Uyumus перевод на французский
358 параллельный перевод
işleri mahvetmeye çalışıyor ve geçen gece kız yatak odasında tek başına uyurken bizimkisi samanlıkta uyumuş!
"Et hier soir, elle a couché seule dans la chambre, et il a couché dans le grenier!"
Uyumuş muyum?
Étais-je endormie?
Birazdan uyumuş olursunuz zaten.
- C'est bon. - Retournez au lit.
Yarım saat sonra uyumuş olacağım.
Je serai déjà endormie.
Ben sabahları uyuyorum ama siz lokantaya gidip çalışıyorsunuz. Bütün gece uyumuş gibi ama uyumuyorsunuz.
Je dors le matin, mais vous, vous servez sans avoir fermé l'œil.
- O zamana uyumuş olur. - 11 bana uygundur.
C'est d'accord.
Erkenden uyumuş.
D'aussi bonne heure?
Sanırım uyumuş olmalıyım. - Seni aramadım, değil mi?
Oui... je crois.
Çoktan uyumuş olmalıydın.
- Je croyais que tu dormais.
Uyumuş olmalı, heyecan ona fazla geldi.
Il doit dormir, le pauvre chéri. L'émotion a dû l'épuiser.
Uyumuş kalmışım.
J'ai dû m'assoupir.
Senin gibi küçük kızlar bu saatte uyumuş olurlar.
Les petites filles comme toi devraient dormir à cette heure.
Uyumuş.
Il dort à poings fermés.
Geceyarısından önce dönmeyiz. O zamana uyumuş olursun.
Et si tu t'endors?
Çoktan uyumuş olurum, rahatsız edilmek de istemem.
Surtout, ne me réveillez pas!
Burada uyumuş olmalı.
Il a dû dormir ici.
Kendinizi bin yıl uyumuş gibi güçlü hissedeceksiniz.
Je sais que vous éprouvez tous deux une formidable envie de dormir.
İyi uyumuş.
Elle a passé une bonne nuit.
Uzun süre önce uyumuş olmalıydın.
Tu devrais déjà dormir.
- Uyumuş mu?
- Il dort?
Yakında uyumuş olurlar.
Ils seront bientôt endormis.
Şimdi istirahat ediyor. Uyumuş da olabilir.
Elle se repose, pour l'instant.
Bundan daha güzel bir yatak odasında uyumuş muydun hiç?
As-tu jamais dormi dans une chambre plus belle?
Hemen uyumuş.
Il dort bien.
Gerçekten, bu kadar uyumuş muyum?
Ai-je tant dormi?
Masanın üstünde uyumuş kalmış.
Il dort sur la table.
Aslına bakarsanız, bana uyumuş olacağınızı söylediler.
En fait, on m'avait dit que vous seriez endormi.
Uyumuş olmalı, ben sobayı kontrol edeceğim.
Je monte voir si tout va bien.
Çoktan uyumuş.
Elle dort déjà.
O artık uyumuş olmalı.
Elle doit dormir.
Willie, uyumuş numarası yapma ve uyu.
Willie, arrête de faire semblant et endors-toi.
Odada uyumuş, benim yatağımda!
Endormie dans ma chambre, sur mon lit!
İhtiyar kızımız burada birkaç kez uyumuş anlaşılan.
Elle aurait dormi ici quelques fois.
Birkaç saat uyumuş olmalıyım.
J'ai dû dormir quelques heures.
İş başında uyumuş gibi görünsün.
Fais en sorte qu'il ait l'air de s'être endormi.
Yeniden doğardık ve severdik, arada da uyumuş olurduk.
Renaître au travers d'un amour semblable au sommeil.
Uzun süre uyumuş olmalıyım.
J'ai dormi longtemps.
Başımı yastığa koyduğumda uyumuş olurum.
Je m'endormirai très vite.
Gidip bakayım Caterina gece boyu bülbülüyle nasıl uyumuş.
Voyons un peu comment Caterina a dormi cette nuit avec son rossignol.
- Hayır. Fakat, yakında uyumuş olacaklar.
Mais ils vont bientôt dormir.
Ben artık uyumuş olacaktım, çünkü vagonda sessizlik ve huzur hüküm sürüyordu.
Quand je m'étais endormi parce que régnaient alors le silence et la paix.
Yorgun olduğu için soyduğu evde uyumuş olamaz mı?
Si c'est un cambrioleur, qu'est-ce qu'il fait dans mon lit? Le malfrat fatigué qui décide de se relaxer sur les lieux de son travail?
Yorgun olduğu için soyduğu evde uyumuş olamaz mı?
Il était fatigué et s'est endormi dans la maison qu'il venait de voler?
Benjamin Franklin orada uyumuş.
Benjamin Franklin y a dormi.
Direneceğine dinlesen, hepimiz beş dakika sonra uyumuş oluruz.
Si vous écoutiez au lieu de lutter, nous dormirions tous d'ici cinq minutes.
Zatürree başladığında sen uyumuş olursun.
Quand la pneumonie se déclarera, tu dormiras à poings fermés.
Uyumuş...
Elle dort?
Çoktan uyumuş olmalıydın.
Après dîner, au lit!
Uyumuş muydunuz?
Vous dormiez?
Acele edersen fırtına patlamadan uyumuş olursun.
Si tu te dépêches, tu seras endormi quand il éclatera.
- 26 saat uyumuş gibi hissetmiyorum.
- Pas comme un mec qui a dormi 26h.