Şale перевод на французский
19,629 параллельный перевод
Yeter, canavar!
Assez, sale bête!
Seni orospu çocuğu.
Sale fils de pute.
Bok gibi görünüyorsun.
Tu as une sale gueule.
Dicky, kapat lanet çeneni.
Dicky, ferme ta sale gueule.
Hadisene, pislik erkek bozuntusu!
Allez, espèce de sale mange-merde d'avorton.
Senin gibi isyancı bir pisliği niye korumaya çalıştığımı sordun, ben de savaş bitti dedim.
Tu m'as demandé pourquoi je portais secours à un sale Sudiste comme toi, et je t'ai répondu que la guerre était finie.
Hiç cevaplamayacağın o mektuplara da çünkü sen bencil bir pisliksin.
Ces fichues lettres auxquelles tu ne réponds pas parce que tu n'es qu'un sale petit égoïste.
Adi herif!
Sale petit con!
Sinsi herif.
Sale hypocrite.
Hayır, çok popüler olmayan bir savaşın derin ucuna atılan bir grup çocuk.
Juste des gamins perdus dans une sale guerre.
Belki de sadece pisliğin tekiyim.
Je suis peut-être un sale con?
Evet, çok kötü olaydı.
Sale affaire.
Çok sarsıcı bir olay.
Sale affaire.
- Koduğumun şerefsizi.
Sale trou de cul.
Seni pislik klon!
Menteur! Abomination! Espèce de sale clone!
Belki şerefsizlik yapmışımdır.
J'ai peut-être été un sale type?
Jim, berbat görünüyorsun.
Jim, vous avez sale mine.
- Lanet olsun, seni küçük sapık.
Sale pervers.
Eminim o korkunç kaltak, bir çocuğun ağzından dişlerini söker, değil mi?
Cette sale garce arracherait des dents à un enfant. Pas vrai?
Seni iki yüzlü, el tutuşan, sinsi küçük sıçan!
Sale garce menteuse et traîtresse!
- Lanet psikopat!
- Sale psychopathe!
Samuray çocuğu!
Sale fils de... Samouraï!
Seni küçük...
Sale petit...
Ayrıca böyle tuzlu, yabani bir havan da var.
Il y a un parfum salé, musqué.
Aptal sahip.
Sale maître.
Bu hiç hijyenik değil.
C'est sale.
- Seni...
- Sale...
Adi herif.
Sale connard.
Boktan adamın tekisin.
Tu es vraiment un sale con.
Neden bahsettiğini bilmiyorum!
- Je ne pige pas... Sale fils de pute!
Pis tuvalet.
Cuvette sale!
Pis sıçan seni, niye yardım ediyorsun ona?
Sale rat! Pourquoi |'aides-tu? Elle est policière!
Sen ve senin lanet Führer'inin!
Toi, ta sale guerre et ton sale Führer!
Pekala, müfettiş, bakalım senin şu pislik neler yapıyor?
Inspecteur, voyons voir ce que votre sale pisse-copie manigance.
Pislik, gürültü, sağlığa zararlı gazlar. Kömür isi.
Sale, bruyante, les gaz nauséabonds, la suie...
Kira ucuz değil.
- Le loyer sera salé aussi.
Birkaç tabak getirelim...
Tout de suite? Prenez de la vaisselle sale.
Çek ellerini üstümüzden sümüklü herif.
Lâchez-nous, sale baveux.
Kirli işlerini yapmayacağım artık.
Il n'en est pas question. Compris? J'en ai assez de faire leur sale boulot.
Çirkin resmim.
Ma sale tronche.
Çantasında kaçık bir yaratık taşıyor içinden kaçıp bir bankayı birbirine kattı efendim.
Il a dans sa valise une sale bête qui s'est enfuie et a ravagé une banque.
- Yakışıklı piç.
- Sale beau gosse!
Kötü bir yere gidelim.
On va dans un sale endroit.
Hey sen! Bu şerefsizin adı ne?
Dis, comment s'appelle ce sale con?
Hayır. Onun yolu yol değil.
Non, c'est vraiment un sale type.
Zaten sıçmış durumdayım, değil mi?
Je suis déjà dans un sale état, pas vrai?
Dalyarak.
Sale con.
Bu para kanlı.
- C'est de l'argent sale.
Yani, kocamın hayatını bunun için mi aldınız? Katilsiniz siz.
C'est pour ça que vous avez tué mon mari, sale meurtrier.
Bir anlaşma yapmıştık, seni bok parçası.
On avait une entente, sale merde.
Ama orada öyle dikilip piç gibi zırlaman normal değil.
Mais pas de chouiner comme un sale pleurnicheur.