımın en unutulmaz tecrübelerinden biri oldu.
Moi, je n'oublierai jamais cette expédition.
Yazar olsaydım,'Tanıştığınız En Unutulmaz Karakterler'köşesine gönderirdim.
Si j'avais su écrire, j'aurais parlé de lui dans le "Readers Digest"! Dans la rubrique : "Ceux qu'on n'oublie pas."
Bu haftayı senin için unutulmaz kılacağım.
Je vais rendre cette semaine inoubliable.
Unutulmaz günler, tasasız, masum!
Epoque inoubliable, insouciance, fraîcheur d'âme.
Bir dolara unutulmaz bir hatıra!
Messieurs, un souvenir inoubliable pour un dollar.
Bir dokumacının duvara astığı gobleni, bir müzisyenin unutulmaz melodisini,
Était-ce la tapisserie complexe du tisserand, la mélodie obsédante du musicien,
Unutulmaz şeyler kaleme almıştınız.
Vos œuvres ne seront jamais oubliées.
Hayatımın en unutulmaz karşılaşması olacak.
Le duel le plus important de ma vie.
"La Gabirella'daki üç unutulmaz gecenin anısına." La Gabriella onun yatı oluyor.
"En souvenir de trois nuits inoubliables à bord de La Gabriella," Son yacht.
Bana hayatımın en güzel en unutulmaz gününü yaşattığın için teşekkür etmek istiyorum.
Je voulais vous remercier pour... la journée la plus délicieuse et la plus mémorable que j'aie jamais passée.
Dans, unutulmaz.
Danser ne s'oublie pas.
Bu evimiz için unutulmaz bir gün.
C'est un grand honneur pour nous.
Bir zamanlar onlar da gençti ve bu unutulmaz...
elles ont été jeunes et ne peuvent pas oublier leur jeunesse
Unutulmaz anlar yaşayabilirsin.
Vous pouvez vivre des moments inoubliables.
Unutulmaz.
Inoubliables.
Mutsuzluk haplarla unutulmaz.
On ne remédie pas au malheur avec des cachets.
O zaman unutulmaz maç neymiş görürdünüz!
On verrait qui gagnerait!
Bugün unutulmaz olacak.
Tu vas voir! C'est un grand jour.
Evet. unutulmaz yapın, Albay..
Oui.
En unutulmazı olsun.
Vraiment mémorable.
Unutulmaz bir akşamdı.
Je m'en souviendrai toujours.
Derin acılar asla unutulmaz.
Le ver s " enfouit profondément, mais ne meurt jamais.
- Unutulmaz bir gece!
Dire que dans une semaine on part pour le front.