Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ A ] / Antigua

Antigua перевод на португальский

101 параллельный перевод
Antigua'da kriket, siyahların oyunudur.
Em Antigua, o críquete é o jogo do homem negro.
Eleanor, sen de Antigua'da George MacMurry ile birlikte olmuşsun.
Eleanor, dormiste com o George MacMurry.
Köklü bir Sicilya ailesinden geliyorum.
Venho de uma familia siciliana muito antigua.
Robin Leach Antigua'ya gitmemiz gerektiğini söylüyor.
A Robin Leach diz que devíamos mudar para Antigua. Sim?
Tom, Antigua'da neler oluyor?
Tom, o que se passou em Antígua?
Antigua... oradaki bütün iyi insanlar bu party için para ödüyor.
Pois, Antígua... Todas as pessoas de lá estão a pagar por esta festa.
Tom, Senin Antigua'da olduğunu sanıyorduk.
Tom, não estava em Antígua?
Tom Antigua'dan beklenenden biraz daha erken döndü. Zamanını Londra'da geçirmiş.
O tom voltou mais cedo do que o esperado e passou algum tempo em Londres.
Antigua'dan bu kadar çabuk sebebide bu muydu?
Era por isto que queria deixar Antígua tão depressa, presumo.
"Tom gün geçtikçe kendine gelip güçleniyor." "Sir Thomas sonunda Antigua'daki işi bıraktı."
O Tom melhorou aos poucos e sir Thomas abandonou os negócios em Antígua.
- Antigua'yı bilir misin, Iris?
- Conhece Antígua, Iris? - E o homem do aviário?
Hayır, hayatım. Antigua, Karayipler'de bir yer.
Antígua é uma ilha nas Caraíbas.
İki yıl önce ikinci karısından ayrıldığında, çocuklarını kaçırmış... onları Antigua'ya götürmüş.
Há dois anos estava a separar-se da segunda mulher, raptou os filhos... levou-os para Antigua.
Sakin ol. Evin sahibi Antigua'da. Aldırmazlar.
Acalma-te, os donos estão em Antigua, não se vão importar.
- Antigua'dalar.
- Estão em Antígua.
Sarıp Antigua'ya gitmeye karar verdiğimde seni bu şekilde hatırlamak istemiyorum.
Não é que não me lembre de ti enquanto decido quem levar para Antígua e faço as malas.
Antigua'nın cevherleri.
É a jóia de Antigua.
Antigua'daki paravan bir şirket aracılığıyla Barbados'da 7 milyona bir ev almış.
Acabou de comprar uma casa de 7 milhões nas Barbados através de uma off-shore em Antiqua.
Bakın, sayın hakim, biz Bay Soprano'nun özel bir tesise gönderilmesini istedik.
Agora, excelência, pedimos que o senhor Soprano seja enviado para um estabelecimento prisional privado. Porque não uma estância em Antigua?
- Neden Antigua'da bir otel istemediniz? Mahkemeye çıkarabilmek için sağlığının düzelmesini mi istiyorsunuz?
Quer que o seu estado mental melhore para o poder levar a julgamento?
- Antigua nasıldı?
Como estava Antigua?
Annen Antigo'ya gitmeden önce elden çıkarmak istiyor.
A sua mãe queria desfazer-se dela, antes de ir para Antigua.
Annem... Antigo'da mı?
A mãe está em Antigua?
- Orası Antigua'ydı.
- Antigua.
- Antigua, Anguilla, kim takar?
- Antigua, Anguilla, o que porra é que isso interessa?
Sör Thomas Antigua'da zorluklarla karşılaşmıştır sanırım.
Sr. Thomas encontrou dificuldades em Antigua?
Baba, bize Antigua'da bulunuşunuzun sonuçlarını anlatmadınız.
Papai, não nos disse o resultado de sua estada em Antigua.
Bunu söylemekten memnunum ki, Antigua'daki işlerimiz şimdi gayet iyi.
Me alegra poder dizer que nossos assuntos em Antigua agora prosperam.
- Şey, Barbados, ve Antigua.
Também, e Antígua.
Antigua demek istedin herhalde.
Acho que se refere a Antigua.
Antigua turistler için yapılmış bir tuzaktır.
Antiga. Antigua é uma armadilha para turistas.
Antigua'deki evime bayılacaksın o zaman, beyaz kumsalda hamağın üzerinde..
Terias gostado da minha casa em Antigua... uma cama de rede na praia de areia branca.
Antiqua'de benim içinde bira iç.
Aprecia umas dessas cervejas em Antigua por mim. Seu sacana.
Antigua ve Barbuda olarak biz de delegasyonu destekliyoruz.
Antígua e Barbuda apoia esta declaração inteiramente.
Antigua'nın balina avclığına destek vermesinde farklı sebebler var.
Há diversas facetas do interesse de Antígua na pesca à baleia.
Antigua sınırlarından kaç tür balina geçiyor acaba?
Que tipo de baleias passam por Antígua?
... Kambur balinalar geçiyor. Şu an Antigua sahillerinden tam olarak kaç tür geçiyor bilemiyorum ama zaman zaman geçen bir çok tür olduğunu biliyorum.
Não estou certo dos pormenores das baleias que lá passam, mas há baleias que passam nas nossas águas, de vez em quando.
St. Kitts, Antigua, St. Vincent., St. Lucia,... Grenada, Dominik Cum...... hepsi bu pastadan yediler.
São Cristóvão, Antígua, São Vicente, Santa Lúcia, Granada, Domínica, todas têm as mesmas mercadorias.
Antigua.
Em Antígua.
Patty paranın Antigua'da olduğunu biliyor.
A Patty sabe que o dinheiro está em Antígua.
Şükran Gününün gecesinde, Tessa Antigua'ya uçmuş.
Na noite de Ação de Graças, a Tessa voou para Antígua.
Tessa Marchetti'nin Antigua'dan para çıkardığını düşünüyorsun yani?
Acha que a Tessa Marchetti tem tirado o dinheiro de Antígua?
Antigua'daki hesabı bulduğunuzu sanıyordum.
Não descobriram aquela conta em Antígua?
Tobinlerin parayı Antigua'dan çıkarmak için Tessa Marchetti'yi kullandığını düşünüyorsunuz yani.
Acha que os Tobin estão a usar essa Tessa Marchetti para tirar o dinheiro deles de Antígua? Sim.
Antigua vatandaşı.
Ele é cidadão de Antígua.
Evet, Antigua'ya ilk uçuşumu yapmıştım.
Sim, fiz o meu primeiro voo para Antígua.
Antigua Kraliyet Bankasında maaş çeklerini paraya çevirirken üç belge imzaladığını belirtmiştin.
Quando levantou os cheques no Royal Antiguan Bank, referiu que assinou três documentos.
Tessa, Antigua'ya tekrar gitmeyi nasıl karşılarsın?
Tessa, o que acha de voltar a Antígua?
Bayan Marchetti Antigua'ya geldi.
A Sra. Marchetti voltou a Antígua.
Antigua'da beş gün.
Cinco dias em Antigua.
Yani, Antigua'de büyük bira soğutuculu bir plaj evi var.
Antigua com quatro torneiras de cerveja.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]