Açabilirsin перевод на португальский
474 параллельный перевод
Açabilirsin.
Já podes abrir os olhos.
İstersen müziği açabilirsin.
E ponha música se gostar.
Tamam, şimdi açabilirsin.
Agora, podes acender.
- düğmeleri açabilirsin.
- poderá usar aberto.
Artık açabilirsin Tanya.
Você pode abrir isto agora, Tanna.
Bir şey anlamıyorsun değil mi? Terk edeceğimden o kadar eminsen bunu satabilirsin. Sana satın aldıklarımla dükkan bile açabilirsin.
Não entendes nada de nada, pois não? Sempre podes vender isso, se tens tanta certeza de que me vou embora.
Kapıyı içeriden açabilirsin, sadece işaretimi bekle.
Poderá abrir por dentro, mas espere-me avisar. Certo.
Çamaşırhane açabilirsin.
Podia abrir uma lavandaria.
Hediyelerini açabilirsin.
Agora podes abrir os presentes.
- Ama açabilirsin.
Talvez. O que quer?
Sesi sonuna kadar açabilirsin.
Sabe, pode aumentar o volume.
Şimdi şarabı açabilirsin, Havershaw.
Pode abrir agora o vinho, Havershaw.
Böyle açabilirsin.
Podíamos abri-los como se...
Şampanyayı açabilirsin ama sırf benim için değil.
Podes abrir o champanhe, mas não é só para mim.
- Ona bugün söyle. Telefon açabilirsin.
- Diz-lhe hoje, podias ligar-lhe.
Ona karşı dava açabilirsin.
Sempre pode processá-la.
Şu sıralar, tartışmaya yol açabilirsin.
E nesse momento, você está um pouco controverso.
yine de benim için bir kapı açabilirsin.
Mas, podia-me abrir a porta.
Işığı açabilirsin. Önemli değil.
Tudo bem, podes acender a luz.
Şimdi açabilirsin.
Agora, aparece...
- Oh, eminim açabilirsin!
- Fico a saber.
Ama genetik yapında onarılamaz hasarlara yol açabilirsin!
Mas podes sofrer danos genéticos irreversíveis.
Şimdi şampanyayı açabilirsin.
Agora pode abrir o champanhe.
Hey, sakin ol. Bu yüzden başına iş açabilirsin.
Este homem pode arranjar tudo.
Tamam. Açabilirsin.
Pronto, podes ligar.
Açabilirsin.
Bom.
Yapabilirsin... her kapıyı açabilirsin... eğer anahtarın varsa.
Tu podes... abrir qualquer porta... se apenas tiveres a chave.
Bu kapı sadece hayal gücü ile açabilirsin.
Abre-se esta porta com a chave da imaginação.
Eğer canın rüzgar istiyorsa, basitçe bir pencere açabilirsin, böylece yüzü koyun yere çakılmamış olursun.
Se se quiser sentir o vento, basta abrir uma janela, sem ter de levar com metade da estrada na cara.
Pekala, Tubbs, Mona Lisa'nın yüzünü açabilirsin.
Tudo bem, Tubbs. Podes mostrar a Mona Lisa.
Yani anlayacağın o jakuziye yer açabilirsin.
Por isso podes arranjar espaço para a hidromassagem.
Açabilirsin.
Agora abre.
Şimdi açabilirsin...
Já pode abrir os olhos.
Ateş açabilirsin Maverick.
Podes posicionar-te, Maverick.
Açabilirsin.
Pode abrir agora.
Tamam açabilirsin.
Podem abrir. Alf!
Artık gözlerini açabilirsin.
Já podes abrir os olhos.
Sağlıklı yaşamaya çalışan... masum insanların akciğer kanserine yakalanmasına yol açabilirsin.
Podes provocar cancro no pulmão às pessoas que são inocentes e a tentarem viver uma vida saudável.
Bir tanesini Noel arifesinde açabilirsin.
Podes abrir um na Véspera de Natal.
Eğer dengeni kaybedersen geminin direğine bir delik açabilirsin. Ya da daha kötüsü bile olabilir...
Se perdermos o equilíbrio, podemos acertar no mastro ou pior...
Gerçekten lazım olduğunda, yalnızca sen içini açabilirsin.
Só podes usar o seu contéudo quando precisares.
Artık gözlerini açabilirsin.
Já pode abrir os olhos.
İstersen, aleyhine dava açabilirsin.
Mas sabe que pode apresentar queixa.
- Kapağı açabilirsin.
- Comportas vedadas. Abre comporta.
Tamam, gözlerini açabilirsin.
Pronto, já podes abrir os olhos.
Telefon açabilirsin Jorge.
Já podes telefonar, Jorge.
Pekala, hediyenin birini açabilirsin.
Ok, podes abrir um presente.
Gülümsemenle dünyaları açabilirsin.
Tu podes girar o mundo apenas com o teu sorriso.
Sesini istediğin kadar açabilirsin ama sakın equalizer'la oynama.
Põe alto se quiseres mas não mexas em mais botões ;
Dış kapıyı şimdi açabilirsin.
Você pode abrir a comporta exterior?
Gus, sen herşeyi açabilirsin.
Gus, tu abres tudo.