Asıl soru şu перевод на португальский
337 параллельный перевод
Asıl soru şu :
A questão do momento é :
İyi de asıl soru şu :... Neyin hayatta kalması?
A pergunta para isto é, sobreviver como o quê?
Asıl soru şu :
A questão é :
Asıl soru şu, sorumluluk almak istiyormusunuz?
Pergunto, se quer ser o responsável?
Asıl soru şu, siz onları almak için ölmeye hazır mısınız?
A questão é, estão dispostos a morrer para tirá-los das minhas mãos?
Asıl soru şu : neden bana doğru?
A questão é : porque ma apontou?
Ancak Batı'nın aklındaki asıl soru şu :
Contudo, para o Ocidente, uma pergunta impera :
Hayır, asıl soru şu ki, nasıl oldu da New Bern'de yetkili sen oldun?
A questão é saber como é que tu chegaste a Presidente de New Bern?
Bu durumda asıl soru şu :
Então a pergunta é :
Gerçekte asıl soru şu...
Mas a questão é :
Asıl soru şu - Bu bizim için bir problem yaratır mı?
A questão é saber se isso nos vai causar algum problema?
Asıl soru şu, beni bırakmazsan nasıl hayatta kalacaksın?
A questão mais premente é : Ficarás vivo, se não o fizeres?
Bomba imha uzmanıyım. Asıl soru şu.
Não, sou da Brigada de Minas.
Asıl soru şu parmak izini nasıl aldınız?
Eu acho que a questão é...
Bence asıl soru şu : Siz yarasaları sever misiniz?
Portanto, a pergunta deve ser para si.
Asıl soru şu ki sende cesaret var mı, dostum?
A questão é : Terás tu, meu irmão?
Asıl soru şu, bedeli ne kadar büyük olacak?
Agora a pergunta é a que preço?
Asıl soru şu galiba.
Acho que a pergunta mais importante é :
Seçimlere sayılı günün kalmasının yanında, asıl soru şu bu skandal sonucu nasıl etkileyecek?
Com a eleição iminente, a grande pergunta é : Esse escândalo vai afetar muito o resultado?
Asıl soru şu, ilişki nerde?
A questão é, onde está a relação?
Asıl soru şu. Kaç eleştirmen Joan Didion'dan, bariz bir şekilde hikâye çaldığını fark etmeyecek?
Só não sei como é que no meio de tantos críticos nenhum reparou no plágio que você faz à Joan Didion.
Ama asıl soru şu : Bu çeyreğe nasıl geldi?
Mas a pergunta mais importante é... como isso veio parar neste Quadrante.
Asıl soru şu seninle ne yapacağım?
A pergunta é... o que vou fazer contigo?
Ama asıl soru şu :
A pergunta é : "Como está a Debra?"
Asıl soru şu, sen burada ne yapıyorsun?
A questão é, o quê é que estás a fazer aqui fora?
Asıl soru şu, şeyden önce hazırladığım tedavi oto bağışklık sistemini düzenliycekmi.
A questão é se o tratamento que desenvolvi vai estabilizar seu sistema imunológico antes que..
Asıl soru şu, siz neden geldiğinizi biliyor musunuz?
A pergunta é... Vocês sabem por que estão aqui?
- Yani asıl soru şu ki, sende benim için birşey var mı?
Então a questão é, o que é que tens para mim?
Asıl soru şu :
A pergunta é :
Asıl soru şu :
Mas como?
Asıl soru şu ; neden dünyanın en zengin petrolüne sahip Suudiler dünyanın öbür ucundaki bu başarısız şirkete yatırım yapıyordu?
A pergunta é : o que terá levado os sauditas, senhores mundiais do petróleo, a investir numa miserável companhia petrolífera na outra ponta do mundo?
Asıl soru şu : Yedek kulübesinde mi oturacak, yoksa oynayacak mı?
A questão é : engodo ou jogador?
Asıl soru şu : sen hazır mısın?
Mas a verdadeira questão é : e tu, estás disposto?
Asıl soru şu. Farklı bir fikriniz var mı?
A pergunta é, temos alguma ideia?
Asıl soru şu, sadece takılmak varken, neden onlarla çıkmak isteyeyim ki?
A questão é : Porquê namorar... quando posso apenas andar com elas?
Sadece... Sanırım şimdiki asıl soru şu :
A verdadeira questão aqui será :
Asıl soru şu, ne haltlar karıştırıyor bu adam?
Agora, a questão que permanece é : O que raio está ele a tramar agora?
Evet, ama asıl soru şu... nasıl?
Sim, mas o que ninguém perguntou foi como eles morreram.
Sanırım asıl soru şu : Nereye gitmek istersin?
Acho que a questão é, para onde queres ir?
Ama asıl soru şu :
Mas a questão é : agora.
Asıl soru şu, Alan : Sen ne istiyorsun?
A questão é esta, Alan o que é que tu queres?
Asıl soru şu : Onu nasıl içeri tıkarız?
A questão agora é como vamos prendê-la?
Fakat asıl soru şu : Onları kim öldürüyor?
Mas a questão é : quem é que as anda a matar?
Ve asıl soru da şu ki, onunla ne yapacağım?
O que faço com ele?
Asıl sorulması gereken soru şu :
Nos faz perguntar :
Bence asıl soru birinin nasıl olup da şu anda var olmayan bir karışımı elinde bulundurduğu.
A verdadeira questão é como é que alguém teve acesso a um composto que não existe.
Ve asıl soru şu, ne kadar berbat oynayacaklar?
A única questão este ano é :
Asıl soru şu, sen yapabilecek misin?
A questão é : consegues tu aceitar?
Şimdi asıl sorman gereken soru şu o devriye arabası seni durduracağını nereden biliyordu?
A questão é por que será que a Polícia te mandou encostar?
Asıl büyük soru şu :
A grande questão é :
Asıl soru şu ki, sen kimsin?
A pergunta é :