Zevk duyarım перевод на французский
143 параллельный перевод
Yarın akşam sarayınızda yemek mi? Zevk duyarım.
Lily, quand vous rentrerez, passez par derrière.
Zevk duyarım.
Avec plaisir. M. Giron aussi.
Zevk duyarım.
Ça me fait plaisir.
Sizlere son satın aldığım şeyi göstermekten zevk duyarım.
Mes chers amis... J'ai le plaisir de vous présenter ma dernière acquisition.
Bu nedenle, nezaketini göz önüne alarak sana olan saygı ve sevgimizin küçük bir nisanını sunmaktan zevk duyarım.
Considérant votre bonté, j'ai le plaisir de vous offrir ce témoignage de notre reconnaissance et affection.
Ama önce içeri gel. Umarım ihtiyar babamı hoş karşılarsın. - Tabi, zevk duyarım.
La présence de mon père ne vous gêne pas?
Ben de bu arada size oteli gezdirmekten zevk duyarım.
En attendant, laissez-moi vous faire visiter l'hôtel.
- Zevk duyarım.
- Avec grand plaisir.
Buraya doktor getirdiğiniz zaman sizinle konuşmaktan zevk duyarım Teğmen, ama şimdi?
Pas avant. Vous pouviez pas faire ça sans moi?
Teşekkürler. Bir şey değil. Bundan zevk duyarım, ben de Hazine Bölümünde hizmet etmiştim.
Bien sûr, faites comme chez vous.
bildirmekten zevk duyarım.
est venue passer en revue les troupes du Moulin Rouge!
Profesör Marcus, büyük bir zevk duyarım.
Que vous vous exerciez ici? Mais avec joie, professeur Marcus!
Size bildirmekten zevk duyarım ki Hukuk'taki parti başladı ve hepiniz davetlisiniz.
Faites-nous le plaisir de venir á la réception du Contentieux.
Zevk duyarım, Maria.
J'en suis ravie, Maria.
Size eşi bulunmaz Altı Numara'yı sunmaktan büyük bir zevk duyarım! Yaşa!
Braves gens, je vous présente le seul et unique numéro 6!
Geçmişi unutmak için size içki ısmarlamaktan şeref ve zevk duyarım.
Je serais heureux de vous offrir un verre pour passer l'éponge.
Oh, zevk duyarım. Teşekkürler.
Oh, j'aimerais beaucoup.
Zevk duyarım.
Avec plaisir.
Zevk duyarım.
Aves plaisir.
- Zevk duyarım.
- Avec joie.
Bizimle Krala içersen, zevk duyarım.
Volontiers. Si nous buvons aussi à celle du roi.
Albaya gelecek dönem görevi için Emir Eri olarak hizmet etmekten zevk duyarım, efendim.
Je serai votre Boy pour la semaine.
Ancak eğer faydası olacaksa, sana müstehcen bir hikaye anlatmaktan zevk duyarım.
Cependant je serais heureux de te raconter une histoire suggestive si ça peut aider.
Beyler, dostlukla ve tarihi bir uyum sergilenen şu dakikalarda Bill, size Şef Oturan Boğa'yı takdim etmekten zevk duyarım.
- Messieurs... en cet instant plein d'amitié, avec l'histoire fredonnant des notes harmoniques, Bill... c'est un plaisir pour moi... de vous présenter le chef Sitting Bull. Chef, j'ai le plaisir de vous présenter... l'illustre William F. Cody,
Zevk duyarım. Sizin uysal hizmetçinizim.
À votre service.
Gösteriden sonra onu görmekten zevk duyarım.
- Après mon numéro.
- Elbette, Bundan zevk duyarım.
- Certainement, j'en serais ravi.
Sizi öğle yemeğine konuk etmekten büyük zevk duyarım.
J'aimerais vous avoir à déjeuner.
Son derece uzun süren... ve tarihte bir eşi daha görülmemiş değerlendirmelerin ardından... doktorlarımızın, kendilerini bekleyen uçuşlarda... mükemmel uyum göstereceklerini düşündüğü... tümü de birer beyefendi... yedi Amerikalıyı... sizlere takdim etmekten zevk duyarım.
Après une longue... série de contrôles, sans précédent dans l'histoire... qui a confirmé à la recherche médicale... leur superbe aptitude au vol qui se prépare... j'ai le plaisir de vous présenter... sept Américains... tous des preux.
Zevk duyarım Holmes, ama nereye?
Je serais ravi, mais pour aller où?
Fakat sadece Donovan'ın ölümünden zevk duyarım.
Une seule mort saurait me réjouir, celle de Donovan.
Bu özel ziyaretlerden her zaman zevk duyarım.
Que Dieu vous bénisse Votre Majesté. Une visite royale est toujours un plaisir.
Zevk duyarım. - Güzel.
Oui, avec plaisir.
Evet, büyük zevk duyarım, Matmazel.
Oui. J'en serais ravi, mademoiselle.
İstersen, senin için onun gidişini hızlandırmaktan zevk duyarım.
Je serais plus que ravi d'accélérer le processus de son départ.
Asteğmen Crusher'ın sınav sonuçlarının eğitimine Atılgan'da devam etmesine... izin verdiğini rapor etmekten zevk duyarım.
Je suis ravi d'annoncer que Crusher a parfaitement réussi ses examens. Il peut donc poursuivre sa formation à bord de l'Enterprise.
Zevk duyarım!
Ce sera avec joie.
Bu küçük buluşmanızda size katılmaktan mutluluk ve zevk duyarım.
Je suis ravi et heureux de vous rejoindre dans ce petit rendez-vous.
ama öyle biri ile karşılaştığım zaman, onu mahvetmekten zevk duyarım.
Mais quand je pince un de ces cocos, je prends du plaisir à le briser!
Size göstermekten zevk duyarım.
Avec plaisir. Tout de suite, si vous désirez.
- Bundan zevk duyarım. - Harika.
Avec joie
Eğer sen de Ulusal Yardım Konsorsiyumu'nun tahvilleriyle paçayı nasıl kurtardığını söylersen merakını gidermekten zevk duyarım.
Je serai heureux de vous le dire, cher Wormwood si vous me dites comment vous avez eu ces titres au porteur du Consortium International de Secours.
- Zevk duyarım.
- Avec plaisir.
Senin gibi adamlarla tanıştım, ve diğerleriyle de. İnsanlar doğru şeyler yapmaya isteklidir. İnsanlar kötü adamlara karşı savaşırken birbirlerine yardım etmekten zevk duyar.
J'ai rencontré des gens comme vous et d'autres, des gens aimables, motivés à faire ce qui est juste, des gens qui prennent leur pied en aidant les autres à combattre les méchants.
O taktirde, zevk ve onur duyarım.
Dans ce cas, j'accepte cet honneur avec joie.
- Sana yardım etmekten zevk duyarım.
Je vais vous donner un coup de main.
Şef, sizi Saygıdeğer William F. Cody Bufalo Bill'e takdim etmekten zevk duyarım.
Buffalo Bill.
Size zevk verebilmekten mutluluk duyarım... ama bu zevk çok uzun süremeyecek
Je suis heureux de vous faire ce plaisir. Mais je crains qu'il ne soit de courte durée.
İnan bana sana da öğretmekten büyük zevk duyarım.
Je me ferai un plaisir de vous initier.
Zevk duyarım genç dostum.
Charmant jeune homme.
Hoşgeldiniz demekten zevk duyarız ki... Tung Yuan Financial Corp.'un başkanı, Bay Tony Weng
Nous sommes honorés d'accueillir le président de Tung Yuan Corp., M. Tony Weng.