Çağırayım перевод на французский
1,536 параллельный перевод
Bir taksi çağırayım.
Je vous appelle un taxi.
Hey, bekle çocukları çağırayım.
Je vais chercher les enfants.
Ben bir ekip çağırayım.
Je vais demander une voiture sur la radio.
- Onu merkeze çağırayım.
- Je vous l'amène au poste.
Cenazeye gitmek için arabanızı çağırayım mı Bay Cedar?
Fais-je avancer votre voiture pour les obsèques?
Bir doktor çağırayım mı?
"Vous savez où est la sortie?"
- Avukatlarımızı çağırayım ve...
- Je vais appeler nos avocats...
Siz oturun, ben doktoru çağırayım.
Asseyez-vous. J'appelle le médecin.
Onu çağırayım.
Je l'appelle.
Bu işe yaramayacak, bu yüzden ben... sana bir araba çağırayım, yat uyu ve sabah bir daha düşün.
Ça ne va pas aller, donc je vous appelle un taxi, vous rentrez chez vous et vous laissez tomber, non?
Gidip bir doktor çağırayım.
Je vais appeler un médecin.
Polis çağırayım mı? - Hayır.
J'appelle la police?
Syd'i çağırayım.
Je vais chercher Syd.
Anlıyor musun, yoksa İngilizceden başımın püsküllü belasına tercüme yapacak birini mi çağırayım?
Tu piges ou je dois traduire en langage spécial emmerdeurs?
- Buffy'yi çağırayım, en iyisi. - Hayır!
Je ferais mieux d'appeler Buffy.
Koku köpeklerini ve memurları çağırayım.
Je demande des chiens renifleurs et des hommes.
Kahyayı çağırayım.
J'appelle l'huissier.
Bakayım mı, yoksa güvenliği mi çağırayım?
On va regarder ou on contacte la sécurité?
Mobil birlikleri mi çağırayım yoksa?
Vous m'écoutez ou j'appelle les renforts?
- Bu kez ben çağırayım.
Je vais m'en charger.
Arkadaşımı çağırayım.
Je vais chercher mon associé.
Bence bir taksi çağırayım.
Je pourrais appeler un taxi...
Hayır ama bekleyin, Doktor Harden'ı çağırayım. Konuşmak isteyecektir.
Non... mais je vais chercher le Dr Harden.
-... bilginiz yok demektir. - Del, güvenliği çağırayım mı?
- J'appelle la sécurité?
Dur da sana Bobby'yi çağırayım.
Je vais chercher Bobby.
Burada bekle, ben gidip çağırayım. Aman Tanrım.
Attendez ici, je vais le chercher.
Yaz boyu senden hiç haber alamadı. Çağırayım ben.
Ca fait longtemps qu'il n'a plus eu de tes nouvelles!
Burada bekle, ben bir garson çağırayım.
Je vais chercher la serveuse.
- Bak, yardım çağırayım.
- Il faut trouver de l'aide.
- Bırakta doktorlarımı çağırayım.
- Laissez-moi appeler mes docteurs.
Polis çağırayım mı?
Vous avez besoin de la police?
Sana bir taksi çağırayım.
Tu devrais rentrer. Je vais t'appeler un taxi.
- Nick kuyunun orada, çağırayım mı?
Nick est au puits. Vous voulez que j'aille le chercher?
Şerifi çağırayım.
Je vous passe le shérif.
Burada bekleyin, hemen çağırayım.
Attendez ici, je vais le chercher.
Doktor çağırayım mı?
Je dois appeler un médecin?
Bir dakika Radyo, çağırayım.
Une minute, je l'appelle.
Hemşireyi çağırayım mı?
Tu veux que j'appelle l'infirmière?
Lütfen Lordum, bırakın yardım çağırayım.
Laisse-moi demander assistance.
Bekleyin, onu çağırayım.
Je vais le chercher.
- ambulans çağırayım.
- Je vais appeler une ambulance.
Görevliyi çağırayım mı?
Dois-je appeler le responsable?
John'u çağırayım.
Je vais appeler John.
Beni Ray çağırdı.
C'est Raymond qui m'a invité.
- Onu çağırayım.
C'est fou!
Ben hemşireyi çağırayım.
J'appelle l'infirmière.
Onu çağırayım.
Je vais la chercher.
- Giysilerimin yanında. - Elbette. Terziyi çağırayım.
Je vais chercher la couturière.
Ambulans çağırayım?
Vous voulez une ambulance?
Ben doktoru çağırayım.
Je vais chercher le docteur...
Sana bir taksi çağırayım.
Je vous appelle un taxi.