Vesaire перевод на французский
803 параллельный перевод
Kleopatra Sezar'ın ve Antonius'un gelişini bunda görmüştür. Vesaire, vesaire. Simdi bir an için gözlerini kapa ki sonsuzlukla daha iyi iletişim kuralım.
Celui dans lequel Cléopétre vit César, Marc-Antoine, etc. Maintenant, mon enfant, fermez les yeux un instant afin d'étre plus en accord avec l'infini.
" Ben Edward Frederick Lindley, Viscount Halifax Majestelerinin Dışişleri Bakanı olarak vesaire, vesaire yetkili kişilerin bunu taşıyan kişinin hiç bir engelleme olmadan geçiş yapması..
"Nous, Edward Frederick Lindley, Vicomte Halifax... " Premier secrétaire d'État de sa Majesté "etc... " demande à tous ceux qui peuvent être concernés...
Yüzme havuzu vesaire.
Notre piscine.
Bir dosyaya başlamak istiyorum. Tatil yerlerine, kulüplere iş başvurusu için, dairelere kiralamak için, başvuru için tıp fakültelerine vesaire mektup yazmanızı istiyorum
Rédigez des demandes d'adhésion à des clubs, des réservations d'hôtel, répondez aux demandes d'emplois, aux agences immobilières, aux facultés, etc.
Para insana sağlık, mutluluk vesaire getirmez. Öyle mi?
L'argent ne donne pas la santé et ne fait pas le bonheur, c'est ça?
Senin gözetim altında bulunman, annenle olan sorunlar, benim işim vesaire.
La tutelle, ta mère, mon travail.
Yani, sağlığın vesaire.
Je veux dire : santé... Etc...
Sağlık olarak, mükemmel. Vesaire, idare eder.
La santé va mais pas l'Etc...
- Eve erkek almana vesaire.
- Pardon? - Le fait de ramener des hommes.
Vesaire, vesaire.
"Encore et encore..."
Tanrıya, merhamete, vesaire.
En Dieu, au pardon, à tout le reste...
"Eğer herhangi bir güç bizden önce birini uzaya gönderirse biz artık Birleşik Devletler değil bölünmüş dünya oluruz." vesaire vesaire.
"Si une autre puissance réussit à en lancer une avant nous... nous ne serons plus les U.S., les leaders mondiaux, etc., etc.."
Gelinin giderken yanında götürdüğü çamaşır vesaire işte.
C'est le linge qu'emporte la mariée.
"bunun son arzum ve vasiyetim olduğunu bildiririm" vesaire.
"déclare par la présente que ceci est mon testament", etc...
Hep öyle olur, "Hayatın ortasında" vesaire, gerisini unuttum.
C'est ainsi, "Au faîte de la vie" etc. J'ai oublié la suite.
Katil kadınlar, zehirler vesaire vesaire...
Les mots meurtre, poison, ont fait leur effet!
Tanklar, vesaire, her şey var.
Les chars et tout!
Bayan Marvin'e de Dr. Marvin'den bir altın madalya. Sevgisi, cesareti, sadakati, vesaire vesaire için.
Mme Marvin la reçoit de son mari... en récompense de ses grands mérites.
Demir parmaklıklar, kapıdaki muhafızlar, vesaire, vesaire.
des barreaux de fer, des gardes, et caetera, et caetera.
Nedir şu "vesaire"?
Quoi c'est, les "etcetera"?
Gönderen Phra Mana Mongut. Dünyanın ve de kainatın en yüce süper devletinin takdirleriyle, Siyam Kralı. Kendisini çevreleyen ve ona bağımlı bütün komşu ülkelerin hakimi vesaire, vesaire, vesaire...
De Phra Maha Mongkut... par la grâce de plus grande super agence du monde... roi de Siam... souverain de tous pays vassaux alentour, en toutes directions... etcetera, etcetera...
Ben oturduğumda, sen de oturacaksın! Diz çöktüğümde, sen de çökeceksin. Vesaire, vesaire, vesaire!
Moi assis, toi assise, moi à genoux, toi à genoux... etcetera, etcetera, etcetera.
Amerika Birleşik Devletlerinin Yüce Başkanlığına "Abrahom Lingkong" vesaire.
A sa Majesté Royale le Président des U.S.A... Abra-ham Ling-koln... etcetera... Arrange ça.
Eşlerime ve çocuklarıma "Evim Evim Güzel Evim'i" öğretmeyi keseceksin. Güya bana, vermediğim bir sözü tutmadığımı ima ediyorsun, vesaire.
Enseigne plus à femmes et enfants chansons sur "douce maison"... pour rappeler à moi promesses moi jamais faites, etcetera, etcetera.
Kalkın, kalkın, karılar, vesaire, vesaire, vesaire.
Debout! Epouses, etcetera, etcetera, etcetera.
Saray müzisyenlerine Avrupa müziği öğreteceksin dans için, vesaire, vesaire, vesaire.
Toi enseigneras musique européenne aux musiciens... pour danses, etcetera, etcetera, etcetera.
Tuğladan bir ev kraliyet sarayının yanında anlaşmamıza uygun şekilde vesaire vesaire vesaire.
Maison de briques... à côté de palais royal... conformément aux accords... etcetera... etcetera... etcetera.
Vesaire
Etcetera
Bunun geleneklere uygun olduğuna emin misin, vesaire, vesaire, vesaire?
Toi certaine que ceci bon usage?
Bu da Madam Leonowens kraliyet ailesinin İngiliz dili, gelenekleri, vesaire, öğretmeni.
Elle, Mme Leonowens... enseigne langue, usage, etcetera, anglais.
Bayan Anna yardım edecek sanıyordum konukları masaya oturtmak için, vesaire, vesaire, vesaire.
Mme Anna devait aider... pour placer invités à table, etcetera, etcetera, etcetera.
Aşkmış, vesaire, vesaire, vesaire.
amour, etcetera, etcetera, etcetera.
Ama sana olan minnettarlığımı ve büyük saygımı vesaire, vesaire, vesaire, söylemeden ölmek istemiyorum.
Mais moi ne veux pas mourir... sans dire gratitude... et respect profond, etcetera, etcetera.
Siyam halkı kraliyet çocukları, vesaire hiç memnun değiller. Hepsi gidişinden ötürü keder içinde.
Peuple de Siam... enfants royaux, etcetera... pas contents... et tous profondément affligés... de départ.
Vücutta müthiş bir yorgunluk yaratıyor çok onur kırıcı bir tecrübe vesaire, vesaire, vesaire.
Ca fatigue le corps... abaisse l'âme... etcetera, etcetera, etcetera.
"Ben, vesaire Aleksander."
"Veuillez assurer, etc... Alexandre."
Neden? Cambridge'de öğretmenlik vesaire.
Un prof de Cambridge!
İşin parası iyi. Komisyon yüzdeleri, vesaire vesaire.
Ce boulot paye bien, il y a des commissions, etc.
Ve bir erkek bu "vesaire" lerden zengin olabilir, değil mi?
On peut s'enrichir sur le "etc"?
Geri geri çıkmak vesaire gibi tüm formaliteler konusunda son derece hassas.
Il tient au cérémonial... Aux courbettes. Il est très chatouilleux là-dessus.
Yılda 5.000 ödemek, onun için bir onur meselesi vesaire, vesaire.
C'est une question d'honneur pour lui, que de rembourser, etc.
Şu modern evliliklerden birisi işte. Elektrikli battaniye vesaire vesaire...
Comme un ménage "moderne"!
Eğer hayaletler vesaire sadece histerinin bir ürünüyse partinizin başarıya ulaşması kaçınılmaz.
Les fantômes étant la création d'une imagination hystérique... votre réception devrait être un succès.
Sağlıcakla kal, vesaire... "
"Sincèrement..."
İşe geç kaldığınızda, vesaire.
Si vous êtes en retard au travail, et ainsi de suite,
İmparatorun sözcüsü olarak size vergiler vesaire hakkında bir sürü utandırıcı soru sorulur.
En tant que porte-parole de l'empereur... on vous posera des questions embarrassantes sur les impôts, etc.
"... ve Şelah'tan Ever oldu. " Vesaire vesaire.
"et Sélach engendra Héber", et ainsi de suite.
Polly baylar önünüzde duran bir adam ki kralımız akıl almaz bilgeliğiyle diğer adamların üstüne yükseltti ama bu adam tüm fırtınalarda arkadaşım olmaya devam etti vesaire, vesaire.
Polly. Messieurs. Voilà un homme que le Roi, dans sa grande sagesse,
Doğum tarihi, vesaire vesaire...
" La porte s'est refermée, mais on l'entendait du vestibule
Yolculuk güzergahı... " Vesaire vesaire.
" Signé :
Vesaire vesaire...
Les caractéristiques du coffre.