Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Ü ] / Üşütmüş

Üşütmüş перевод на французский

148 параллельный перевод
Kafayı üşütmüş olmalı.
Je n'ai jamais entendu mot de ces plats d'or - Il doit être fou.
Çok öksürürse, üşütmüş.
S'il tousse trop, il a pris froid.
Molly biraz üşütmüş, ben de onun yerine bakıyorum.
Molly a un rhume, je la remplace.
Tamamen kafayı üşütmüş.
II doit être fou.
Uzun zamandır fena üşütmüş durumdayım.
J'ai cette grippe depuis un certain temps.
- Azıcık üşütmüş.
Un rhume, ce n'est rien.
Bir veyahut iki kez öksürdü, üşütmüş olabilir.
Il a toussé quelques fois. Il pourrait s'agir d'un rhume.
Ah, üşütmüş yatıyor.
- Elle est au lit avec un rhume.
Kafayı üşütmüş değil mi?
Dr Jekyll? Alors, il est vraiment...?
- Sadece üşütmüş. Üşütmek yılın bu zamanları tehlikeli olabilir.
Ils peuvent être dangereux à cette époque de l'année.
- Her zamanki gibi. Bu sefer de üşütmüş.
- Elle a un rhume maintenant.
Kafayı üşütmüş insanlar görmüşsündür.
Vous avez vu des gars perdre la tête.
- Çok kötü üşütmüş.
- Un mauvais rhume.
Bay Lawson biraz üşütmüş.
Attendons. M. Lawson a un mauvais rhume.
Bir de ciğerlerini üşütmüş.
Pour commencer, il a la poitrine prise.
Tüm yılı üşütmüş geçiriyorum.
Je m'enrhume toute l'année.
Fena halde üşütmüş birini.
Qui a un rhume.
- Kötü üşütmüş.
Il a pris froid.
Kafayı üşütmüş birinin oldukça garip fikirleri olabilir.
Des pensées étranges surgissent d'un esprit dérangé.
Geçen günkü yağmurda üşütmüş olmalısınız.
Monsieur aura pris froid.
Ya kafayı üşütmüş ya da burada bir dolaplar dönüyor.
Il a perdu l'esprit ou il se passe des choses étranges par ici.
İyice üşütmüş olmalı.
Elle doit être folle à lier.
Kesinlikle üşütmüş gibi davranıyordun.
Tu n'avais pas l'air d'avoir froid.
Midesi ağrıyor, üşütmüş sanırım.
Il est malade.
Sayın Başkan, bu gecikmeden ve sesimin durumundan dolayı üzgünüm. - Sanırım trende üşütmüş olmalıyım.
Monsieur le Président, je m'excuse beaucoup de mon retard... et de mon extinction de voix.
Evet Bay Ogata üşütmüş.
Oui, M. Ogata a attrapé un rhume.
Ayrıca kafayı üşütmüş durumda.
Et puis, je crois qu'il déraille.
- Kafayı üşütmüş.
- Elle est folle.
- Patron üşütmüş galiba?
mais dites donc, Le patron, il n'a pas froid.
Ama üşütmüş, titriyorsun.
Mais vous avez froid et grelottez.
- Çok kötü üşütmüş.
Il a une m-mauvaise toux.
Eskimolara dinimizi kabul ettirmeye çalışırken üşütmüş.
Elle a pris froid en évangélisant les Eskimaus.
Bence burada herkes biraz kafayı üşütmüş durumda.
Si vous voulez mon avis, tout le monde est barjo ici.
Yağmurdan dolayı üşütmüş olmalıyım.
J'ai dû attraper froid avec la pluie.
Ne olmuş? Kafayı mı üşütmüş?
Que lui est-il arrivé?
Tamamen kafayı üşütmüş.
Complètement dépassée.
Midesini üşütmüş.
Grippe intestinale.
- Biraz üşütmüş.
Elle a un petit rhume.
Babanız annenizi ziyaret etmek için hastaneye gideceği söyledi. Ayrıca bir şeyi yokmuş sadece üşütmüş.
Ton père va à l'hôpital et il a dit que ta maman avait seulement une grippe.
Afedersin. Trende üşütmüş olmalıyım.
Pardon... j'ai dû attraper un rhume dans le train
Jim midesini mi üşütmüş ne.
Il a une grippe intestinale.
Karısı üşütmüş, yalnız gelecek.
Sa femme a la grippe. Il viendra seul.
Eva, bugün okula gelemiyor, kayak yaparken üşütmüş, sanırım.
Je voulais excuser Eva. Elle a dû s'enrhumer au ski.
Kafayı üşütmüş.
Elle est dans l'erreur, mais quel charme!
Kafayı üşütmüş.
Bref, il est cinglé.
Biraz üşütmüş ama bu neden yemediğini açıklamıyor.
Il a pris froid, mais ça n'explique pas qu'il ne mange pas.
Kafayı üşütmüş!
Elle est cinglée!
Bebeğe üzülüyorsun, ama sadece üşütmüş.
Tu t'inquiètes pour le bébé, mais ce n'est qu'un rhume.
Ateşi var... üşütmüş.
Il a de la fièvre. C'est un rhume.
Hayır, üşütmüş falan değilim.
Non.
- Harry çok kötü üşütmüş ve -
Harry a mal...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]