Öff перевод на французский
1,587 параллельный перевод
Hadi bugün işi asalım.
Et si on se prenait un jour off.
Off!
Putain!
- Off bebeğim...
- Oh, chérie...
Burada bir play-off maçı kazanmak için uğraşıyorum, Buddy. Lanet bir televizyon programını konuşacak vaktim yok.
Là, je n'ai pas trop le temps de causer d'une émission à la noix.
Bu arada play-off'lara kaldığınız için tebrikler. Şuna bir bak.
Au fait, bravo pour être arrivé aux playoffs.
Tebrikler. Ama iyi olmak play-off'ta maç kazandırmaz.
Mais ça ne suffit pas pour gagner.
I am sending our child off to a certain death. Çünkü sadece durmak ve biraz nefes almak bunun herhangi bir mantığı varsa görmek istiyorum. - Mantık!
Je condamne ma fille, simplement en marquant une pause, pour voir si tout ça a un sens?
"Off! Sikerler" dedim.
Je ne sais pas d'où elle sort ça...
Sahte web sitesi ve kredi kartı ödemelerini Nauru'da isimsiz bir off-shore banka hesabına kadar takip ettim.
Oui. J'ai remonté la piste des sites web, et les cartes débitées, tout mène à un compte bancaire offshore et anonyme à Nauru.
Daha önce de off-shore hesaplarını kapattık.
Bon, essaye avec le département du trésor.
Off-shore ile ilgili Hazine'den bir belge aldık.
C'est vrai.
Yasal off-shore bankaları için de kendilerini kara paradan izole etmenin bir yolu.
Un intermédiaire pour gens riches. Et pour les banques honnêtes, un moyen de se mettre à l'abri de l'argent sale.
Bu, oradaki off-shore için kullanılabilecek sicili bozuk arabulucuların bir listesi. Infante'nin listesiyle bir eşleşme var.
On a ici une liste de ces demandes passées sur des comptes offshores.
Salazar cinayeti, off-shore bankasını sıkıştırmamız için bize gereken kozu verdi.
Le meurtre de Salazar nous donne l'appui nécessaire pour ouvrir les comptes en banque.
Çalınan kredi kartlarıyla parayı Nauru'daki bir off-shore bankasına gönderen sahte çevrimiçi mağazalara büyük ödemeler yapılmış.
Les cartes de crédits ont été utilisées largement sur de faux sites web, qui transfèrent l'argent dans des comptes off-shore de Nauru.
Ve off-shore bankası parayı Meksika'ya gönderiyor, ama farkındasın birbirine benzeyen 40 milyar dolarlık transferlerin içinde birkaç yüz bin dolar arıyoruz.
Et le compte bancaire détourne l'argent vers Mexico City, mais, on recherche quelques centaines de dollars dans une masse de 40 milliards de transferts.
- Şeyi kapatmak...
- I need to turn off...
Off Route 19? O zaman görüşürüz.
On se retrouve là-bas.
- Off, dostum, o kadar çabuk mu?
- Oh, merde, déjà?
Off, sıçtık!
Aw, merde!
Açıklıyor İblis-off dövmeler.
Ça explique les tatouages anti-démons.
Off. Dinleyin,
Je vois.
- Bir cevap. - Bence play-off yarı finalleri bunun için uygun bir zaman değil.
Je ne crois pas que les demi-finales des playoffs soient le bon moment pour ça.
Biz haftanın yoğunluğundan bitik haldeyiz.
Hé, we re blowing off a little dead-week steam
Off!
- Ow!
Off, hadi Brian!
- Aw, allez, Brian!
Off, hadi Brian, ayağa kalk!
- Oh, allez, Brian, debout!
Okulu Kırınca.
"Ferris Bueller s Day Off"...
Masturbasyon mu yapıyorsun yoksa?
Are you jerking off over there?
Çünkü yeni bir program uyarlayacağız ve yazarı sen olacaksın.
On développe un spin off, et j'ai pensé que vous pourriez l'écrire.
- Biz... - Bir küs bir barışıktık. Çoğunlukla küs.
- it was on again, off again. * * * * mostly off.
Çatı tepemizden uçmadan ailemi bir araya getiremiyorum.
Je ne peux pas rassembler ma famille * * without the roof blowing off.
Off...
Ne...
off adamım
Oh là là.
Evet... öff!
Ouais...
Telefon susmak bilmedi. Teklif yağıyor.
Le téléphone fait sonner off le crochet avec des offres.
İlk reddedilme.
Premier coup-off.
Off. Ne kıl bir tipmiş.
"J'suis pas à lui." Ce con se prend pour John Wayne.
Off.
Oh, zut.
Off kahretsin....
Merde!
Sizinle biraz kayıt dışı konuşabilir miyiz?
Can I talk to you off the record?
Kayıt dışının anlamı budur zaten.
Off the record is off the record.
Böylece tepeye çıktılar, ağaçları geçtiler ve tam büyükanne Annie, Ruthie'ye ne yakalayacağını soracakken bakın neler oldu?
"So off they went. Up a hill, down a path, through a grove of trees, " and just as Granny Annie was about to tell Ruthie what she was going to catch... "
Kayıtdışı, tamam mı?
Are we off the record?
... ahlaksız bir kadınsın. Bunun için cehenneme gideceksin.
who s gonna walk right off the plank into the bowels of hell.
"Ama yaramazlık yapmayacağına söz vermelisin".
"So off they went across the bridge..."
Bunu senden duyduğumu söylemem, kayıt dışı konuşuyoruz, tamam mı?
Hey, je dirai pas que ca vient de fous, mais on est pas en off.
- 10 milyonu off-shore hesabıma transfer et.
- Dix dans mon compte à l'étranger.
Bay Cullen'ın 200.000 dolarını bir Off-shore hesabına koyacağım.
Je vais mettre 200 000 $ de M. Cullen sur un compte bloqué offshore.
Sinenden
From off your chest
Paravan şirketleri çözüp şahıslarla bağlantı kurmuşlar.
Ils ont décortiqué les sociétés off-shore et les ont reliées à certains individus.