Viens перевод на французский
136,426 параллельный перевод
- Gel benimle.
Viens avec moi.
- Bir dakikaya sana katılırım.
- Je viens dans un moment.
- Herkes gibi ben de bir gezegenden geliyorum.
Je viens d'une planète comme tout de monde.
Hadi ama.
Viens.
- Buraya gel.
- Viens ici.
Evet, evet mideme bağlı olarak gelip gittim.
Oui, je viens et reviens. Toujours mes boyaux.
Az önce beni zauberbiest'e dönüştürdünüz!
Tu viens de me transformer en Zauberbiest!
Tamam, şimdi- -
- D'accord, oui, je viens...
Hey, Adalin az önce mesaj attı.
Hey, je viens d'avoir un texte d'Adalind.
Hadi tatlım.
Viens, chérie.
- Hadi, acıktım.
- Viens, j'ai faim.
Onunla yeni tanıştım.
Je viens de le rencontrer.
Tatlım, bir dakika buraya gel.
Chérie, viens ici une seconde.
Hadi, birşeyler içielim.
Viens, prenons une bière.
- Geliyor musun?
- Tu viens?
Buraya gel!
Viens ici!
şey, onu yeni gördüm.
Je viens de le voir.
Ben sadece onunla beraberdim.
Je viens de le voir.
Evet, otoyoldan yeni çıktım.
Oui, je viens de sortir de la route.
Bilirsin, sadece bir düşüncem vardı.
Je viens de penser à un truc.
Tamam, seni alırım.
Ok, je viens te chercher.
İkinci kitaptan başladım, şu ana kadar, aynaların geçit ya da kapı olduklarına dair birşey bulamadım.
Je viens de commencer le 2e livre, et pour l'instant, rien ne parle de miroirs... en tant que portails ou passerelles vers où que ce soit.
- Bunu az önce mi yazdın?
- Tu viens de l'inventer?
Sizle geliyorum.
Je viens avec vous.
- Honey, buraya.
- Chéri, viens ici.
Gel. Gel otur.
Viens t'asseoir.
Eğer öyleyse, ben de seninle geliyorum. Hayır.
Si c'est le cas, je viens avec vous.
Tatlım, benimle gel tamam mı?
Ma puce, viens avec moi.
Haydi aşkım. İşte başlıyoruz.
Viens, ma chérie.
Ben sadece bunu okudum.
Je viens juste de lire ça.
- Tatlım, buraya gel. - Shh.
Chérie, viens là.
- Onu yeni gördüm.
- Je viens de le voir.
Hadi gel.
Viens.
Seni görmek istiyor, o yüzden buraya seni almaya geldim.
Il veut te voir. Je viens pour t'y emmener.
Hadi, gel sana bir bira vereyim.
Viens, je te filerai une bière.
O yüzden aranıza ne geçtiyse geçsin, gelip ona veda edeceksin.
Peu importe votre passé, viens lui dire adieu.
Hadi, sana bir bira alayım.
Viens. Je te paye une bière.
Pekâlâ. Az önce babamla çok fena kavga ettim.
Je viens de m'engueuler avec mon père.
Hadi, hadi.
Viens.
J, tatlı koyarken bana yardım etmek ister misin?
J, tu viens m'aider pour le dessert?
Hadi Lena, gitme vakti.
Viens, Lena. On s'en va. Viens.
Yani milleti deli gibi gıcık etmeye işte.
Enfin, tu vois. Je viens faire chier.
Mitzi, hadi.
Mitzi, viens.
Buluşmamız lazım, anladın mı?
Viens me retrouver.
Hemen buluşmamız lazım.
Viens me retrouver tout de suite.
Geri dönmeye niyetim yok.
Je viens d'être libéré, pas pour replonger.
Michael, sen buradan geldin.
Michael, tu viens d'ici.
Senin yoluna yöneldi.
Je viens vers vous.
Buraya geldiğim yer.
C'est de là que je viens.
- Hayır, sıkıntı yok.
Je viens pour Craig.
Hadi.
Viens.