Woodhull перевод на французский
103 параллельный перевод
Nathan Woodhull.
Nathan Woodhull.
Dün Woodhull'ın olay yeri fotoğraflarını inceledim ve sonunda bir şey fark ettim.
Peter : je regardais les photos de la scène de crime d'hier quand j'ai enfin remarqué quelque chose.
Woodhull'u ikna etmeye çalışalım, diyorum. Kadın bütçe tahsisatı kurulunun başkanı.
Il faut convaincre Woodhull, à la commission budgétaire.
Buradaki bey yerel yargıcımız, Richard Woodhull.
Cet homme est notre magistrat local, Richard Woodhull.
Eğer bir Woodhull odun çekerse ne kadar odun bir Woodhull çeker?
Combien de bois peut transporter un Woodhull si un Woodhull pouvait transporter du bois?
Yargıç Woodhull, hakkında pek çok şey duyduğum oğlunuz bu mu?
Juge Woodhull, est-ce bien votre fils dont j'ai tant entendu parler?
- Abraham Woodhull. Neden siz iyi beylere içki ısmarlamama izin vermiyorsunuz? Bu gece arkadaşlar ve de hainler gibi içmeye ne dersiniz?
Et si messieurs, vous me permettez de vous offrir une tournée, on boira aussi bien aux amis qu'aux traîtres.
Peki neden Bay Woodhull'a ya da neden doğruca Hewlett'a gitmediniz?
Pourquoi être allé voir M. Woodhull? Et ne pas être allé directement voir Hewlett?
- Ne istiyorsun, Woodhull?
Que veux-tu, Woodhull?
Ona dedim ki "Woodhull bundan kurtuldu" " Woodhull'ün babası onu serbest bıraktı.
Je lui ai dit, "Woodhull va s'en tirer." "Son père l'a fait libérer."
Woodhull buna yalnızca gülüyor ".
"Woodhull en rit."
Woodhull! Az önce itiraf etti!
Il vient de l'avouer!
Şimdi... kaçmaya çalışırsan Bay Woodhull bana bildirecek ve ben de seni bulacağım.
Si tu essayes de fuir, M. Woodhull m'en informera - et je te retrouverai.
- Hayır Binbaşı. - Bay Woodhull.
- M. Woodhull.
Woodhull!
Woodhull!
Yargıç Woodhull!
Juge Woodhull!
Sağ olun Bayan Woodhull.
Merci, Mme Woodhull.
Bayan Woodhull buna gerçekten gerek...
Vous n'êtes vraiment pas obligé...
Yargıç Woodhull her zaman kasabaya evli olduğunu söyler.
Woodhull dit toujours qu'il est marié à la ville.
Aferin, Woodhull.
Bien joué, Woodhull.
Şimdi... kimdir bu Abraham Woodhull?
Maintenant, dites-moi qui est Abraham Woodhull?
- İyi yolculuklar, Bay Woodhull.
Bon voyage, M. Woodhull.
Sormak istediğim, Abraham Woodhull'ın ismini nereden öğrendiğiniz?
Comment avez-vous découvert le nom d'Abraham Woodhull?
Bay Woodhull'ın görkemi hayatının efsane olmasıdır.
L'avantage de M. Woodhull est que sa vie est sa couverture.
Titriyorsunuz Bay Woodhull.
Vous frissonnez M. Woodhull.
Kimseye Bay Woodhull'ın adını söyleme.
Ne dites à personne d'autre le nom de M. Woodhull.
Bay Woodhull'a takma ad vermek lazım.
Il est temps de trouver un surnom à M. Woodhull.
Babam Richard Woodhull.
Mon père est Richard Woodhull.
Bay Woodhull'ın arabası.
Le chariot de M. Woodhull.
Haklıydınız Bay Woodhull.
Vous aviez raison M. Woodhull.
Ve siz bayım Abraham Woodhull adını biliyorsunuz ve bana bilgi kaynağınızı söylemeyeceksiniz.
Et vous, Monsieur, vous connaissez le nom d'Abraham Woodhull et pourtant vous ne me dites pas votre source.
Bay Sackett, Woodhull için bir takma isim istediğinizi söylüyor.
M. Sackett m'a dit que vous preferez un allias pour Woodhull.
Maalesef Yale'deki dostu, eminim Benjamin Tallmadge'ti sık sık memleketindeki dostlarından bahsetmiş balina avcısı Brewster ve çiftçi Woodhull'dan.
Heureusement, son meilleur ami à Yale, un certain Benjamin Tallmadge, parlait souvent des amis de sa ville natale... un baleinier nommé Brewster et un fermier du nom de Woodhull.
Woodhull adını bir daha anmayacağız.
Nous n'utiliserons jamais plus le nom Woodhull.
- Bayan Woodhull'a yardımcı oluyorum da.
J'aide juste Mme Woodhull.
Nezaket ve misafirperverliğin ötesinde siz Bayan Woodhull ve küçük Thomas hep adına savaştığım şeylerin sembolü oldunuz.
Au-delà de la gentillesse et de l'hospitalité, vous, Mr. Woodhull et le petit Thomas avez toujours été un symbole de ce pourquoi je suis venu me battre ici.
Şimdi kimdir bu Abraham Woodhull?
Qui est donc Abraham Woodhull?
Bu yalnızca karargâhta senin için kullandığımız isim.
C'est le seul nom qu'on utilise pour toi au quartier général. Woodhull n'existe pas.
Woodhull değil. Culpepper. Culpep-per.
Culpepper.
- Bayan Woodhull.
Mme Woodhull.
Bay Woodhull'la birlikte miydi?
Avec M. Woodhull?
Bayan Woodhull'a ne dediniz de bu kadar üzüldü?
Vous lui avez dit quoi pour la mettre dans cet état?
İyi akşamlar, Woodhull!
Bonsoir Woodhull!
Kurtuluş vakti, Bay Woodhull.
Il est temps de vous repentir.
Binbaşının direk emri. Bay Woodhull!
Ordre directe du major.
Bay Woodhull'ı derhal hakime götürmeliyim.
Je dois mener M. Woodhull au juge. Directement.
- Bay Woodhull, ne işiniz var burada?
M. Woodhull, que faites-vous là?
Sonra Teğmen Baker'dan Bay Woodhull'ın Bayan Anna Strong adlı kadının namusuna göz diktiğini öğrendim.
Mais j'ai appris de l'enseigne Baker que M. Woodhull s'en était pris à la vertu d'une dame...
Bay Woodhull ve Bayan Strong arasında gördüklerim tamamen uygunsuzdu ve o sırada kendisine de dile getirdim.
Ce que j'ai vu entre M. Woodhull et Mme Strong était complètement inapproprié, je lui ai fait savoir sur le moment.
Mesele buysa Bay Woodhull'dan içtenlikle özür dilerim.
Si tel est le cas, je demande pardon sincèrement à M. Woodhull.
Woodhull! Bekle!
Attendez.