Verirdim перевод на французский
1,745 параллельный перевод
Bunun için her şeyimi verirdim.
Je ferais n'importe quoi.
Nefesimi boşa harcamak istesem, dün gece karımın kalbi durduğundan ona hayat öpücüğü verirdim.
Si je voulais gaspiller mon souffle, je l'aurais fais hier quand ma femme a eu un infarctus.
Eğer Hannah gelip benden sodyum isteseydi, ona verirdim, sadece onunla ne yapacağını görmek için.
Si Hannah m'avait demandé du sodium, je lui aurais donné, rien que pour voir ce qu'elle en ferait.
Sana bir puro verirdim, ama yeni bitti.
Je te filerais un cigare, si j'en avais un.
Belki o zaman onun yaşamasına izin verirdim.
Peut-être alors que je l'aurais laissé en vie.
Ona asla zarar vermem. Hatta şu an onu bulabilmek için her şeyimi verirdim.
Je donnerais n'importe quoi pour la revoir tout de suite.
Sana bakmamak için her şeyi verirdim!
Je donnerais n'importe quoi pour ne pas te regarder!
Johns Hopkins'e girmek için canımı verirdim. İşte.
Je tuerais pour entrer à Johns Hopkins.
Ben de aynı kararı verirdim.
J'aurais pris la même décision.
Eğer o binada yalnız başıma olsaydım o yanan binada bir ben olaydım... kendimi bırakırdım....... ve uykunun beni almasına izin verirdim.
Si j'avais été seul dans ce bâtiment... seul dans ce bâtiment en feu, j'aurais abandonné... et j'aurais laissé le sommeil m'envahir.
Eğer test sonuçlarına etki etmeseydi verirdim.
Les résultats seraient faussés.
Digoxin kullandığını bilsem daha düşük dozajda verirdim.
Et si j'avais su pour la Didge, j'aurais utilisé une dose inférieure,
Yavaş yavaş verirdim.
- je l'aurais poussée très lentement.
Onun kahkahasını bir kez daha duymak için herşeyimi verirdim.
Je donnerai n'importe quoi juste pour entendre son rire une fois de plus.
Benim de küçük bir kızım var, ve... aynı şey onun başına gelse nasıl tepki verirdim, bilemiyorum.
J'ai une fille et je ne sais pas ce que je ferais s'il lui arrivait quelque chose.
Ve gerçek şu ki, senin gibi görünmek için her şeyimi verirdim.
Vous savez, vous n'êtes en rien comme votre frère. Non.
Sana izin verirdim, ama başka hiç odam yok.
Oh... je t'aurais bien laissée, mais je n'ai pas de pièce.
Verirdim, eğer buradan gitmiş olmasaydı.
Je le ferais bien, sauf que j'ai entendu dire qu'il a quitté la ville.
Bunun için her şeyimi verirdim.
Je donnerais n'importe quoi pour ça.
Verebilseydim sana parayı verirdim.
Écoutez, je vous donnerais l'argent si je le pouvais.
Eğer orada kamp kuracağını bilseydim, sana fener ve biraz bisküvi verirdim.
C'était très agréable, si ce n'est que, si j'avais su que tu voulais camper là, j'aurais apporté le feu de camp et la guimauve.
Eskiden Y'de gönüllü çalışırken kişisel hijyen dersi verirdim.
J'étais volontaire au refuge J'y expliquais l'hygiène personnelle.
Geleceğini bilseydim, kendime biraz çeki düzen verirdim.
Si j'avais su que tu viendrais, j'aurais fait un peu de rangement.
Jay'den nefret etsem, acısına son vermek yerine acı çekmesine izin verirdim.
Si je détestais autant Jay, je l'aurai laissé souffrir, plutôt que mettre fin à ses jours.
Bilirsin, ben burada olmamak için herşeyimi verirdim.
Tu sais, je... Je donnerais n'importe quoi pour ne pas être là.
Eğer yapabilseydim babama kalbimi verirdim.
J'aurais donné mon coeur à mon père si j'avais pu.
Eğer onu kurtarabilecek olsaydım ona kalbimi verirdim.
Si j'avais pu le sauver... Je lui aurais donné mon coeur.
Normalde bunu Tom'a verirdim, ama senin de üstesinden gelebileceğini düşünüyorum.
Normalement je donnerais ça à Tom, mais je pense que tu peux t'en sortir.
1'e 10,000 verirdim.
Je dirais... 10 000 contre 1.
- Elbette, onlara broşürümü verirdim.
- Oui, j'ai pas distribué de brochures.
Seni izlemek için 12 dolar verirdim.
Je paierais volontiers 12 dollars pour vous voir.
Gitmene izin verirdim.
Je te laisserais partir.
Eğer basın arasaydı cevap verirdim.
Pour la presse, je prends.
Ben olsam sana bir hatıra verirdim.
Moi, je t'aurais donné un souvenir.
Yerinizde olsam tüm korkuluklar dökülmeden önce karar verirdim.
Mais réagissez vite avant que toute l'ossature s'effondre. C'est aussi ce que mon médecin me dit.
Eğer olsaydı sana verirdim.
Si je l'avais, je te l'aurais donné.
Benimkini verirdim ama gece yarısı maskeler çıkacak. Buradan çıkabilmek için maskemi takmam lazım.
Je te donnerais bien le mien, mais les masques tombent à minuit, et j'ai besoin d'être déguisée pour sortir d'ici.
Ona söyle ki ben onun oğlunu... kurtarmak için kendi hayatımı verirdim.
Dites-lui que je donnerais ma vie... pour la vie de son fils.
Her haftabaşı işe başlamadan babana biraz para verirdim.
J'avais l'habitude de donner de l'argent à ton père - au début de chaque semaine.
- Ben markette olsaydım ve diyelim ki uçkuru gevşek biri bana yaklaşıp elimdeki tamponları isteseydi ona verirdim.
Si j'allais au supermarché acheter... des couches pour adultes, et qu'un pauvre bougre incontinent en avait plus besoin que moi, - je les lui donnerais.
O sıradışı bir kızdı ve ben ona gerçekten değer verirdim.
C'était une fille extraordinaire, Et je... J'avais vraiment de l'affection pour elle.
50 cm sağına da düşseydi, boş verirdim.
50 cm plus à droite, pareil.
... bir denemek istiyorsa ben izin verirdim.
... se montrait prête à essayer... Je la laisserais faire.
Öğle tatili sırasında, kızlarla oraya girmesine izin verirdim.
Je l'autorisais à y aller avec des filles. - Pour se les faire à l'heure du repas. - Moins vite.
Sana onun adresini verirdim ama adamımız az önce oradaydı.
Elle est loin de Vancouver Bob.
İki böbreğimi de verirdim ama benimkiler uymadı. Doug'ınkilerin uyma ihtimali yüksekti.
Je lui aurais donné mes deux reins, mais je n'étais pas un donneur compatible, et il y avait des chances que Doug le soit.
Senin gibi bir annem olmasi icin, her seyimi verirdim.
J'aurais tout donné pour avoir une mère comme toi.
Yerinde olsam, bu düşüncelere derhal bir son verirdim.
- Quoi?
Olsa verirdim.
Je vous donnerais si je pouvais.
Aslında, tuvalet kağıtlarını alır, üzerlerine küçük suratlar çizer ve onlara isim verirdim. Beni korumaları umuduyla etrafımı onlarla sarardım.
Je m'entourais avec eux pour qu'ils me protègent.
Oysa ben sizin yerinizde olsam, kaybetmenin ne demek olduğunu bilen birine verirdim bu görevi.
Mais si j'étais vous,