Aç dedim перевод на португальский
489 параллельный перевод
Sana ağzını aç dedim!
Disse para abrires a boca!
Aç dedim! Ben komik bir adamım.
Muito engraçado, não é?
Kapıyı aç dedim sana Alice!
Já disse, abre esta maldita porta, Alice!
Aç dedim!
Já chega. Abra.
Aç dedim!
Eu disse-te para abrires!
Aç dedim şu lanet kapıyı!
Não consegues abrir o raio da porta? Estúpido!
- Sana hayra aç dedim! Hayra, hayra! - Gelinim dul, çocukları yetim kalır.
- Minha nora ficará viúva.
Deborah, kapıyı aç dedim sana!
Deborah.
- Aç dedim!
- Abre!
Sana kapıyı aç dedim.
Abre esta porta!
- Aç dedim!
- Abram!
Hayır. Aç dedim!
Isto é uma vergonha, mesmo para ti.
Aç dedim!
Atendam!
- Aç değilim dedim.
- Não tenho fome, já disse.
Aç şu kapıyı dedim!
Disse para abrires a porta!
- Aç ağzını, dedim sana.
- Abra já a boca.
"Aç ağzını" dedim, gitarcı.
Mandei-te abrir a boca, guitarrista.
- Aç değilim dedim.
- Ja disse que nao tenho fome.
Otel açık mı dedim.
O hotel está aberto?
Açın, dedim.
Eu disse para abrirem.
Aç dedim!
Abre.
Bir şeyi açıklığa kavuşturalım Dave. İşlerinde yardımcı olabileceksem kapımız her zaman açıktır dedim.
Disse-te que se fosse para te ajudar no teu trabalho, a porta estaria sempre aberta.
Kapıyı açın, açın dedim!
Abra, abra!
- Babafingo yelkenleri açın dedim.
- Mandei preparar os mastaréu.
Sana diyorum ki, diyeceğimi dedim. Pencere açıkken uyuyamıyorum.
Te escuto, te asseguro, te dou minha palavra... que não posso dormir com a janela aberta.
Açıklayayım dedim ama burası konuşmaya uygun değil.
Pensei em falar disso, mas aqui não dá.
Açın dedim!
Abram!
Kahretsin, Kapıları açın dedim, Albay!
Mandei abrir os portões! Coronel, a patrulha!
Ben de ona şöyle dedim : "Açıkçası ansiklopedi almasaydınız İncil'den sonra yine de alabilirsin yani." "Evet, evet." dedi o da.
"Bem, se você nunca pegou a Enciclopédia... que fica na última parte da Bíblia..." Aí ele disse : "É mesmo?"
Yaylım ateşi açın dedim!
Disse para lhes darem o máximo!
İşten açılmışken, bir iki pürüzlü noktayı halledeyim dedim.
Pois. General, por falar em trabalho, há umas pontas soltas que gostaria de atar.
"Acımasız" dedim.
Disse "desumano".
Atom bombasını duyduğumda çok şaşırdım. Açıkça, "Amerikan halkı vahşidir." dedim.
Quando soube da bomba atómica fiquei espantado e disse mesmo que o povo americano era cruel.
Ben de "Evet, elim çok açıktır." dedim.
"Tem dinheiro?" Respondi : "E o gasto generosamente".
Aç ağzını dedim! "A" de şimdiii!
Diz "Ah!"
Aç dedim!
Abre!
Kalk dedim, Morris. 109'u aç.
Já disse para te levantares. Abre a 109.
Acıkmaya başladık! Gösteri işi bitti dedim!
Acabemos com isto.
Çantanı aç dedim!
Disse que a abrisse!
Aç kapıyı dedim sana!
- Abre a porta, já disse!
Kapıyı açın dedim!
Abre a porta e deixa-nos entrar!
Yakma aleti ile bastırıcı ateş açın ve savunarak geri çekilin dedim...
Eu disse para atearem fogo com os incineradores e para recuarem...
Acıya karşı dayanıklılığından dedim.
A sua capacidade de tolerar a dor.
"Aç kapıyı" dedim, kahretsin!
Eu disse para abrires a porta, raios!
Sadece senin açından düşünüldüğünde önce sen yalan söyledin, dedim. - Neyin var?
Estou a dizer que me mentiste primeiro pelo que tinhas conhecimento.
- Acısız da olacak dedim.
- Também disse que seria indolor.
Aç değilim dedim.
Eu disse que não tinha fome.
şu ve şu açılardan çekeceğiz dedim...
Eu disse que ia filmar desse ou daquele ângulo.
Dedim ki, "acıya dayanabildiğin sürece sessiz kalma hakkına sahipsin."
Então eu digo : "Tem o direito de ficar calado, enquanto puder aguentar a dor."
"Hayal edilemez acılar." dedim.
"Uma dor que você não pode imaginar", disse pra ele.
- Aç değilim. - Bir tane al. - Sana aç değilim dedim!
Eu disse que não tinha fome!