Voisin перевод на французский
4,039 параллельный перевод
Kendisi komşumdur.
- C'est mon voisin.
Küçükken hep komşunun oğluyla oynardık. İsmi Frank'tı.
Etant gosse je jouais toujours avec le voisin, Frank.
Ben sokağın aşağısındaki komşun Phil Dunphy.
Phil Dunphy, un voisin.
Ailenizden birisi, bir arkadaş, ya da bir komşunuz geçtiğimiz günlerde veya haftalarda farklı davranıyorsa derhal polise bildirin.
Si un membre de votre famille, Ou un ami, ou un voisin, agis de manière différente depuis quelques jours ou quelques semaines s'il vous plait, parlez-en à la police immédiatement.
Komşularınızdan yardım isteseniz iyi olur.
Bien, vous voudriez peut etre appeler un voisin, ok?
Komşusu sersemlemiş halde bulmuş. Göz bebekleri genişlemiş.
Un voisin de son immeuble l'a trouvée groggy avec les pupilles dilatées.
Komşum işe gitmek için ayrılınca çitlerin üzerinden atlamak istedim.
J'ai escaldé le grillage de mon voisin ce matin après qu'il soit parti au travail.
Mahallede olduğunu ve perdenin arkasından silahlı bir adam gördüğünü söyle.
Dis que t'es un voisin. T'as vu un tireur par les rideaux.
Köstebeğimizden bir başka hediye daha mı?
Un autre cadeau de notre ami le voisin espion?
Ve bir komşu pazartesi gecesi burada bir tartışma olduğunu duymuş.
Et un voisin a entendu une dispute ici lundi soir.
En alt katında yaşayan garip herife sormayı dene o zaman. Laird mi?
Demande à ton voisin space qui habite au rez-de-chaussée.
Polis kaynaklarına göre, Bay. Sullivan'ın komşusu, Onun evine yalnız olarak girdiğini Gördüğünü,
Selon une source policière, un voisin de Mr Sullivan l'a vu entrer seul dans son appartement peu de temps avant d'entendre un seul coup de feu.
Komşusu sizi gördüğünü söylüyor.
Son voisin semble être sous l'impression qu'il a fait.
Fiziksel dağınıklık hakkında teorimi test etmek ve ilişkisini çözmek için komşumuzun çöp kutusunu ödünç aldım.
Empruntés de la poubelle de notre voisin pour tester votre théorie sur le désordre physique et sa corrélation à la rechute.
Onun iyi bir komşu olduğunu söyleyebilir misiniz?
Diriez-vous qu'il était un bon voisin?
Dikkatli bir komşusunuz.
Vous êtes un voisin vigilant.
"Çok dikkatli bir komşu..."
"Un voisin vigilant..."
Jack Bergin'nın komşusunun fotoğrafları.
Les photos du voisin de Jack Bergin.
Selam. Yeni masa arkadaşınla tanış.
- Voilà ton nouveau voisin.
Yani eski masa arkadaşımı da seviyordum.
Enfin, j'aimais bien l'ancien voisin.
Yeni komşumuz Jeff.
C'est Jeff, notre nouveau voisin.
- Komşun muydu?
- C'est ton voisin, c'est ça?
Komşuyuz.
Je suis votre voisin.
- Muhtemelen bu binaların yakınlarından gelmiştir.
- d'un bâtiment voisin. - D'accord.
James ve babasının komşu krallığa büyük miktarda borcu var.
James et son père ont une très grosse créance envers un royaume voisin
- Komşu komşuya konuşuruz diye umuyordum.
- Je voulais parler de voisin à voisin.
- Komşu komşuya!
De voisin à voisin!
Komşumun da Mindy adında kedisi var da.
Mon voisin a un chat qui s'appelle aussi Mindy.
Mesela, bağımlı komşun veya Başkan Yardımcısı Joe Biden.
Votre voisin fumeur de haschisch, ou le vice-président Joe Biden.
Komşusunun söylediğine göre kurban kamerayı temizlikçisinin evden bir şeyler çaldığından şüphelendiği için koymuş.
Un voisin a dit que la victime en avait une parce qu'elle suspectait la femme de ménage de voler.
- Komşusu şu an robot resmini çizdiriyor.
Le voisin est au portrait-robot en ce moment.
Holly Heights'da büyümüş, eski mahallesinden birisi de olabilir ama bu durum bizi adamı bulmaya yaklaştırmıyor.
Ça pourrait être un ancien voisin. Mais on n'est pas plus avancés. Pas grave.
Ve komşumu?
Et mon voisin Matt?
Diğer yandan kitabında isimsiz bir kaynaktan, Ennis'in ona istismarlardan yakındığı bir komşusundan bahsetmişsin.
Votre livre, au contraire, vous citez une source anonyme, un voisin prétendant qu'Ennis s'était confié à lui sur ces abus.
Pekala, gerçekte bir komşu var mıydı?
Alors, il y avait un voisin?
Havada sinek uçsa haberim olacak.
Heidi qui fait de la tyrolienne dans les bois, et son voisin qui appelle pour nuisances sonores, je veux être au courant.
Umarım karısı, komşusuyla ve en yakın arkadaşıyla seks yapmıyordur. Ve umarım Wayne içeri girmez ve onları vurmaz.
J'espère vraiment que se femme ne fait pas l'amour avec son voisin et meilleur ami et que Wayne ne rentre pas et leur tire dessus.
Alt kat komşum Rob Buchman.
Mon voisin de palier, Rob Buchman.
Ama sonunda, kendinizi orta yaşlı komşunuza ebeveynlik ederken bulduğunuz vakit bir sonraki adım biraz daha belirsizdir.
Mais quand les lignes deviennent floues et que vous vous retrouvez à vous occuper de votre voisin adulte... L'étape suivante est un peu moins claire.
Selam komşu.
Hey, voisin!
Üst kattaki komşumuz abuk bir koleksiyoncu.
Notre voisin du dessus, c'est un accumulateur fou.
Ben Frank, alt kattan.
C'est, hum, Frank, le voisin du dessous.
Biri, sana farelerin yandaki binanın bodrumundan geldiğini söyledi.
Donc, quelqu'un vous a dit que les rats sont arrivés par le sous-sol voisin?
- Merhaba komşu.
Salut voisin.
- Selam komşu.
- Salut, voisin.
Terry, bu sadece arkasında "yılan çiftliği iyi komşu gibidir." yazan bir jüriye çağrı kağıdı.
Terry, c'est juste le dos d'une citation à comparaitre qui dit : "Comme un bon voisin, la ferme des serpents est là"
Her ağaç, komşusunun alanına saygılı.
Chaque arbre semble respecter l'espace de son voisin.
Komşu yuvasını terkediyor.
Un voisin abandonne son nid.
- Kapı komşumuz mu?
Notre voisin?
Böyle komşulardan biri misin cidden? Ellini sallayıp, yetti artık falan mı...
Tu es ce genre de voisin?
İşte bunlar orada oldu.
sur les rosiers de mes voisin. C'est comme ça que tout ceci est arrivé.