Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Ç ] / Çarşamba

Çarşamba перевод на французский

2,897 параллельный перевод
Bu gece olmaz, günlerden Çarşamba.
- Ce soir, je ne peux pas. C'est mercredi.
Bu arada Jabbar'la seni Joel'in çarşamba günkü oyun grubuna dahil ettim.
Tiens, je vous ai inscrits avec Jabbar au groupe de jeu du mercredi de Joel.
Her ikinizi ile de duruşma öncesi talepleri için Çarşamba saat 9.00'da görüşmek üzere.
Je vous revois tous mercredi à 9 h, pour les motions préliminaires.
Evet, her Çarşamba.
Oui, tous les mercredis.
Bu işle çarşamba ilgileneceğim. Cenaze evini ayarlayacağım.
Après mercredi, je m'occuperai de tout ça.
Pazartesi öldürülüyorsun, salı günü komaya giriyorsun, çarşamba da sevişiyorsun.
Assassiné le lundi, comateux le mardi, baisant le mercredi.
Ama çarşamba günü giydiği ayakkabıyı gördün mü? Bu kadar güzel bir şey olamaz.
{ \ pos ( 192,240 ) } Tu as vu les chaussures qu'elle avait mercredi?
Sanırım beldeki kasılmalarla ilgili güzel bir aşama kaydettik. Teşekkür ederim, doktor. Çarşamba görüşürüz.
Je crois que nous faisons de bons progrès pour vos contractures.
Bugün daha çarşamba.
Qu'elle m'appelle en arrivant.
Bree, Eddie'yi ona yardım etmesi için, bir çarşamba günü tuttu ve karşılığında ona yardım etti.
Bree engagea Eddie pour l'aider un mercredi. Et elle l'aida en retour.
Geçen çarşamba.
Mercredi dernier.
Maraton ile okul idaresi toplantısı Çarşamba günü.
Il y a la réunion du conseil mercredi
Çarşamba günü çocuklar kavga ediyordu. Erkekler kıçlarının üstünde TV izliyorlardı... ve kadınlar mutfaktaydı.
Mercredi arriva et les enfants se battaient, les hommes regardaient la télé, et les femmes étaient à la cuisine.
Geçen çarşamba öğle saatlerinde işten çıktı, perşembe sabahına kadar da geri gelmedi.
Mercredi, elle est partie tôt. Elle n'est revenue que jeudi matin.
Çarşamba günü, o beni aradı.
Et mercredi, d'un coup, elle m'a appelé.
Çarşamba günü Bilim Merkezi'nden ayrılmadan önce 30 dakika süren bir görüşme yapmış
Elle a passé un appel de 30 minutes avant de quitter le centre, mercredi.
Size çarşamba günü telefon açmış.
Elle vous a appelé, mercredi.
Marie çarşamba günü sizinle konuştuktan sonra merkezden ayrılmış.
Après vous avoir appelé mercredi, Marie a quitté le centre.
Çarşamba, işten çıkıp, uzaylıların varlığına dair kanıt bulmaya gidiyor.
Mercredi, elle quitte le travail pour chercher des preuves.
Belki de, Marie'nin Çarşamba günü... çıktığı, gizemli geziye odaklanmalıyız.
On devrait se concentrer sur son voyage mystérieux de mercredi.
Evet, Marie çarşamba günü buradaydı.
Marie était là mercredi.
Ted Carter, geçen çarşamba Mari'nin... bazı eşyalarını ona geri verdiğini söylemişti.
Marie a rendu ses affaires à Ted Carter, mercredi dernier.
Her Çarşamba altı tavuk.
- 6 nuggets chaque mercredi.
Her Çarşamba altı tavuk.
6 nuggets les mercredis.
- Her çarşamba... - Ne güzel... Inside edition programından sonra
Tous les mercredis après Inside Edition.
- Çarşamba ya da cuma mı yoksa...
Peu importe!
21 Ocak 2009, Çarşamba, 14 : 50
14 h 50, mercredi 21 janvier
Çarşamba günü 3'te Galeri Lafayette'in spor bölümünde.
Disons mercredi... *... 15h, au rayon sport des Galeries Lafayette.
Onu Çarşamba günü buluşmaya davet ettim.
J'ai pris rendez-vous, une petite rencontre ce mercredi.
Sene 1983, günlerden Çarşamba. Son 11 gizli ot ve baharatı ben keşfetmiştim.
C'était un mercredi, en 1983... j'ai réussi à identifier les dernières des 11 herbes et épices secrètes.
Çarşamba öğle vakti.
- On est mercredi après-midi.
Geçen çarşamba onu aradım.
Je l'ai appelée mercredi dernier.
Bugün Çarşamba.
C'est mercredi.
Dönem boyu her Çarşamba Profesör'le ofisinde buluştuk.
J'ai vu ce prof dans son bureau tous les mercredis du semestre.
Ama Salı günü işten erken çıkarsam o zaman Haddie'nin okul gecesini Çarşamba'ya ayarlaman lazım, böylece geç saatlere kadar çalışabilirim.
Mais si je quitte plus tôt mardi, tu iras chercher Haddie mercredi, que je finisse plus tard.
Heidi Cluster kredi kartını Çarşamba saat 19.05'te benzin almak için kullanmış.
Heidi Custer a utilisé sa carte mercredi soir à 19h05 pour prendre de l'essence. J'ai appelé la station-service.
Çarşamba bugün mü?
On est mercredi?
Bu, her çarşamba bize yemek yapacağın anlamına mı geliyor?
Ça veut dire que tu cuisineras chaque mercredi?
Bunlar da ne? Bugün çarşamba, çoban pastası yaptım.
Mais on est mercredi, j'ai fait du hachis Parmentier!
Dalga geçiyor olmalısın. Panayır, çarşamba günleri bakım için erken kapanır.
- On ferme plus tôt pour maintenance.
Çarşamba günü nasıl?
Mercredi, ça te va?
Tatlım, yemeğe geldiğinde söyleyecektim, ama sonra pazartesi, salı ve çarşamba günleri beni ektin.
J'allais te le dire quand tu viendrais dîner. Mais tu as annulé lundi. Et mardi.
Peki, Frances. Mike çarşamba günü senin evindeydi.
Frances, Mike était chez vous, mercredi.
Krep. Çarşamba :
Mercredi :
Hayır bugün Çarşamba. Bugün Çarşamba.
Aujourd'hui c'est mercredi, Jennifer!
Çarşamba.
Mercredi.
Tabi, Saatin öğlen üç ve çarşamba günü olmaması hariç.
Sauf qu'il est 15 h et que ce n'est pas un mercredi.
- Çarşamba gecesi.
- Mercredi.
- Hayır George, çarşamba bugün.
- Non, on est mercredi.
Ben çarşamba gecesi geleceksin sanıyordum.
Je croyais que c'était le mercredi.
Çarşamba. Tek gece Gitmek Zorundayım.
Mercredi, le seul soir où je sors.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]