Waldron перевод на французский
75 параллельный перевод
Söyle de Waldron bana başka bir tane getirsin.
Dites à Waldron de m'en apporter un autre.
Seni cinayet suçuyla tutuyoruz, Waldron.
Tu es soupçonné de meurtre.
- Buna ne dersin, Waldron? - Neye ne derim?
- T'en penses quoi?
Connecticut eyaleti halkının John Waldron'a karşı davası hızla ilerletildi.
L'affaire John Waldron évolua rapidement.
John Waldron polis gözetimine alınmıştır.
John Waldron sera maintenu en détention provisoire.
- Kiminle, Waldron'la mı?
Waldron?
Eminim, Waldron beni gördüğüne memnun olacaktır.
Il sera enchanté de faire ma connaissance.
Adım Harvey, Waldron.
Je m'appelle Harvey.
John Waldron'un yakalanması reform hükümetine yapılan saldırıları susturmuştu.
L'arrestation de John Waldron fit taire les attaques contre l'administration en place.
Waldron davasında kamu avukatı olarak atandı.
O'Shea. Avocat de la défense dans l'affaire Waldron.
- Olmaya çalışıyorum, efendim. - Harry, Waldron'u kurtarabileceğini sanıyor.
- Autant que faire se peut.
O'Shea, bu Waldron eski bir asker.
Waldron est un vétéran.
Ayrıca Waldron'un suçlu olmak gibi küçük bir sorunu var.
La culpabilité de Waldron ne fait aucun doute.
Sayın Yargıç izin verirseniz, bu öğleden sonra Eyalet John Waldron'a karşı davasını dikkatinize sunmak istiyorum.
Je représenterai l'état du Connecticut contre John Waldron.
John Waldron 18 gün sonra Ohio'da yakalandı ve bu şehre iade edildi.
John Waldron fut arrêté 18 jours plus tard en Ohio, avant d'être extradé.
Birincisi, Waldron tanıdığı olan Bayan Irene Nelson tarafından ateş edilmeden beş ila on dakika içinde ateş edilen yerdeki bir blok içinde görüldü.
Un : Waldron a été aperçu par une amie, Miss Irène Nelson près du lieu de l'assassinat 5 à 10 minutes avant le coup de feu.
Beşincisi, Waldron suçu itiraf eden yazılı bir ifade verdi.
Cinq : Waldron a passé des aveux admettant sa culpabilité.
Altıncı, Waldron'un üzerinde bulunan tabanca 32 kalibrelik bir silahtı ve merhumun başında bulunan merminin ateşlendiği silahtı.
Six : le revolver trouvé sur Waldron, une arme de calibre 32, est bien celle qui a tiré la balle retrouvée dans la tête de la victime.
- Waldron, otur.
Venez vous asseoir.
Sayın Yargıç, dünkü oturumun kapanışında eyalet John Waldron'a karşı davasında takipsizlik itirazında bulunacağımı duyurmuştum.
J'annonçais hier vouloir plaider l'abandon des poursuites dans l'affaire John Waldron.
Ya 29 Eylül akşamı saat 7 : 20'de pencereden gördüğünüz adamın sanık, John Waldron olduğunu kesinlikle söyleyebilir misiniz?
Et vous affirmez que l'homme que vous avez aperçu ce soir du 29 septembre était bien l'accusé, John Waldron?
Ya o gece, Bayan Nelson pencereden el sallayanın John Waldron değil de arkadaşlarınızdan...
Vous auriez donc pu confondre l'un d'entre eux avec John Waldron
Ve tavsiyesi üzerine, Bayan Nelson'un 29 Eylül akşamı John Waldron'u gördüğünü söylediği noktada, tam tezgahın arkasında durdum.
Je me suis tenu à l'endroit exact où Miss Nelson dit avoir vu John Waldron.
Şimdi, pencereden gördüğünüz Waldron muydu?
Était-ce bien Waldron que vous avez vu?
Ya sanık John Waldron'un 29 Eylül gecesi sinemanıza girmediğini kesinlikle belirtebilir misiniz? Evet, efendim.
Vous êtes donc certaine que John Waldron n'est pas venu au cinéma ce soir-là.
Dr. Rainsford, John Waldron'u muayene etmek için polis departmanınca tutulduğunuzu ve bu nedenle onun hakkında çoktan bir görüş oluşturduğunuzun farkındayım.
Alors? Dr Rainsford, désigné comme expert lors de l'enquête, vous avez pu donc vous forger une opinion sur l'accusé.
Şef Robinson, John Waldron'un tüm sorgulaması boyunca vardınız ve sanığın itiraf etmesi için hiçbir zorlama yapılmadığını belirttiniz.
Vous étiez présent durant tous les interrogatoires. Vous avez déclaré qu'aucune pression n'avait été exercée.
Polisin balistik uzmanı kurşunun John Waldron'un üzerinde bulunan silahtan çıktığını zaten belirtmişti.
Les experts de la police ont conclu qu'elle provient bien de l'arme trouvée sur John Waldron.
"B" etiketli bu resim, John Waldron'un silahından çıkan merminin görüntüsü.
Le cliché B, la balle tirée par le revolver de John Waldron.
Sayın Yargıç, bu, yakalandığı gece John Waldron'un üzerinden alınan silah.
Voici l'arme saisie sur John Waldron le soir de son arrestation.
Waldron?
Waldron.
Ve 24 saat içinde, John Waldron yeniden özgür bir adamdı.
John Waldron fut libéré le jour suivant.
Dava Connecticut şehri polis dosyalarında hala açıktır ve sanığın suçlu olduğuna hala inananların olduğunu bilmek ilginizi çekebilir.
L'enquête reste ouverte dans un commissariat du Connecticut et certains croient même encore Waldron coupable.
- Lanet olası orada neler oluyor Waldron?
- Qu'est-ce qui se passe?
Bu bir duaya benziyor Mr. Waldron, fakat tam da uydu.
Ca ressemble a une priere, M. WaIdron, mais c'est bien approprie.
Bu Japonları ancak Waldron bulabilir, çünkü o bir Sioux melezi.
Avec ses origines sioux, WaIdron trouvera les Japs!
Waldron, yükselin!
WaIdron, remontez!
Yukarıya Waldron, yukarıya!
WaIdron, remontez!
Albay Waldron, Bay Rinder'i tanıyorsunuz.
Colonel, vous connaissez Herr Rinder.
Albay Waldron kıdemli İngiliz subayımız.
Le colonel est le supérieur britannique.
Colby, eski dostum, Waldron birşey duymaktan hoşlanacak.
Colby, Waldron veut te dire un mot.
Sen, Albay Waldron and Binbaşı Rose diğer kamplar ve ülkelerden subaylarla birlikte ülkenizi temsil etmek için Paris'e gideceksiniz.
Colonel Waldron et Major Rose, vous irez à Paris avec des officiers de différents camps pour représenter votre pays.
- Waldron.
- Waldron?
- Waldron diye birini tanıyor musun?
Tu connais un certain Waldron?
Düşüneyim. Waldron mu?
Laisse-moi réfléchir.
Tom Waldron.
Alors Tom Waldron.
Waldron.
Le "Waldron".
- "Waldron" diye cevapladılar.
- Tu rigoles? - Ils ont répondu.
"Geçici delilik" görüşü üzerinde çalışıyorum, efendim.
- Harry pense qu'il peut sauver Waldron.
Dördüncüsü, bu tanıklara ek olarak Romulo Cartucci Bayan Greta Neilson ve Bay Eugene Cary hepsi de karakolda olay yerinden kaçarken gördükleri adam olarak Waldron'u tanımladılar.
Paul Lukash ont assisté au coup de feu. Quatre : ces témoins plus Romulo Cartucci Miss Greta Neilson et M..
Helen Moss.
Waldron, hein?