Alabilirsin перевод на португальский
4,230 параллельный перевод
Derin nefes alırsan, hanımeli kokusu alabilirsin. - Güzel.
Se respirar fundo, cheira a madressilva, não?
Bu hapları daha çok alabilirsin. Atıyorsun.
É melhor tomares mais comprimidos.
Bütün çikolatalı kekleri ve şarapları alabilirsin.
Ensino-te a dançar a valsa e podes comer todo o bolo de chocolate e vinho que quiseres.
Alabilirsin.
Puxa.
Sadece sen 45 dakikalık bir yolu üç saatte alabilirsin.
Só tu conseguias fazer uma viagem de 45 minutos, em 3 horas.
- Randevu alabilirsin.
- Podes fazer uma marcação.
Gerisini sen alabilirsin.
Podes ficar com o resto.
Elmas satın alabilirsin, mücevher alabilirsin.
Poderás comprar diamantes. Poderás comprar jóias.
Satimi ve kimliğimi teminat olarak alabilirsin beş saat içinde dönerim.
Pode ficar com o meu relógio e o meu BI como prova de que estou de volta em 5 horas.
Yatağımı alabilirsin.
Podes dormir na minha cama.
Beğendiysen alabilirsin.
Fica com ele. Se gostas, podes ficar com ele.
Senin olsun, alabilirsin.
Adoro o teu restaurante. É teu, fica com ele.
Yok, alabilirsin.
Não, fique com ela.
Birkaç tane daha alabilirsin.
Talvez eu mesma tome alguns. Sinto-me toda...
Biraz daha meyve suyu alabilirsin dostum.
Fica à vontade para beber mais sumo, mano.
Mesela kafasını kucağına alabilirsin.
Grita se acontecer alguma coisa.
Birini alabilirsin.
Se quiseres, podes ir buscar uma.
Hayallerini gerçekleştirebilmek için her şeyi göze alabilirsin.
Fará de tudo para alcançar o seu sonho.
Benim odamı alabilirsin,
Podes dormir no meu quarto.
Bu Marshall bölgesine beni alabilirsin, aksi takdirde bir çalışma yapamam.
Quero dizer, pode levar-me a esse lugar, caso contrário, eu sou um tipo ocupado.
İstersen kontrolü alabilirsin, Miss M.
Podes assumir os controles, Miss M.
Giderken silahını alabilirsin.
Tens a de volta volta quando saíres.
Yaka kartını güvenlik görevlilerinden her sabah 9 da alabilirsin. Ara sıra buraya daha erken gelmen gerekebilir. Asya piyasaları için.
Pode ir buscar o crachá à segurança, as reuniões de pessoal são às 9 horas, mas por vezes vai ter de chegar mais cedo por causa dos mercados asiáticos.
Bayağı ilginç bir kitaba benziyor. - Ödünç alabilirsin.
E esse parece mesmo excitante...
Evim artık ipotekli olmadığı için fazladan bir 10.000 pound alabilirsin.
Não havendo hipoteca, concedem-nos um crédito de dez mil libras.
- Evet, ama bahçedende ürettiğin melek tozu değil. Sokaklardan alabilirsin.
Sim, mas não a variante de jardim que se compra nas ruas.
Bu görüntünün ne kadarını alabilirsin?
Quanta desta filmagem é que tu arquivaste?
Hepsini tekrar alabilirsin.
Podes tê-los todos de volta, outra vez.
Giderken silahını alabilirsin.
Tens a de volta volta quando saires.
Penny, röportaj yaptığım herkez yani, konuştuğum herkez eğer bir Mr.Jones bulursanız bu büyük bir olay olur diyor eğer bu belgeseli yapmak istiyorsak gidip o bodrumu incelememiz lazım ve sende atölyesinden fotoğraflar alabilirsin.
Quero dizer, todos os outros com quem falei... Se descobrirem que encontrámos o Sr. Jones, seria brutal. Se realmente vamos fazer este documentário, devemos explorar aquele porão.
İstediğin her şeyi alabilirsin.
Você pode tirar o que quiser.
Benimkilerden birini ödünç alabilirsin.
Podes usar alguma da minha roupa.
Telsizini geri alabilirsin. Ne de olsa sonunda seni buldum.
Já podes levar o teu rádio, porque finalmente encontrei-te.
Sağ ayağını arkaya doğru uzatırsan alabilirsin.
Se o conseguires arrastar... Se o conseguires arrastar com o pé direito, consegues apanhá-lo.
Sana söylemiştim, eğer istersen bir Jaguar alabilirsin.
Deixo-te ficar com um Jaguar o tempo que quiseres.
Başlangıç olarak o 50 kişiyi alabilirsin.
Essas 50 pessoas, para começar.
Bu şehirdeki neredeyse bütün dispanserlerden alabilirsin.
Podes arranjar em quase todas as farmácias.
- Hepsini istiyorsan alabilirsin.
Podes ficar com tudo, se quiseres.
Biraz daha canlı tutarsan kendine buradan çıkış bileti alabilirsin.
Deixa-o vivo mais um pouco... E podes conseguir uma saída daqui.
Evet, alabilirsin Woodstock.
Sim, fica com eles, Woodstock.
Bak, şimdi patates cipsi alabilirsin ya da eğer 10 dakika beklersen bütün beyinleri alabilirsin.
Podes comer as batatas-fritas agora, ou se esperares 10 minutos, podes comer todos os cérebros que conseguires.
Evet, ama alabilirsin.
Sim, mas estás no testamento.
Kazanırsan Meksika yolunda içmek için birkaç varil bira alabilirsin.
E se ganhares... vais poder comprar uns charros para uma viagem ao México.
Aslında kendine de alabilirsin.
Sabes uma coisa? Compra um para ti também.
Onun için sen de gidip onu cömertçe geri işe alabilirsin.
Por isso, podes ir generosamente contratá-lo de volta. Porque faria isso?
Öyle olsun. Esmeri alabilirsin.
Tudo bem, podes ficar com a morena.
Bu sürtük pilici alabilirsin.
Há seis de nós! Podes ter esta cabra.
Güçlü savunma, ilk suç, kaydının bulunmamasından belki 6 ya da 8 yıl. 4 de alabilirsin.
Declaração de culpa, primeiro delito, não assinada, talvez seis a oito anos.
- Ağırdan alabilirsin.
Podes ir devagar.
Yoldayken eşyalarını alabilirsin. Kimseyle konuşma. Perdeleri kapat.
Não fale com ninguém, feche as cortinas, tranque a porta.
Benden bir şeyler alabilirsin.
- Podes usar roupa minha.