Villette перевод на французский
78 параллельный перевод
Bay Villette'i öldürdüm.
J'ai tué M. Vilette.
Villette, avukat.
Vilette, l'avocat.
Villette zengindi..... ama artık parayı alamam.
Vilette était riche. Mais... je ne peux pas garder cet argent.
Bay Villette'in bahçesine bakma günüm değil mi?
C'est le jour où je fais le jardin de M. Vilette.
Her çarşamba Bay Villette'in bahçesinde çalışırım.
Je vais toujours chez M. Vilette, le mercredi.
Çarşambaları Bay Villette'in bahçesinde çalışır.
Le mercredi, il travaille chez M. Vilette.
Mösyö Villette öldürülmüş.
M. Vilette a été assassiné.
Villette'le mi? O öldü.
Avec Vilette?
Villette'le randevu nedeninizi öğrenmek isteyebiliriz.
Au sujet de votre rendez-vous...
Çarşambaları Bay Villette'in bahçesinde çalışırım.
Le mercredi, je travaille pour M. Vilette.
Bay Villette öldü, peder. - Öldü mü?
M. Vilette est mort, père.
Peder, bu sabah Villette'in evine neden geldiniz?
Pourquoi êtes-vous allé chez Vilette?
Dün gece Villette'in evinin önünden geçmişsiniz. - Doğru.
Vous êtes passées devant chez M. Vilette, hier?
Villette'in evinden çıkan birini.
On a vu quelqu'un sortir de chez M. Vilette.
Valentine Sokağı'ndan eve giderken Mösyö Villette'in evini geçtik.
Pour rentrer chez nous, rue Valentine, on passe devant chez M. Vilette.
Villette cinayeti davasında da gerçeklere ulaşmak çok güç.
L'assassinat de Vilette est entouré de mystères.
- Villette'i tanır mıydınız?
Vous le connaissiez?
Şu Villette'i tanıyan yok gibi.
Un homme mystérieux, ce Vilette.
Tek söyleyebileceğim, ziyaretimin Villette'in ölümüyle ilgisi yok.
Ma visite n'avait aucun rapport avec sa mort.
Villette'in evinin önünde gördüğünüz bayanı merak ediyordum.
Je vous ai vu aborder une femme.
Müfettiş, Villette'le randevum..... sizin için önemli olamaz.
Mon rendez-vous avec Vilette n'offre aucun intérêt pour vous.
Cinayet saatinde Villette'in evinden çıkan bir papaz görülmüş.
On a vu un prêtre sortant de chez M. Vilette.
Ertesi sabah Villette'in evinin önünde bir papaz gördüm.
J'ai vu un prêtre le lendemain matin.
- Villette cinayeti mi?
C'est au sujet du meurtre de Vilette?
Bir papaz Villette'in evinden ayrılırken görülmüş.
On a vu un prêtre sortir de la maison.
Geçen sabah Villette'in evinin önünde konuşurken görmüşler.
On nous a vus devant chez Vilette.
Michael'ın Villette'i öldürmüş olamayacağını da açıklayacağım.
Je prouverai que Michael n'a pu tuer Vilette.
Villette cinayeti sabahında da Peder Logan'la konuştunuz. Villette'in evinin önünde buluşup konuştunuz. - Evet.
Le matin qui a suivi le meurtre de Vilette, vous avez rencontré Logan devant la maison.
Mösyö Villette'le randevum vardı.
Je venais voir Vilette.
Cinayeti duyan Peder Logan eve girmenizi engelledi mi? - Elbette, Mösyö Villette'le..... randevunuz olduğunu bilmiyordu. - Evet.
Le père Logan vous a arrêtée devant l'entrée?
Ertesi sabah 9 : 30'da Mösyö Villette'i göreceğimi söylemiştim.
Je lui avais dit que je rendrais visite à Vilette.
Mösyö Villette'in öldürüldüğü gece Peder Logan'la randevunuz mu vardı?
Vous avez vu le père Logan le soir du crime?
Size söylemeye geldim..... Peder Logan'ın, Villette'in ölümüyle ilgisi olamaz.
Je veux vous dire que le père Logan n'est pour rien dans ce crime.
Fakat, mümkünse..... Mösyö Villette'le randevu nedeninizi öğrenmek isterim.
Mais pourquoi rendiez-vous visite à Vilette?
Mösyö Villette bana şantaj yapıyordu.
Vilette me faisait chanter.
Eşiniz Villette'in evinin önünde Peder Logan'la görüldü.
Elle a vu le père Logan devant chez Vilette.
Villette öldürüldüğü gece gerçekleşen bir buluşmadan söz etti.
Elle a parlé d'un rendez-vous avec lui le soir du crime.
Evet..... Villette'i ilk kez düğünümde gördüm.
Le jour de mon mariage, je vis Vilette pour la première fois.
Villette'ti.
C'était Vilette.
Michael papazlık rütbesini alana kadar Villette'i de görmedim.
Et je ne revis Vilette qu'à l'ordination de Michael.
Sonra Villette'e rastlar oldum..... hem de sık sık.
Je rencontrais Vilette... sans arrêt.
Villette konusunda telaşlanmamamı çaresine bakacağını söyledi.
Il me dit de ne pas m'inquiéter, qu'il verrait Vilette.
Ertesi gün Villette'in evinin önünde buluşmaya karar verdik.
Nous prîmes rendez-vous pour y aller le lendemain.
Michael, Villette'in öldüğünü söyledi.
Michael me dit que Vilette était mort.
Villette 9'da lokantada yemek yemiş.
Vilette a dîné au restaurant à 9h.
Villette'in 11 : 30'da öldürüldüğünü bulmuşlar.
Il semble que Vilette ait été tué à 11h30.
Peder Bey'in Villette'le randevusu varmış.
Il devait voir Vilette.
- Villette öldürüldü.
On a tué Vilette.
Bay Villette'in bahçesi yeşerdi mi?
Et le jardin de M. Vilette?
Villette'in evinin önünde gördüğünüz bayan...
Cette dame que vous avez abordée...
Villette bana geldi.
Vilette vint me trouver.