Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Z ] / Zinc

Zinc перевод на французский

237 параллельный перевод
Seni beş para etmez çinko tıkacı...
Espèce de boucher de zinc à 10 cents!
Bir kasa alacağım, bakalım onları bulabilecek miyim.
Avec un vieux zinc, je pourrai peut-être les retrouver.
Kara dul.
Zinc...
Bir batakhane. République'in yakınlarında.
- Un p tit zinc vers la République.
Çay, türlü baharatlar, pirinç, çinko ve Avustralya Pamuğu bölgesi yani.
Du thé, des piments, du riz, du zinc et de la laine d'Australie.
Sizi United Zinc vakasını tekrar gözden geçirmeye davet ediyorum.
J'attire une fois de plus votre attention...
İçerisi çok sıcak.
On a un toit en zinc. Vous allez étouffer.
Kalabalık bir barın etrafına toplanmış tatlı piliçler yok.
Pas de petite dame au zinc d'un bar bondé.
Almanya, Magdeburg civarlarında 43 senesinde uçağımız düşürüldü.
Mon zinc a été abattu en 43.
Uçağında dokuz askerin bağırsaklarını boşalttığını görmek ister miydin?
Si vous aviez vu 9 copains déchiquetés dans votre zinc?
Herşeyin bir ilki var, bu benim de ilk tutuklamam.
Je n'ai jamais arrêté personne. Mettez votre pétard sur le zinc.
Anglolar onu Zinctown olarak değiştirdi.
Les Blancs l'ont rebaptisé Zinc Town
Zinctown, New Mexico, ABD.
Zinc Town, Nouveau-Mexique, États-Unis d'Amérique.
Ama madenci olmadıkları belli!
Des Blancs, mais pas mineurs. Ils ne connaissent rien au zinc.
Zinctown'ın tepelerine....... diğer madencilik kasabaları 45 km. yolculuk yaptılar.
De Zinc Town et des environs. Même d'autres mines, situées à 20, 30 ou 50 kilomètres.
"Bay Hamilton Miller seçkin beyefendi bankacı, işadamı, Continental Müdürü ve Delaware Zinc Inc.nin Başkanı."
"Une personnalité hors du commun : J. Hamilton Miller, financier, cadre commercial, président de Continental Factors et de la Delaware Zinc Incorporated."
Bu külüstürde güvende miyim?
Suis-je en sécurité dans ce zinc?
Bu şeyin yerden asla havalanmaması için dua edebilirsin.
Prie pour que ce zinc ne quitte jamais terre.
Bu uçağı götüreceğim.
Je vais ramener ce zinc à la base.
Uçurabileceğim bir eğitim uçağı var.
Y a un zinc que je peux piloter.
Ondan alabileceğin performans bu kadar!
C'est tout ce que vous tirerez de ce zinc.
İki yıl önce çinko işindeydi.
Il y a deux ans, il était dans le zinc.
Bu çinko kaplamalı kültürde mi?
Dans cet environnement de zinc?
Vivian Smith-Smythe - Smith kemo-hijyen bölümünden ortayla geçti. Simon-Zinc-Trumpet-Harris çekici bir masa lambasıyla evli.
Leur père, Arthur Piranha, ferrailleur et présentateur TV, était bien connu de la police et un fervent catholique.
Çok daha kötüsünü gördük. Adler'deki o zamanı hatırlıyor musun?
Vous vous rappelez notre zinc, à Adler?
Cenevre'de, merkez bankası görevlileri Polonya'dan Herr Voleschtadt ile Krakov'un Omsk bölgesinde, Gülistan sınırında yeni bir çinko işleme tesisi için 12 yıl vadeli iadesiz kredi konusunu görüştü.
A Genève, les dirigeants de la banque des liquidations ont rencontré Herr Voleschtadt de Pologne pour parler de prêts non remboursables sur 12 ans pour la construction d'une usine de traitement du zinc dans le quartier d'Omsk, à Cracovie, près de la frontière du Gulistan.
BUDAPEŞTE ÇİNKO KAKIMI BBC GİRİŞİ
L'ENTRÉE DE LA BBC DANS L'HERMINE EN ZINC DE BUDAPEST ( AFFAIRE EN COURS )
Borsanın bir üyesi olarak konuşacak olursam ben bir kamışla beyinlerini emer dul ve yetimleri satar ve Güney Amerika çinkosuna girerim.
En tant que membre de la Bourse, je leur viderais la cervelle avec une paille je vendrais la veuve et l'orphelin et j'investirais dans le zinc.
Simon-Zinc-Trumpet-Harris çekici bir masa lambasıyla evli.
Simon Trompette en Zinc, marié à une lampe de table très attirante.
- Çinko var. - Evet, başka?
- Il y a de zinc.
Simon Zinc Trumpet Harris.
Simon Zinc Trumpet Harrls
Üçüncü sırada ise Kensington'dan Simon Zinc Trumpet Harris.
et troisième Simon Zinc, Trumpet Harris de Kensington!
Tek yapmanız gereken adama o patlayıcıdan verip... onu deliğe sokmak, ta kayaların dibine... işte çinko elinizde.
Il suffit de foutre un explosif dans les pattes du type, de le faire descendre le long de la roche, et le zinc vous coûte 65 cents la tonne.
- Nakil için özel bir tabut gerekiyor. İçinin çinkoyla kaplı olması ve hava almaması gerek.
- Pour l'avion, il faut un cercueil doublé au zinc et complètement hermétique.
Mesela, tabutun metalle kaplanması gerekiyormuş.
Le cercueil doit être doublé... - Au zinc.
Ve senin şu uçağa binip, barikatların üzerinden süzülüp gidicez.
On va sauter dans ton zinc et survoler tous ces barrages.
Darı Ülkedeki metal, çinko!
Le métal du Pays Jaune était le zinc.
Çin ve Hindisyan, sadece antik çinko madenine sahip ülkelerdi.
La Chine et l'Inde étaient les seuls à posséder des mines de zinc dans l'Antiquité.
Pavel'in yerine sanırım beni uçağa bindirdiler.
J'imagine qu'on m'a fourré dans le zinc à la place de Paulot. Vous voyez?
Siyah çoraplarının arasına yedek gözlük koydum burun damlan, çinko oksit ve Blistex ilk yardım çantasında.
Je t'ai mis une paire de lunettes dans tes chaussettes noires. Il y a du truc pour ton nez, l'oxyde de zinc et du Labello dans la trousse.
Bu cihaz yalnız çinko bozukluk ile çalışır. Gümüş bozukluklar ile çalışmaz!
Cet appareil accepte seulement les pièces en zinc.
Çeyrekliğin var mı?
Est-ce que vous avez des pièces en zinc?
Tamam beyler, gemim emrinizdedir.
D'accord. Je vous loue mon zinc!
– Gemi ne durumda?
– Le zinc n'a rien?
Bu gemiyi kimse izleyemez.
Pas ce zinc, fillette!
Reinhold masada oturmuyor. Barda dikiliyor.
Reinhold n'est pas assis, il est au zinc.
Tenuyo'dan. Paraguay'a kış stoklarını doldurmaya geldik
On a pris un zinc jusqu'à Paraguaya pour trouver de la came.
% 18 çinko. % 14 bakır.
18 % de zinc. 14 % de cuivre.
Uçağı düşürmüş olmanız hiç umurumda değil.
Tant pis si le zinc est bousillé.
Çinkoyu satın almak istiyorsunuz, buyurun alın.
Vous achetez du zinc, servez-vous!
Oturun. Çinko mu?
Du zinc?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]