Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ U ] / Usurper

Usurper перевод на французский

63 параллельный перевод
Kendi kulübümde, küstahça beni taklit eden bir benzerimin mi olduğuna yoksa bunun, çalışanların da dahil olduğu saçma bir şaka mı olduğuna hala karar verememiştim.
Je n'arrivais pas à décider si j'avais un sosie qui aurait l'effronterie d'usurper mon identité ici-même ou si même les garçons étaient dans le coup d'un tour pendable.
Belki geçen yıl yaşadığın şu berbat tecrübe yüzünden. Hani seni taklit etmeye çalışan, gözünün önünde aklını kaçıran adam vardı ya. Belki bu olay, seni yola getirmiştir.
Peut-être que ton expérience d'il y a un an, quand ce type qui voulait usurper ton identité a craqué devant toi, peut-être que ça t'a permis de te poser, de t'accrocher.
Ordularımın kardeşinin tahtını gaspetmene, yardım etmesini mi istiyorsun,?
Doit-on t " aider à usurper le trône de ton frère?
Madem Altın Kırlangıcın Dostusun Onun adına öldürmeyi bırak Acımasızlığınla, Onun adını lekeleme
Étant donné que vous êtes son ami, cessez d'usurper son identité pour vous livrer à des massacres.
Onun yerini almaya çalıştığımı düşünmeni istemem.
Écoute, Ana je ne veux pas usurper...
Ne demek istiyorsun?
C'est quoi usurper?
Yüzyılın en büyük hile ustasını kandırmaya çalışacaksın.
Usurper le plus grand usurpateur du siècle.
Hiçbir varlık, başkalarının hakkını... gasp edebilecek kadar önemli değildir. Onu bırak!
Si important que soit un homme, il n'aura jamais le droit d'usurper les droits d'un autre.
Kral'ın yokluğunda tahtına oturup, tahta zorla el koymak da yasak değil mi?
N'est-il pas aussi illégal de s'asseoir sur le trône royal et d'usurper le pouvoir du roi en son absence?
Öyleyse hükümetimiz neden Wilzcek'in çalışmasını zorla ele geçirmeye çalışıyor?
Pourquoi le gouvernement essaie-t-il d'usurper la recherche de Wilczek?
Cronus güçlerini gaspetmeye çalışan Zeus kadar öfkeliydi.
Cronos était furieux que Zeus tente d'usurper son pouvoir.
kötü bir büyücü ya da cadının, tek amacı vardır, iyi cadıları öldürüp güçlerini ele geçirmek.
Un sorcier maléfique, un warlock, n'a qu'un but, tuer les bonnes sorcières pour usurper leurs pouvoirs.
Bak Robert burda senin yerini almak gibi bir niyetim yok.
Je veux qu'on s'entende, je ne viens pas usurper ta place.
Senin gücünü elinden almaya geldi.
Il vient usurper votre place, c'est ca?
Bir yıldız filosu kaptanı görüntüsü vermek,...
Usurper l'identité d'un capitaine, vendre des adhésions à la Fédération.
Beth, bunu söylemek istemezdim ama benim otoritemi ne cesaretle çiğnersin? Ben yapımcıyım.
Beth, je vais peut-être regretter de te dire ça, mais comment oses-tu usurper mon autorité de productrice...
Paula, yönetmenlerin yıldız üstündeki kontrolünü ele geçirmekle ünlenmişti.
Paula était connue pour usurper sur le réalisateur le contrôle de la star.
Ama bir doktorun yerine geçmek çok daha ciddi bir suçtur.
Mais usurper l'identité d'un docteur en est un bien plus grand.
Bir subayın kimliğini kullanmak federal bir suçtur.
Usurper l'identité d'un officier militaire est un délit fédéral.
Lauren Reed senin kimliğini kullanarak içeri girdiyse büronun dışında olduğundan emin olması gerekiyordu.
Pour usurper votre identité, Lauren Reed devait savoir que vous étiez sortie.
Madem buraya gelip olmadığın biri olduğunu iddia edeceksin bari azıcık araştırma zahmetine gir. Olmaz mı?
Quitte à venir ici et à usurper l'identité de quelqu'un, la moindre des politesses est de se rancarder un minimum.
"Allah'ın yerini almaya çalışan, Allah'ın yakıcı gazabına maruz kalacaktır."
Quiconque tente d'usurper la place du Seigneur, subira la colère de Dieu.
Allah'ın yerini almaya kalkanlar....... Allah'ın yakıcı gazabına maruz kalacaklar.
Quiconque tente d'usurper la place du Seigneur, subira la colère de Dieu.
Komünizmin, Faşizmin, Ya da Tanrı korusun Modernizmin özel hayatlarımızın dürüstlüğünü çöpe atmasına, malvarlığımıza el koymasına ve hayatın gerçek düzenini bozmasına asla izin vermeyeceğim.
Je ne permettrai jamais au communisme, ou au fascisme, ou Dieu m'en garde, au modernisme de renverser les convenances de la vie privée, d'usurper la propriété et de perturber l'ordre réel de la vie.
Bu kadının, annenizi onun kimliğini kullanabilmek için Öldürdüğünü düşünüyoruz.
Nous pensons que cette personne a peut-être tué votre mère de façon à usurper son identité.
Şimdi söyleyince fark ettim, birinin onun kimliğini çalmasının sebebi bu olabilir.
Maintenant que je le dis à voix haute, il me vient à l'esprit que cela peut-être pourquoi quelqu'un a pu si facilement usurper son identité.
Sizi hükümet yetkililerini yanıltmaktan ve Bill Carlton'ın kayboluşuna karışmaktan tutuklayabilirim, ya da hepsi kötü bir gündü der, arabanıza binip, kasabayı terk eder, ve bir daha da kapımın önünden geçmezsiniz!
Je peux vous arrêter pour avoir usurper l'identité d'agents du gouvernement et vous retenir comme témoins matériels de la disparition de Bill Carlton, ou on peut mettre ça sur le compte d'un mauvais jour, vous montez dans votre voiture, vous mettez cette ville dans votre rétroviseur, et vous ne franchissez plus jamais ma porte!
Bakan Yin tahtı ele geçirmek için komplo kurmuştu.
" Le ministre Yin a comploté pour usurper le trône.
Sayın Başkan Yardımcısı, kusura bakmayın ama pozisyonunuza el koymaya çalışmıyorum.
M. le Vice-Président, avec tout le respect qui vous est dû, je n'essaie pas d'usurper votre position.
Hayır, efendim. Bence taklit etmeye aday en iyi kişi.
Je crois qu'il est la personne idéale dont on peut usurper l'identité.
Ori orduları ticaret kurduğumuz gezegenlere el koymaya devam ediyor...
Les armées des Ori continuent à usurper les planètes avec lesquelles nous commerçons.
Tanrı'yı oynayıp sonra da yarattığın şeylerin sorumluluğundan kaçamazsınız.
Usurper le pouvoir des dieux se paie d'un prix terrible.
Beni ara sıra güldürmene rağmen her şeyi anlatmanı istiyorum, çünkü bir memuru taklit etmek demek...
J'ai besoin d'une bonne explication. Même si vous me faites rire parfois, usurper l'identité d'un officier...
Dolandırıcılık yapıp kimliğini mi çalacağım?
Tu crois que j'essaie d'usurper ton identité?
Oraya gidip, efsaneyi bizden almadıklarını açıklayalım onlara.
Allons-y, on va leur dire qu'ils peuvent pas usurper notre mythe.
Neden Wordsworth "tehacüm" gibi pek kullanılmayan bir kelimeyi seçmiş?
Pourquoi Wordsworth utilise-t-il ce verbe surprenant "usurper sur"?
Eğer Usurper düşer ve yerine Boulounga gelirse fiyatın iki katını ve ilave olarak elmasları alırsın.
Le double en cash plus des diamants si l'usurpateur prend les jambes à son cou et que Boulounga remonte au pinacle.
Nasıl hiçbir şey yapmadığın halde hak iddia ediyorsun?
- Comment tu peux usurper des trucs?
Tahta el koymak ve bizler gibi eski yetkilileri bertaraf etmek istiyor.
Elle veut usurper le trône et éliminer la vieille noblesse.
Onun bölgesini ele geçireceğinizi garanti edebilir misiniz?
M'assurez-vous que vous pouvez usurper son territoire?
Jimmy ve Johnny Kray gibi beceriksizsen çalabileceğin tek şey şöhrettir.
Quand on est aussi inutile que Jimmy et Johnny Kray, la gloire, on ne peut que l'usurper.
Neden McCann'in kimliğini çalsın ki?
Pourquoi usurper cette identité?
Söylemeye çalıştığım çaldığı kimlik neden Kevin McCann'in?
Mais pourquoi usurper l'identité de Kevin McCann?
Roger Steve'i cinsel ilişki yaşaması için partiye götürdü. böylelikle Steve seni ezebilecek.
Roger a ammené Steve à une fête pour des rapports sexuels afin qu'il puisse t'usurper.
Uydurma biri olarak?
Il vous a engagé pour usurper l'identité de quelqu'un?
Ee.. hayır, öyle değil.
Non, pas pour l'usurper.
Ona, Marta Del Sol gibi davranmasını söyleyen sendin.
Tu es celui qui lui a demandé d'usurper l'identité de Marta del Sol.
Şüphelinin Garrett'ın tahtına geçmeye çalıştığını düşünüyoruz, eğer bu takıntısının ilk safhaları ise o zamanlar onu alkışlamış olabilir.
On pensait que l'imitateur essayait d'usurper Garrett, mais si c'était le début de son obsession... Alors il pourrait l'avoir applaudi à l'époque.
Arazi. "Gasp'a bakınız."
"Voir'Usurper'."
- Konuşmanı beğendim.
Et aucun autre troubadour ne pourra usurper son territoire, c'est-à-dire cet autre.
Ayrıca şunu söylemeliyim...
Je dois vous dire aussi... le plus jeune des condamnés a pu usurper l'identité de jean.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]