Özlemisim перевод на французский
762 параллельный перевод
Seni ne kadar da özlemisim.
Comme tu m'as manqué!
Bunu özlemisim Barry.
ça m'a manqué, Barry.
Oliver, seni özlemişim.
Tu m'as manqué!
Kesinlikle özlemişim.
C'est dangereux... Qui est Ià? M. Jurakudo a insisté...
Aslına bakarsan bunu özlemişim.
D'ailleurs, ça me manque.
Ve şimdi yine beraberiz. Gerçekten çok memnunum. Sizi özlemişim.
Heureusement, je vous ai raté.
Seni özlemişim. Kulüp ikiye bölündüğünden beri seni arıyorum.
Tu m'as manqué, depuis que le club s'est séparé.
Seni ne kadar özlemişim.
Tu m'as tant manqué.
Onlara dokunmayı özlemişim.
Regretteras-tu cet après-midi?
Amerikan yemeklerini özlemişim.
Content de manger américain.
Tatili ne kadarda özlemişim.
J'avais hâte d'être en vacances!
Ne kadarda özlemişim. Bayan Grose buraya saklanmış olmalı.
Mme Grose a dû la cacher ici.
Nörolojiyi özlemişim de haberim yokmuş.
J'avais la nostalgie de la neurologie.
Sesini özlemişim.
Votre voix m'avait manqué.
Özlemişim be patron!
Ah, patron!
Sanırım oturup, tadına bakıp, kendimden geçip, kadın yemeğini özlemişim demem gerekiyor herhalde.
Suis-je supposé m'asseoir, prendre une bouchée, rouler des yeux et m'exclamer sur la cuisine des femmes?
Böyle soğuk havaları özlemişim.
Quand il fait froid comme ça, elle me manque.
Seni çok özlemişim.
Tu m'as manqué.
Burayı gerçekten de çok özlemişim.
Cet endroit m'a manqué.
Sizi özlemişim.
- Vous m'avez manqué.
Onlarla gitmek istiyorum. Çok özlemişim. Evet.
je ne veux pas qu'ils s'en aillent.
- Tanrım, seni özlemişim.
Tu m'as manqué!
Seninle konuşamadığım konularda konuşmayı özlemişim.
Il y a des choses dont je ne peux pas parler avec toi et ça me manque.
Evet. Sonunda tekrardan Boston'a transfer oldum. Bu şehri ve işaretlerini özlemişim.
- J'ai finalement été mutée à Boston, la ville et ses attractions me manquaient.
Tanrım, bu adamı özlemişim!
Mon Dieu, comme il m'a manqué!
Bu, hiçbir yere çıkmayan ve sonu olmayan koridorları özlemişim.
J'ai longé ces longs couloirs qui ne mènent nulle part.
Seni çok özlemişim!
Dis donc, comme tu m'as manqué!
Bak, şöyle bir düşündüm de sanırım deniz kenarını ben de özlemişim!
J'ai réfléchi... Moi aussi j'ai envie d'aller à la plage.
Meğer Amerika'yı ne kadar özlemişim.
Je n'avais pas réalisé que l'Amérique me manquait tant.
Tanrım, seni özlemişim.
Tu m'as tellement manqué!
Çok özlemişim seni.
Mon Dieu, Tu me manques.
"İki Ronoidin 20,000 Yılı" nı locada izlemeyi nasıl özlemişim.
Je brûle de voyr Vyngt Myiie Ans en Ronoïde sous la Boipoduie.
Birincisi, bilardo oynamayı çok özlemişim.
Primo :
İnanamıyorum, seni ne çok özlemişim.
C'est incroyable ce que tu me manques.
Seni özlemişim.
Tu m'as manqué.
Tanrım, seni özlemişim.
Tu m'as tellement manqué.
Bunu özlemişim.
Ça me manquait.
Seni ne çok özlemişim.
Tu m'as manqué.
Seni özlemişim.
Vous m'avez manqué.
Seni özlemişim Data!
Vous m'avez manqué, Data!
Seni çok özlemişim.
Elle avait très envie de te voir.
Seni ne kadar özlemişim!
comme tu m'as manqué!
Bunu özlemişim.
Je rate tout.
Seni özlemişim, Nilüfer Çiçeği.
je vous ai manqué, fleur de lotus.
Nilüfer Çiçeği, O köylüce olan adalet anlayışını özlemişim.
Fleur de lotus, l'ai raté votre sens de la justice paysanne.
Oh be, burayı çok özlemişim.
Ça me manque, cet endroit!
Ben spor ceketi olmasını özlemişim.
Le veston sport me manque.
Nasılda özlemişim.
Comme cela m'a manqué!
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama Quark'ın yerini özlemişim.
Je n'aurais jamais cru dire ça un jour, mais le bar de Quark m'a manqué.
Vay, özlemişim burayı.
Waouh. Je suis sûre que ça vous manquait.
Tanrım, seni çok özlemişim.
Tu m'as manqué.