Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Â ] / Âmâ

Âmâ перевод на французский

24 параллельный перевод
Rahibe, genç adam âmâ.
Le jeune homme est aveugle.
O bir âmâ.
Il est aveugle.
- Kızınız âmâ mı?
- Elle est aveugle?
Çöldeki parayı ben alacağım. Âmâ bu su bir kişilik.
Je vais sortir du désert vivant et récupérer l'argent.
Theai'nin âmâ müneccimi Tiresias.
Tiresias, la prophète aveugle de Thèbes,
Ne var Tiresias, Thebei'nin âmâ müneccimi.
Quoi encore, Tiresias, prophète aveugle de Thèbes.
Âmâ Willy Witherspoon'dan öğrendim.
Je tiens ça de Blind Willy Witherspoon.
Âmâ adamın bahçesine gireceğim ve köpeği çalacağım.
Je vais me faufiler dans le jardin de l'aveugle et piquer le chien.
Âmâ adamı korkutma yeter.
Essaie au moins de ne pas effrayer l'aveugle.
Yani sonuç olarak, âmâ bir adamın tek arkadaşından vazgeçmesini istiyorsun.
En sommes, tu demandes à un aveugle - de renoncer à son seul compagnon?
Âmâ iş ilişkide gerçekten önemli olan şeye geldiğinde...
Mais pour ce qui compte dans une histoire...
Sialidosis'i olan çocuklar genelde geri zekâlı ve âmâ olurlar.
Les enfants avec une Sialidose sont mentalement attardés, souvent aveugles.
susamış bir fil yanıma gelene dek, ya da bir dost... ya da bir bisiklet zili, bir iki çakıl taşı..... ya da âmâ bir adamın âsâsı yetiyor.
Là où les grands éléphants assoiffés viennent s'abreuver Où un groupe d'amis font de la plongée Puis soudain, une sonnette de vélo, une pierre,
Âmâ insanları yaptığı şeylerden hoşlanıyorsan, güzelmiş.
Si t'aimes que ce soit fait par des aveugles.
Âmâ Willie Johnson.
Blind Willie Johnson,
Âmâ otomobil yarışçısı, Bobby Templeton.
Le pilote automobile aveugle, Bobby Templeton.
Evet, âmâ...
Ouai, mais...
Âmâ insanlar ne hakkında düşünür?
À quoi pensent les aveugles?
Âmâ körlere denir.
Y a pas de mais qui tienne.
Bu akademinin müdiresi, kendi öz kızın hastanede âmâ bir hâlde yatıyor.
La directrice de cette académie... ta propre fille... se retrouve aveugle dans un hôpital.
Ve, "âmâ" demiyorum.
Et... pas mais...
- Bilmiyorum, âmâ sanırım o ısırılmış olmalı.
Je ne sais pas, mais je pense qu'il a été mordu.
Doğru, âmâ...
- Vrai, mais...
İşin "âmâ" sı da şu ;
C'est le "mais".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]