Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ 3 ] / 30 civarı

30 civarı перевод на португальский

347 параллельный перевод
Yeni bir kuyu kazıyorlar.Gecikeceğini söyledi.9 : 30 civarı gelirmiş.
Chamou as nove e meia para dizer que se atrasaria.
Her sabah saat 8.30 civarında, cumartesileri hariç.
Normalmente, por volta das 8 : 30, fora aos sábados.
14.30 civarında.
Por volta das 14 : 30.
Saat 6 : 30 civarında gelecek.
Ele vai deixar um embrulho para mim, pelas 18 : 30.
- 00 : 30 civarı.
- Por volta das 00 : 30.
Evet, 30 civarı.
Sim, por volta dos trinta.
8 : 30 civarında.
Umas 8h30?
Bu gece 8 : 30 civarında 12. Sokakla "G" nin kavşağında değildin, değil mi?
Você esteve na Rua 1 2 com a " "G" " às 8 : 30 desta noite?
Saat 12 : 30 civarında görüşürüz.
Vejo-te por volta das 12h30.
Dün gece, 23 : 30 civarında, sesler ve kahkahalar başladı.
Ontem à noite, acho que era onze e meia, começaram as vozes e as risadas.
Eğer herşey yolunda giderse en geç 12 : 00-12 : 30 civarında buradan çıkarsın.
Agora, se tudo correr bem... vai estar fora daqui... o mais tardar à meia-noite, meia-noite e meia.
Çok yakında sen de, dediğim gibi... 12 : 00-12 : 30 civarında gidebileceksin.
Poderás ir às 12 : 00, 12 : 30, como eu disse.
Adli delil bölümüne göre Carrow adlı kadın on saat suda kalmış, bu da ölüm saatini 8 : 30 civarı yapıyor.
O laboratório forense acha que a Carrow estava dentro de água há umas dez horas. Ou seja, a hora da morte foi por volta das 8h30.
Eustace, 10.30 civarında yatmaya gitti.
O Eustace foi-se deitar por volta das 22 : 30.
Eve 10.30 civarında geldiğini duydum.
Não, eu ouvi-o a entrar em casa por volta das dez e meia,
7 : 30 civarı.
- São sete e meia.
- Dün saat 23 : 30 civarında.
- Morreu cerca das 23.30 de ontem.
- 10 : 30 civarı.
- Seriam umas dez e meia.
Bonnie 12.30 civarı ofise iki tane biftekli sandviç göndersin.
Diz ao Bonie para enviar umas sandwiches... do escritório pelas 12 : 30. Obrigado.
Saat 9.30 civarı vardım.
Cheguei por volta das 9 : 30
Saat 13 : 30 civarında komi Alfred Biggs bulmuş.
Foi encontrado por volta das 13h30 pelo paquete, Alfred Biggs.
30 civarı.
- Uns trinta.
Yaşı, 25-30 civarında olarak tahmin edilmiş.
Pensam que tinha entre os 25 e os 30 anos.
Ve kış geldiğinde her yer karla kaplandığı zaman... öğleden sonra 4 : 30 civarında, hava kararmaya yeni başladığında ve ışıklar yandığında... her yer sisli görünür.
E de Inverno, quando a neve cobre tudo... ás 4 e meia da tarde, quando começava a escurecer e as luzes se acendem, fica tudo enevoado.
7.30 civarında. Tekrar düşün müfettiş,
Use a memória, inspector!
Hiç Paragon'da herhangi bir gösteri izledin mi 9.30 civarında Willie?
- Viu algum bom filme no Paragon?
- Bu sabah 10 : 30 civarı.
- Lá para as 10.30 da manhã.
Cesedin sertliğine bakılırsa 12 : 30 civarında ölmüş.
Pela rigidez do corpo, eu diria que ele morreu por volta das 00 : 30.
- Bugün 4 : 30 civarı.
- Hoje por volta das 16h30.
Sanırım 10 : 30 civarı.
Eu acho que é por volta das 10 : 30.
Gösteri bittikten sonra, saat 11 : 30 civarında, dert etme, beni ara.
Quando acabar, lá pelas 23 : 30, não te preocupes, telefona-me.
21 : 30 civarında.
- Às 21h30.
Fiyatı 30,000 $ civarıdır, tabi ödemesi biterse.
Deve ter lhe custado trinta mil dólares. Se é que acabou de pagá-la.
20 bin, 30 bin civarı.
Cerca de... entre 20 e 30.000 $.
Ekipleri çoğaltıp, vazifelerini uzmanlık alanlarına göre saptarsak eminim ki günlük randıman 30 % civarında artış gösterecektir.
Se aumentarmos o número de grupos e especializarmos as funções deles... Coronel Saito, tenho mais um ponto...
30.000 sterlin civarında.
À volta de 30.000 libras.
Saat sekiz buçuk civarında.
Por volta das 20 : 30, julgo.
Yani 30-40 mil civarında bir tane bile asker yok.
Suponho que não haja nenhuma tropa entre 30 e 40 milhas daqui.
Örneğin Şanzelize civarının günlüğü, 20,000 ile 30,000 frank arasında değişir.
Nas imediações dos Campos Elísios ou da Madeleine, a taxa é de vinte a trinta mil francos por dia ;
O herif 30 mil civarında olabileceğini söyledi.
- Não sei. Esse tipo disse que talvez uns 30km.
19 : 30 civarında.
Por volta das 19h30.
Komşunun çocuğu Wagner'in evi civarında, 14.30'da bir dondurma arabası görmüş.
O filho de um vizinho diz ter visto uma carrinha dos gelados Ding-a-Ling na área por volta das 14h30m.
Nem oranı ise yüzde 30 civarında.
"Seguindo novos indícios..."
Ne kadar bunun fiyatı? - 30 gramı 2000 dolar civarında.
Já agora, quanto é que isto custa?
Hareketli bandın icadından sonra bile 1450'li yıllarda Avrupa'da sadece 30 bin civarında kitap basılmıştı.
Exactamente antes da invenção dos caracteres móveis, por volta do ano 1450, havia apenas algumas dezenas de milhares de livros em toda a Europa.
30-40 civarı iddianame var. En tepedekilere büyük bir darbe olacak.
Trinta ou 40 indiciações, não terá mãos a medir.
- Bilmem. 25-30 civarı.
Não sei, 25 ou 30.
Çok açık o mektubun sekiz sayfası borsacımdan gelen mektuba cevap olarak yazılmıştır ki oda bu sabahki postayla on buçuk civarında geldi.
Esta carta tem oito páginas, é a resposta ao meu corretor. Cuja carta chegou esta manhã às 10 : 30.
Ateşi 30 derece civarında olmalı.
A temperatura do sangue é superior a 30 C.
- Yaa. Derinliği 40 cm civarında. Tuhaf değil mi?
São 30 cm de água.
Sabah 8 buçuk civarı.
Cerca de 8 : 30 da manhã.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]