Âlâkalı перевод на французский
14 параллельный перевод
- Sen haklıydın. İşle âlâkalıymış. Karl'a karşı bir garezi varmış.
T'avais raison, c'est le boulot, il en voulait à Carl à cause du boulot.
İşle âlâkalıymış.
C'était à cause du boulot.
Ramona Teyze'nin barbekü sosuyla âlâkalı kitap yazdığını biliyor musun?
Tu sais que Tante Ramona a écrit un livre sur les sauces barbecue?
Senin muhbirlik etmenle âlâkalı bir şey.
C'est sûrement parce que t'as balancé.
Sadece akciğer ödemi ve deliryuma sebebiyet verirse âlâkalı olabilir.
Le mensonge peut causer un œdème pulmonaire et un délire?
Bu evrimle âlâkalı bir şey.
C'est l'évolution.
Çünkü her şey onun istekleri ile âlâkalı. Hep onun istekleri, hep, hep.
Sparkle, parce que tout tourne autour de ce qu'il veut, ce qu'il aime, lui, lui!
İşimle âlâkalı.
Ce sont les affaires.
Korkun, kendinden nefret etmen ve'Ben evrenin ortasındaki bir pisliğim'olayı annenin intiharıyla âlâkalı, Marty.
Et tu sais, ta peur et le dégoût de toi-même "Je suis une merde au centre de l'univers" C'est à propos du suicide de ta mère, Marty.
Latin olmanın ten rengiyle âlâkalı bir şey olmadığını söylüyorum.
Je dit juste qu'être latine ce n'est pas juste la couleur de sa peau.
- Ama zenci olmakla âlâkalı?
- Mais être noire ça l'est?
Ayrıca saldırının güvenlik önlemlerinden âlâkalı bir sebepten dolayı olduğuna inanılıyor...
Bien que l'attaque soit considérée comme un incident isolé, des mesures de sécurité...
Olduğum insanla âlâkalı bir şey.
C'est l'homme que je suis devenu.
Bu iş tamamen esneklikle âlâkalıdır.
Ce travail est très flexible.