Watanabe перевод на французский
193 параллельный перевод
WATANABE
WATANABE
Watanabe, haydi şarkı söyleyelim.
Watanabe, chantons quelque chose.
Watanabe, gerçekten kızgın mısın hâlâ?
Watanabe, tu es toujours fâchée?
O zamana kadar, Watanabe- -
Je rentrerai bientôt.
Watanabe, Suzumura'nın flütü nerede?
Watanabe, où est la flûte de Suzumura?
Watanabe sizi suçlamıyor.
Watanabe ne vous blâme pas.
Watanebe muhteşem biri, ve Mizushima da...
Watanabe est en suspens, et Mizushima...
Watanabe çok kötü bir şey oldu.
Watanabe, une chose affreuse s'est passée.
Watanabe... Lütfen söyle onlara.
Watanabe... dites-leur.
Ama sadece Watanabe biliyor bunu.
Mais... Watanabe est la seule qui sait.
Watanabe, bize ne kadar kızsan yeridir.
Watanabe, vous avez le droit de nous en vouloir.
- Ne oldu? - Watanabe- -
- Qu'est-il arrivé?
Ona bir şey mi oldu?
- Watanabe est... Que lui est-il arrivé?
Watanabe, çok kötü bir şey oldu.
Watanabe, une chose affreuse s'est passé.
Watanabe, sakın üşütüp hasta olma.
Watanabe, n'attrapez pas froid.
Bak Watanabe, Suzumura dönmüş.
- Excellent travail. Regardez, Watanabe. Suzumura est de retour.
Watanabe gelmiş miydi?
Watanabe y était-elle?
Verimliliği Arttırmaya Yönelik Teklif
PROJET DE MEILLEUR RENDEMENT... soumis par Kanji Watanabe...
Watanabe-san. Watanabe Kanji-san.
M. Watanabe!
Watanabe-san.
M. Kanji Watanabe!
Takdirname
"À M. Kanji Watanabe" "en reconnaissance de 25 ans"
Watanabe-san her zamanki gibi işe gitti.
Le maître va au bureau.
Bu süre zarfında bizim Watanabe-san hakkında çeşitli dedikodular ve söylentiler yayıldı.
"De nombreux potins" "furent lancés."
Tüm bu dedikodu ve söylentiler bizim Watanabe-san'ın gerçekten çok sersem olduğu üzerinde birleşiyor.
"Chacun admit que M. Watanabe" "se rendait ridicule."
Ama Watanabe bütün yaşamı boyunca, kendi davranışlarını ciddiye almadı.
"Mais M. Watanabe était" "certain du contraire."
Teknik olarak parkı, sizin desteğinizle Paklar ve Bahçeler Komitesi yapmış olsa da, aslında parkı yapan Watanabe-san değil miydi?
On a fait une enquête. Vous vous attribuez le mérite d'avoir créé ce parc...
Ama, bizim asıl söylemek istediğimiz, planı canlı tutanın ve yürütenin o olduğu.
Nous le savons, mais... Qui a introduit le projet? Les résidents locaux croient que c'est M. Watanabe...
Bölge sakinleri parkı Watanabe-san'a borçlu olduklarını düşünüyor. Watanabe-san'ın neden yarattığı bu parkta öldüğü konusunda endişeleri var.
Le fait qu'il soit mort dans le parc les intéresse.
Parkın açılış töreninde yaptığınız konuşmada Watanabe-san'dan hiç söz etmediniz.
Votre discours d'inauguration ne mentionnait pas M. Watanabe.
Ayrıca Watanabe-san'ın törende ihmal edildiğini ve arkalara oturtulduğunu düşünüyorlar.
M. Watanabe a simplement été laissé dans l'ombre.
Diğer bir deyişle, Watanabe-san'a duyulan ortak sempati parktaki ölümüne dair özel bir yoruma yol açtı.
Pour beaucoup, sa mort dans le parc est significative.
Yani Watanabe'nin intihar ettiğini ya da orada donarak ölürken buna hazırlandığını mı söylüyorsunuz?
Il s'y serait suicidé? Il s'y serait laissé geler à mort?
Watanabe'nin ölümü aniydi. Hiç bir fikri yoktu.
Il est mort inopinément.
- Tsuru Watanabe mi?
l'amener au chef de section?
- Evet.
- Tsuru Watanabe?
Dert etme.
Jusque-là, Watanabe...
Watanabe?
Watanabe?
Peki ne istiyordun Watanabe?
Et que voulez-vous, Watanabe?
Watanebe yanlarında olacak.
Watanabe sera ici.
- Gerek yok.
- Je vais appeler Watanabe.
Kızlar, Watanabe'yi üzmeyin sakın.
Les filles, ne chagrinez pas Watanabe.
Watanabe asla- -
Vous êtes injuste.
Evet yapıyor.
Watanabe jamais... Oui, elle l'est.
Watanabe, bir şey söyle.
Watanabe, dites quelque chose.
Watanabe, bir şey söylesene.
Watanabe, dites quelque chose.
Watanabe nerede?
Où est Watanabe?
Ama Watanabe- -
Mais Watanabe...
Watanabe.
Watanabe.
Öyle diyorlar.
N'était-ce pas M. Watanabe?
Ama Watanabe Halkla İlişkiler'in kısım amiriydi.
Il dirigeait la "Population".
Bununla birlikte otopside Watanabe'nin ölüm nedeni açıkça belirlendi.
L'autopsie a été catégorique.