Zil перевод на французский
1,441 параллельный перевод
- Biraz abartıyorum tabii, ama mutlaka bir zil çaldı. - Aşık mı?
Amoureuse?
Önce bir kızı zil zurna sarhoş ediyorlar sonra hayalarını ağzına sokuyorlar ve bunu kameraya çekiyorlar. Çok hoşlarına giderse de paranoyak bir arkadaşlarına gönderiyolar.
C'est quand des types soûlent une fille... et mettent leurs testicules à tour de rôle... sur ses yeux et ils filment ça, et s'ils sont gentils, ils envoient ça à la famille ou un ami.
Zil zurna sarhoş oldun.
Tu as complètement perdu la tête.
Kalp kırmak demişken... Hani hatırlasana onu zil zurna bırakan bir hatun vardı.
En parlant de cœurs brisés, tu te souviens de la fois où une fille l'a jeté comme une vieille chaussette?
Susan uzaklardan bir zil sesi duyar gibi oldu.
Dans le lointain, Susan eu l'impression d'entendre sonner une cloche.
En iyisinden, üç vitesli, alüminyum çerçeve, gidon kurdelesi ve bir zil.
3 vitesses, cadre en aluminium, des rubans sur le guidon et une sonnette
Zil çalınca kadınlar kalkıp masa değiştirecek.
Alors la cloche retentira, les femmes se lèveront et changeront de tables
Eve giderken düzenli olarak zil zurna sarhoş olmak için uğradığım yerel bardaki televizyonda onu gösterip, "Onu buraya ben getirdim" derim.
je pourrai montrer l'écran du doigt, dans un bar du coin, où je m'arrêterai régulièrement pour me saouler, et dire : "Je l'ai aidé à y arriver!"
Ve zil çaldı, iki dövüşçü de ringin ortasına daldı.
Et voilà le gong. Les 2 adversaires vont droit au centre du ring.
Ve zil çaldı, iki dövüşçü de ringin ortasına daldı.
Et voilà le gong. Les 2 adversaires vont droit au centre du ring, ils commencent avec force.
Evet, ne olduğunu bulacağım diye dakikalarca uğraştım. Yemeğimi yaptım. Zil sesinin kapıdan geldiğini anladığımda az kalsın yeni duş aldığımı unutacaktım.
- Oui, aussi j'ai passé un moment à chercher ce qui avait fini de cuire, et lorsque j'ai réalisé que c'était la porte d'entrée, j'avais presque oublié que j'avais pris une douche.
Orada öylece dikilip, zil sesini duyana kadar bir şeyler saçmaladı ama
Il restera là à tourner autour du pot et à bafouiller... jusqu'à ce que le buzzer le sauve.
Ruth zil seslerinin nasıl değiştirileceğini bile bilmiyor. - Danny... - Hadi, Harry.
Sur les recherches et les achats en ligne de notre hacker.
Zil miydi bu?
On a sonné à la porte?
Zil miydi?
- De la porte.
Zil çaldı ama.
Pourtant, il y a eu la sonnerie.
Bu oldukça fazla zil sesi demek değil mi?
Ça fait beaucoup de Ring Dings?
Zil sesi?
- Des Ring Dings?
O küçük zil şurada olmalı.
Le feng shui. La clochette devrait être là.
Karnım zil çalıyor.
Ce serait bien. J'ai un petit creux.
Zil mi çaldı?
C'est la porte?
Anne, zil çalmadı mı?
Maman, c'était la porte?
Biri sana bir zil falan taksa iyi olur.
Tu devrais porter une clochette.
Ya da bisikletin için küçük bir zil, bilirsin, neyse.
Et une sonnette pour le vélo, tu vois?
Zil çalınca anneannen dışarı çıkıp, sana kurabiyeler getirirdi.
Tu sonnais, elle sortait et te servait des cookies.
Hey Shelby, zil efekti istiyorum.
Shelby, mets des cymbales.
Bana kuvvetli bir zil efekti ver, tamam mı?
En ouverture.
Zil imdadına yetişti.
Sauvée par la cloche.
Karnım zil çalıyor.
J'ai trop faim!
Galiba 1'de zil dersi var.
Je crois qu'il y a un cours de cymbale à 13 h.
Zil sesi gibi.
Ce nom me dit quelque chose.
Zil canımı kurtardı.
Sauvée par le gong.
Niçin ışık? Niçin zil?
Quelle lumière?
Biliyorum, senin için zil sesi atamıştım.
Je sais. Tu as une sonnerie spéciale.
Bakın Sayın Başkan öğretmenim dedi ki her bir zil çalışımızda baskıcı bir toplumdakiler özgürlüğüne kavuşurmuş.
Regardez, M. le Président. Le professeur dit que chaque fois qu'une cloche tinte... - une autocratie oppressive a sa liberté.
Korku filmi müziği zil sesim nasıl?
Et elle va bien avec ma nouvelle sonnerie de film d'horreur, non?
Zil zurna sarhoş olacaklar.
Se bourrer la gueule.
Zil zurna sarhoştum.
Qui l'a gagnée?
- Zil zurna sarhoşsun.
- T'es bourrée.
Peki onu dışarı attıktan ne kadar sonra zil çaldı?
Il a sonné à la porte combien de temps après s'être fait virer?
Duyduğumuz zil mutfaktan geliyordu.
Cette sonnerie que nous avons entendue provenait de votre cuisine.
Evet, ben ve kız arkadaşım aynı zil tonunu yükledik.
Ma petite amie et moi avons téléchargé la même sonnerie.
O kulaklarında bir zil vardır.
Tu sais, peut-être que c'est psychosomatique.
- Zil mi?
- Une cloche?
- Teşekkür ederim. Zil çalışmıyor.
- La sonnette marche plus.
Yıldızlar arasında çınlayan bir zil, yaratılışın bütün karanlık köşelerine kadar uzanmış.
Mickey? On doit s'aider entre Smith!
Zil sesleri için.
"Pour qui sonne le glas" ( Roman d'Hemingway )
Bu bir çeşit zil.
Ça ressemble à une sonnerie de cloche.
İğrenç bir zil sesi, Chad.
Quelle sonnerie horrible, Chad.
Zil çalmadan dönerim.Tamam mı?
Je reviens avant la cloche.
Aman Tanrım, zil durdu.
Je cherchais quelqu'un.