Étoile перевод на французский
4,471 параллельный перевод
Bir yıldızı gösterip, "işte yuvamız" dediler.
Ils ont montré une étoile. Ils ont dit "c'est notre maison."
İnsan, bir an önce kargaşasını, kendine anlam veren bir düzene çevirmezse yıldız doğurtamazsa karanlığına, yok olacaktır.
"On doit avoir du chaos en soi pour engendrer une étoile"
Size diyorum : hora tepen bir yıldız doğurabilmek için kişinin içinde kargaşa olmalı daha.
"Je vous le dis : il faut encore porter en soi un chaos, " pour pouvoir mettre au monde une étoile dansante. "
Yıldız nedir? "
qu'est ce qu'une étoile?
Kayan bir yıldız.
Une étoile filante!
Dünyanın gözünde parlayan bir yıldız olmak için.
Une étoile brille aux yeux du monde
Okyanus altlarında kayıp giderken kutup yıldızının o sabit yerinin rahatlığını yaşadılar. Ama burada her şey hareket hâlinde.
Tandis que les océans bougeaient en dessous d'eux, le point de repère fixe de l'Étoile Polaire les rassurait, alors qu'ici-bas, rien ne cesse de bouger.
Okyanus altlarında kayıp giderken kutup yıldızının o sabit yerinin rahatlığını yaşadılar.
Comme les océans se déplacent sous eux, ils se réconfortent dans la marque fixe de l'Étoile Polaire.
Sadece bir süreliğine olabilir.
Et il y a une 3ème étoile entre vous deux.
Sen Luke Skywalker'sın ve son atışı yapıp Ölüm Yıldızı'nı yok etmek sana bağlı!
Tu es Luke Skywalker et c'est à toi d'en tirer une et de détruire l'Étoile Noire!
Bir kayan yıldız daha görürdük belki.
Peut-être qu'on aurait vu une autre étoile filante.
Artık bir yıldızsınız teselli etmek ve bu perişan haldekilere birkaç güzel söz söylemek için geldiniz.
L'étoile que vous êtes maintenant, venez ici pour dispenser le confort et quelques mots affectueux à ces malheureux pauvres.
Los Angeles halkını korumak adına gösterdiği cesaretten dolayı bugün onu cesaret madalyası ile ödüllendirmekten büyük onur duyoyurum.
Donc, pour avoir fait preuve de courage dans la protection des habitants de Los Angeles, je suis fier de lui remettre aujourd'hui l'étoile de bravoure de la police.
Seviyeli bir adam olduğu için Tanrı'ya dua et. Anladın mı?
Tu remercies ta satanée bonne étoile qu'il soit un homme gentil et indulgent.
♪ Herhangi bir yıldızdan daha parlak ♪
Plus brillants que toute étoile
♪ Herhangi bir yıldızdan daha parlak ♪ ♪ Dışlanmış ♪
Plus brillant que toute étoile Yeah des marginaux des marginaux
♪ Dışlanmış ♪ ♪ Herhangi bir yıldızdan daha parlak ♪
Outcast Whoa, whoa ♪ Whoa, whoa ♪ ♪ Oh ♪ Plus brillant que toute étoile Oh
Bir fare ve bir yıldız.
Une souris et une étoile.
Şanslı yıldızın altında doğdun, Gwendolyn.
Tu es née sous une bonne étoile.
Altı tane köşesi olan bir yıldız, yani...
Un hexagramme est une étoile à 6 pointes, alors...
Bu akşam film gecesinde Rogert Ebert'in tek yıldız verdiği Good Luck Chuck saat 8'de gösterilmeye başlayacak.
Le film de ce soir est Good Luck Chuck, qui a reçu une étoile de Roger Ebert. À 20 h.
Altı... bir böceğin bacak sayısı Yahudi yıldızındaki köşe sayısı standart bir gitarın tel sayısı altılı paketteki bira sayısı ve bir lunaparktaki bayrak sayısı!
Soit le nombre de pattes pour un insecte, le nombre de branches sur l'étoile de David, le nombre de cordes sur une guitare, le nombre de cannette dans un pack de 6 et le nombre de drapeau dans un parc d'attraction!
Siyah bir yıldız?
Une étoile noire?
Siyah yıldız günü Billy Kimber ve adamlarını bitirdiğimiz gündür.
Le jour de l'étoile noire. C'est le jour où on butera Billy Kimber et ses hommes.
Siyah yıldız mı?
Une étoile noire?
Siyah yıldız günü, Billy Kimber ve adamlarını ortadan kaldıracağımız gün.
L'étoile noire est le jour où l'on a éliminé Billy Kimber et ses hommes.
O zamanlar önemli bir güce sahipti kilisenin yükselen yıldızıydı.
À l'époque, il était très puissant... une étoile montante de l'Église.
Allı pullu bayrakları ishal olmuş gibi boşaltırken sana garanti edebileceğim tek bir şey var.
pendant une semaine quand tu seras assis sur tes toilettes avec l'étoile pailletée de la revanche de montezuma je peux vous assurer une chose
Aquarius'un Yıldızı.
L'étoile du Verseau.
Ay ve yıldız...
Un croissant de lune, et une étoile...
Kutupyıldızı?
( étoile polaire )
- Yeşil tire, mor yıldız işaretleri poşetlenmiş ama incelenmemiş anlamına geliyor.
Tableau de bord vert, étoile pourpre... signifie qu'il a été mis en sac, mais pas encore inspecté.
Bir düşünün, Ellen Coolidge odasında pasta yerken ve şans yıldızına teşekkürler ederken koruyucu meleğinin onu neredeyse öldüreceğinden bihaber.
Imaginez, Ellen Coolidge dans sa chambre ici mangeant du gâteau, remerciant sa bonne étoile sans savoir que son ange gardien était à deux doigts de la tuer.
Fakat sen kuzey yıldızı kadar parlak hâlde karşısına çıkıp ona kılavuzluk edebilirsin.
Mais tu pourrais lui servir d'étoile polaire et le guider à bon port.
Geceyi açık havada geçirmekten korkuyordum.
Je craignais de devoir dormir à la belle étoile.
Elbette, kağnıyla Lone Star'a gidersin.
Par tous les moyens, voyage jusqu'à l'Etat de l'étoile solitaire.
Bir yıldız keki daha ister misiniz, Büyükelçi Zorp Zorp?
Voulez-vous un autre gâteau d'étoile, Ambassadeur Zorp Zorp?
Kireçlenmiş mutant tırnağın olmadığı için şükret sadece.
Remercie juste ta bonne étoile de ne pas avoir des doigts de pieds hybrides durs comme la pierre!
Bu bir yıldız.
C'est une étoile.
Kraliçe takım yıldızının en güneyinde kalan Alpha Cassiopeia'nın geleneksel ismidir.
Le nom traditionnel pour Alpha Cassiopée, l'étoile la plus au sud de la constellation de Casssiopée.
İlk "X" işareti Shedir, ilk yıldız.
Le premier X est shedir, la première étoile.
Buna göre ikinci yıldız Birleşmiş Milletler binasına yakın Turtle Bay'de, üçüncü yıldız da Columbus Circle'a denk geliyor.
Ce qui met la deuxième étoile à Turtle Bay, quelque part près de l'ONU ; la troisième étoile, Colombus Circle.
Eğer göğsündeki o küçük yıldızın ve kılıfındaki tabancanın benim vadimde istediğini söyleme hakkını verdiğini sanıyorsun... -... ama aptalın tekisin, Shelby.
Si vous croyez que cette petite, vieille étoile sur votre poitrine et ce pistolet dans votre holster vous autorise à dire ce que vous voulez dans mon coin, alors vous êtes un taré, Shelby.
Mavi yıldıza bak ve dileğini dile. Sana görünecektir.
Prie l'étoile bleue... et elle apparaitra à toi.
O yıldız mı?
C'est l'étoile?
Ön ve şakak kemiklerdeki kıvrımlı ve yıldızımsı kırıklara göre künt bir travma söz konusu.
Fractures en creux et en étoile aux os frontaux et temporaux suggérant un trauma par objet contondant.
Şans meleklerine teşekkür ediyor musun?
Tu remercies ta bonne étoile?
Yok bir şey.
Et le frère de Sona. Qui est la 3ème étoile?
Kurt üzümü, ginseng, hünnap ve yıldız anason.
Baies de goji, ginseng, gingembre, dates rouges et anis étoilé.
Bir yıldıza senin adını verdim. Benim keşfettiğim bir yıldıza. Büyük bir olay sayılmaz.
J'ai donné ton nom à une étoile c'est une étoile que j'ai découvert c'est pas important il y a beaucoup d'étoiles et les gens comme moi en découvre de nouvelles souvent mais je voulais que tu saches que c'est là haut
Lanetinin adı "Yalnızlığın Yıldızı" bu herzaman yalnız olacaksın anlamına geliyor!
La malédiction dont vous souffrez s'appelle l'Etoile de la solitude, cela signifie que vous serez toujours seule!