Akıllısın перевод на португальский
1,255 параллельный перевод
Ne kadar akıllısın.
Muito bem.
- Gerçekten çok akıllısın.
- És muito esperta.
Ya çok akıllısın, ya da çok aptal.
Ou você é muito esperto, ou muito estúpido.
Ya çok akıllısın, ya da çok aptal.
Ou é incrivelmente esperto, ou incrivelmente estúpido.
Silahlanacak kadar akıllısın.
Fazes bem em vir armado.
Hayır. En akıllısını gönderin.
Não, o mais sapiente.
Daha mı akıllısın?
Mais esperta?
Madem o kadar akıllısın söyle bana kafeterya nöbetçisi olarak kimi seçtim.
Está bem. Se és tão esperta, quem é que escolhi para vigilante do almoço?
Akıllısın, komiksin, yatakta muhteşemsin.
És esperto, engraçado. És espectacular na cama.
Akıllısın, güzelsin, azimlisin.
És inteligente, és bonita, és determinada.
Sen akıllısın.
És esperta.
Çok akıllısın.
Você é bom...
Çok akıllısın...
Você é bom...
Neden yaptınız? - Çünkü akıllısın.
Por que fizeram tudo isto?
İyisin, temizsin... akıllısın... ve seksisin... gürbüzsün, erotiksin...
És simpático e limpo, esperto e sexy, e firme e agradável, e...
Çok akıllısın.
Tu és tão inteligente.
Sen bundan daha akıllısın, Gilina?
Você é esperta demais para isso, Gilina
Sen çok akıllısın!
Boa! És tão esperto!
Bu yüzden sen patron olmalısın. Çok akıllısın.
É por isso que devias ser tu o chefe, és tão esperto.
Durum öyleyse siz o zaman nekadar akıllısınız?
Nesse caso, quão sábio você é?
sen ondan çok daha akıllısın.
é bem mais esperto do que ele.
- Siz de onunki gibi akıllısınız.
- O senhor é esperto quanto ele.
Bak, sen o kadar güzel ve akıllısın ki.
Tu és tão bonita, e és tão esperta.
Sen de akıllısın.
Tu também és inteligente.
Bence anlayabilecek kadar akıllısın.
Algo que és bastante inteligente para perceber.
Benden çok daha akıllısın.
És muito mais inteligente que eu.
Sen çok tatlı ve akıllısın, bense aptal gibi görünüyorum ve cahilim.
Tu és muito bonita, inteligente e eu estúpido e ignorante.
Ya fazla akıllısın, ya fazla aptal, ama olmuyor işte.
Ou és muito esperta ou estúpida, mas aqui não ficas.
Sizler şanslısınız, akıllısınız ama Peppino sizin gibi değildi.
Vocês têm sorte : são sensatos, e isso é coisa que o Peppino não foi.
- Sen baya akıllısın.
És mesmo espertalhão.
Çok akıllısınız.
É um achado.
Fizikçi olacak kadar akıllısın.
És um cientista e peras.
Akıllısın, seksisin, kendi ayaklarının üzerinde duruyorsun.
Você é esperta. É atraente, se vira bem sozinha.
Çok akıllısın.
Tu és inteligente.
Çok akıllıca davranmalısın.
Terias de ser genial.
Aşığını akıllıca seçebilmen için erkekleri anlamalısın.
De forma a escolheres os teus amantes sabiamente, precisas de os entender.
Tamam, ben elimden geleni yapmış olayım da. Ayrıca, petrol çıkarma işindeki en iyi adamını vurmanın... -... akıllıca olduğunu sanmıyorum.
Não vais matar o teu melhor homem antes de descobrirmos petróleo.
Sonuçta, o sınıfının en akıllısı.
Afinal, era o mais inteligente do liceu.
Öyle akıllıdır ki onu bir bilgisayarın karşısına oturtup bilgisayara bir şeyler öğretmesini istediler.
É tão esperta que a ligaram a um grande computador para verem se ela lhe ensinava algo.
Mussolini, İtalya'yı savaşın dışında tutacak kadar akıllı.
O Signor Mussolini é sábio o suficiente para manter a Itália fora disto.
Çok akıllısın!
És inteligente!
- En azından akıllı olmalıydı. " Tahmin et ne, ben aptal değilim. Laney, sınıftaki en yüksek dördüncü ortalamaya sahibim.
Laney, eu tenho a 4ª média mais alta da minha turma.
Sen akıllı bir cadısın.
És uma bruxa esperta.
O kadar akıllısın ki!
Você é tão... esperta!
Sen şirin, akıllı ve tatlısın.
És bonito, esperto e querido.
Triceratops leşi tükendi ve dişi Tyrannosaurus, erkeğinden sıkılmaya başlıyor. Erkek, kalmaktan daha akıllıca olanın ne olduğunu çok iyi biliyor.
A carcaça do Triceratops foi despedaçada e a fêmea de Tyrannosaurus está começando a se cansar do seu companheiro. O macho sabe que. melhor do que ficar... é planar para a costa,
Bütün olanlardan sonra, zavallı bir Kızılderili üçkağıtçıyı yarım akıllı bir kaykaycının sözlerine dayanarak cinayetten tutuklayacak mısın?
Depois de tudo, afinal vai prender um índio vigarista de meia-tigela com base no testemunho desesperado de um patareco de skate.
- Gerçekten o kadar akıllı mısın?
- És mesmo inteligente?
Bu yüzden akıllı bir yönetimin bir tatil dönemi daha yaratacağını düşünüyorum. Noel-2 gibi. Mayıs sonu Haziran başı.
Portanto um país inteligente devia criar um segundo período em que se desse prendas, aí um segundo natal em fins de Maio, princípios de Junho...
Senin sıkıcı hayatını yaşayacak ve hiç akıllı olmayacak.
Ele vai viver a sua entediante vida e nunca saberá que há melhor.
En akıllıca bulduğunu yapmalısın.
Deves fazer o que achas mais conveniente.