650 перевод на португальский
261 параллельный перевод
Ama General Kitchener'ın ordusu... düşman kontrolündeki ülkenin diğer ucunda, buradan 650 km uzakta.
Kitchener fica a 650 quilómetros, e o país está em mãos inimigas.
Aşağıda, yerin bir kilometre dibinde yaşıyoruz.
Lá em baixo, a 650 metros debaixo do chão, é aí que vivemos.
Paranın kokusunu 650 kilometre öteden almış.
Cheirou o dinheiro a 600 km de distância.
Borcumuz ne kadar?
- Quanto lhe devo? - 650.
- Filistin'de 650 bin Yahudi var.
- Há 650 mil judeus na Palestina.
Eğer hükümet Hartum'dan kuzeye 650 km boyunca nehrin iki yanında ki Mehdi'ye bağlı kabilelerin şimdiye kadar silahlandırıldıklarını bilseydi... - Beni göndermezlerdi.
Se o governo soubesse que haveria tribos Mahdistas armadas a 650 km a norte de Khartum...
Buranın 650 kilometre batısında Clutter Baba'nın yeri var.
A 650 km oeste daqui, na fazenda do papai Clutter.
Buraya gelmek için 650 kilometre yol teptiler. Silahlarını da yanlarında getirdiler.
Viajaram 650 km até aqui... trazendo suas armas.
3,650.
3663.
Kahretsin, bizim 650 onlarınsa 2.500 uçağı var, değil mi?
Raios, homem, nós temos 650 aviões. E eles têm 2.500 aviões, não têm?
650. 700.
650. 700.
Arada 650 km. boyunca Batının en zorlu toprakları uzanıyor.
Entre eles há 643 quilômetros do pior território do Oeste.
Anakaradan 650 kilometre uzakta müttefiklerle Japonya arasında kalan son büyük engel Japon Okinawa adasıydı.
A 350 milhas do continente estava a última grande barreira, entre os Aliados e a invasão planeada do Japão Imperial : a ilha japonesa de Okinawa.
1 Nisan : Amerikan birlikleri Japon topraklarında. Anayurttan 650 kilometre uzaklıktaki Okinawa.
1 de Abril : tropas americanas desembarcam em Okinawa, a 560 km do continente.
Peki kaç defa, 800 km. uzakta Avrupa'nın diğer ucunda burada gördüğünüz gibi orada da görebileceğinizi garanti edebilirsiniz?
Em quantas ocasiões se podia garantir que, vendo-se aqui tão bem, se poderia ver bem a 650 ou 800 km de distância no outro lado da Europa?
Aniden kendimi, bölgedeki kuvvetlerin komutanı olarak yerkürenin devasa bir alanının uçtan uca 9.650 kilometrelik Londra ile Bombay arası kadar bir alanın sorumlusu olarak buldum. 128 milyonluk, açlık çeken ve oldukça asi özgürlüğünü yeni kazanmış aralarında 123.000 savaş esirinin ve gözaltının bulunduğu çoğu ölmekte olan, hızlıca denemek ve kurtarmak zorunda olduğum insanlar.
De repente, como Comandante Supremo, vi-me responsável por uma área enorme do globo, com 9 mil quilómetros de diâmetro, a distância entre Londres e Bombaim, com 128 milhões de pessoas com fome e revoltosas que tinham acabado de ser libertadas, 123 mil prisioneiros de guerra e internados, muitos dos quais estavam a morrer e tive de tentar recuperá-los.
Stokların Normandiya'dan, 400 mil öteden gelmesi gerekiyordu ve çok azalmışlardı.
As provisões tinham de ser trazidas da Normandia, a mais de 650 km, e começavam a escassear.
Victor 6500, burası 650! Beni duyuyor musun? Cevap ver.
Victor 6500, daqui 650 - Estão a ouvir-me?
675, 650, 625, devam ediyor.
675, 650, 625, aguenta-se.
Kıçımı sallayarak haftada $ 650 kazanıyorum, sen de o sırada... hiçbir şey yapmıyorsun.
Eu faço $ 650 por semana a dançar enquanto tu só brincas.... Não estás a fazer nada. Neste momento, o que fazes?
400 millik alan içindeki tek tuz madeni sizde.
Tem as únicas minas de sal de toda a região, num raio de 650 km.
Hedefin hızı : Sıfır. Menzil : 650 metre.
Velocidade do alvo : zero, Alcance : 650 metros,
650 deniz mili hızda güney-güneydoğuya gidiyorum.
Rumo para sul-sudoeste a 6-5-0 nós de velocidade.
Fiyatı bölüm başına 650'den 850'ye arttırdılar.
Estão dispostos a pagar mais 200 dólares por episódio. Livra-me disto.
Süper şarjlı 650 beygir gücü.
Turbo. 650 cavalos.
Onu çıkarmak için arabamla 400 mil gidemeyeceğimizi..
Estou a dizer que não vamos conduzir 650 km no meu carro para ir lá desenterrá-lo.
- Menzil : 650 metre.
- Distancia a 650 metros.
- Menzil : 650 metre.
- Ajustado.
O birleşimden 650 bin kar yaptı.
Arrebanhou 650 mil naquela fusão.
Kaqwani bölgesinin yetki alanlarının 650 KM dışında olduklarını söylediler.
A Reserva Kaqwani fica a 700 km da jurisdição deles.
650 dolar, bütün giderler dahil.
São 650, com tudo incluído.
650 dolar.
650 dólares.
Sadece 650 davaya zaman ayırırız. Seninki bunlardan değil.
Como só há tempo para 650 julgamentos, O seu não pode ser.
Tayfun sınıfı bir denizaltı, 650 feet uzunluğunda ve 32,000 ton ağırlığında bir denizaltı.
É uma variante da classe Typhoon, com 195 metros, 32 mil toneladas, do tamanho de um porta-aviões da 2 Guerra.
650.
650.
650 dolar?
650 dólares?
Aslında 1,650 doalardı.
Na verdade eram 1.650.
Ona, ayda 650 dolar ve bir de ortaklık teklif ettiler.
Eles ofereceram-lhe 650 mil mais sociedade.
- Bak, 700 dolardan söz ediyorsun.
- Mas é que são 700 dólares. - 650.
- 650. 50'sini ceza olarak ödedim.
Tive que pagar uma multa.
Burada 650 dolarım var.
Tenho 650 dólares.
- 650 dolar mı?
- 650 dólares.
Bende 82 model bir Dodge var ve yaklaşık yıllık 650 dolar ödüyorum.
Tenho um Dodge, de 82 e pago 650 por ano.
"Birleşik Devletler'de yaşayan herkes 650 dönüm arazi sahibi olacak."
"Todo residente dos Estados Unidos " Tem direito a 160 acres de terra ".
Bu da 3.650 gün yapar.
São 3.650 dias.
650 bin dolarlık bilgisayar parçası mı?
650,000 dólares em equipamento de informática?
Dinle, Bu dakikada 650 mermi atıyor.
Ouvi dizer que dá 650 rajadas por minuto.
- 650.
Bem.
650.Gün :
Dia 650 :
3.650 metre.
12000 pés.
650 dolar mı?
650?