Verem перевод на французский
152 параллельный перевод
Vücuda hızla yayılan bir tür verem yüzünden ıstırap çekiyordu ve bir yıldan daha fazla dayanacak durumda değildi.
Elle avait été frappée par une tuberculose foudroyante, et avait été incapable de résister plus d'un an.
Şey, Doktor kocam verem hastası.
Voilà, docteur. Mon mari est tuberculeux.
Hızlı yaşayışın verem olma riskini ciddi anlamda artırıyor.
Avec la vie que tu mènes, tu risques la tuberculose.
Sporcular sıkça yakalanır. Verem adamı sinsice yakalar.
Et les sportifs sont les derniers à s'en rendre compte.
5 verem hastası olan bir doktor köşeyi dönmüş demektir.
Avec cinq tuberculeux, c'est Byzance!
Bak bakalım, verem miyim, değil miyim?
Dis-moi si je suis tuberculeux.
Gel gelelim içindeki verem mikrobu beni ilgilendirir.
Mais le mien, c'est les bacilles nichés là-dedans.
Ancak verem ; eski ve sinsi bir hastalıktır.
La tuberculose est capricieuse.
- Evet, verem vakası.
C'est un tuberculeux.
Doktor akılcı biçimde yaklaşırsan, verem hiç sorun değil.
Dites-moi... On a peur de rien quand on est sûr de soi.
Sadece verem olarak görme.
Bien sûr.
Bu şekilde dolaşmaya devam edersen verem olacaksın.
Couvre-toi. Tu vas prendre froid.
- Verem mi? - Yok canım.
Elle a le cœur brisé.
O da verem oldu ve sanatoryumdaydı.
Oui. Elle est au sana... en train de mourir.
Verem 3 günde tedavi edilir miymiş?
Guéri de la tuberculose en trois jours?
Bunu uzun zaman önce yapabilirdim ama verem mikrobuna hasret değilim.
- J'aurais pu le faire depuis longtemps, mais j'ai aucune envie d'attraper ta tuberculose.
Her mevsim üç defa Tatar yağmalıyor. Daha sonrasında açlık ya da verem vuruyor. Ama onlar hâlâ çalışıyorlar, çalışıyorlar ve uysalca haçlarını taşıyorlar.
Les Tatars trois fois l'an, tantôt la famine, tantôt la peste, et lui il continue de trimer, il porte humblement sa croix.
Verem oldun ve işinden ayrılmak zorunda kaldın.
Tu as la tuberculose et tu as dû arrêter de travailler.
TARİH DÜNYASI Kara Ölüm, tifüs, kolera verem, hıyarcıklı veba. PROFESÖR R.J. CANNING 1348.
Le monde de l'Histoire 1348...
Son 25 yıldır şeker hastası. Verem, katarakt geçirdi. Yarım düzine muhtelif tümörü, ülseri, safra taşı ve dizinde su oldu.
Ces 25 dernières années, il a eu du diabète, la tuberculose, la cataracte, une demi-douzaine de tumeurs, des ulcères, des calculs biliaires, tout cela a été soigné par nos médecins de Stuyvesant.
Verem, sana söylüyorum.
- La tuberculose!
Verem var. Hangi kısmının öne geçtiğinden bana ne?
Je m'en fiche de tes poumons, ou de ton coeur qui te lache!
Verem olduğunu biliyormuş.
elle savait qu'elle était tubercuIeuse, alors elle avait décidé de ne pas se marier.
- Verem.
- Il a la tuberculose.
Ölüm sebebi ; verem.
" d'une consomption.
Verem bugünlerde Kristiania'da çok yaygın özellikle fakir insanlarda ve kalabalık bölgelerde.
La tuberculose est une maladie répandue de nos jours à Kristiania, surtout parmi les pauvres et dans les quartiers surpeuplés.
Ben bir Verem Derneği olan "Tüberkilaz" ın başkanıyım.
Je suis de l'association contre la tuberculose.
Verem olmuş gibi görünüyor.
Il est tuberculeux?
Bunu yapmana izin verem- -
Je ne peux pas te laisser.
Verem.
Un tubard.
Onu verem sanatoryumuna gitmeye ikna edersen... ve ödeyecek para da bulursa, beni ararsın.
Si tu peux le convaincre d'aller au sana, et s'il peut payer, appelle-moi.
Red dayım verem oldu.
L'oncle Red a la tuberculose.
Verem mi?
La tuberculose?
Kadınlarsa verem koğuşundan. Ve ona minnettarlıklarını gösteriyorlar.
Ces pauvres tuberculeuses lui témoignent leur gratitude.
Hayır, verem hastası olduğunu ve sanatoryumda yattığını söyle dedim.
Si, je t'ai dit de dire que tu étais soigné dans un sanatorium.
verem, çok korkunç bir şey.
La consomption, une chose terrible.
- Vishkower, verem olduğunu söyledi de... - Öyle mi dedi?
- Vishkower a parlé de consomption.
Verem oldum.
La tuberculose.
Verem mi?
Le lupus?
Senin verem olduğunu söylediğinde ona inanmıştım.
Je l'ai cru quand il a dit que tu avais la tuberculose.
Verem tedavisinde asit gazı mı kullanılıyordu?
De l'acide pour soigner la tuberculose?
Çiçek hastalığı, verem.
Variole. Phtisie.
Sorun ciğeri.Kuvvetli bir verem.
Une forte tuberculose.
Vereme maruz kalmış olabilir misiniz? Verem mi?
Avez-vous été exposée à la tuberculose?
Kızınız hastaysa ve sizde verem varsa, onu da hemen görmeliyiz.
Si votre fille est malade et si vous avez la tuberculose, on doit la voir.
Salazar, verem testi sonuçlarınız pozitif.
Vos examens sont positifs pour la tuberculose.
Balık kusan verem hastasını akvaryumun yanına koyun.
Place le type avec la tuberculose.
Bana da verem aşısı lazım.
Je dois faire le test anti-TB.
Verem miydi?
De tuberculose?
Verem.
- Tubard.
Neyse ki verem hastası.
Avez-vous vu son allure?