Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ A ] / Açılın

Açılın перевод на португальский

5,973 параллельный перевод
- Çünkü sen konuşunca... - Geri! Geri açılın.
- Porque quando falas só fazes merda.
- Geri açılın!
Para trás!
- Açılın!
- Abre!
Açılın!
Abre!
- Açılın!
Cá vai.
Aranız açılınca sırları için şantaj yaptın.
Depois de se chatearem, decidiu, - usar o vosso segredo contra ele?
Kardeşinizin acısının daha kabul edilebilir Karşılıksız bir sevgiden dolayı olduğunu göstermeye çalışmış.
Fazendo parecer que a dor da vossa irmã era devida a um... Amor platónico não correspondido.
Yarın operanın açılış gecesi.
Amanhã é a noite de abertura na ópera.
Yakın geçmişte küresel terör tehditlerine karşı yürütülen başarılı koordinasyon ve yeni bölgesel barış anlaşmasının imzalanması sayesinde konseyin açılış toplantısının yapılacağı yer olarak Manila seçildi.
Dado o sucesso das recentes operações contra ameaças terroristas globais e a bem-sucedida assinatura do novo acordo de paz regional,
Senin kapın açılıyor mu?
A tua porta abre?
2002 yılında arızalı bir kalp stenti yüzünden hakkınızda dava açılmıştı değil mi?
Em 2002, foram processados pelo mau funcionamento de um modelo anterior. Está correto?
"Romantik C açılışını" seviyorum. Bu sayfa New York'ta hayatımın nasıl olduğu. Davetlilerin yerini gösteren "Chantilly Ecru" ya bayıldım.
Bem, eu gosto da abertura romântica "C", esta página sobre como a minha vida é Nova York, e adoro o papel Chantilly Ecru para as mesas.
Efendim, onun 70'lere takılı kalmasını fırsat bilip, böyle bir dümenin yaparak Harold Leone'un bilincini açığa çıkarıp Vincent Bianchi cinayeti ile ilgili... -... bildiklerini öğrenmek istedik.
Senhora, dada a sua fixação pelos anos 70, achamos que seria uma oportunidade para fazer o Harold Leone dizer o que sabia sobre a morte do Vince Bianchi.
Peki. O zaman cinayet ve kaçırma olayının yaşandığı yerden nasıl senin arabanla ayrıldığını açıklar mısın?
Esá bem, então explica-me como é que ela estava no teu carro a sair da cena de um homicídio e de um rapto?
Ölen askerimin üzerindeki gulanit tozunu nasıl açıklayacaksın?
Como explica o pó de gulanite no meu soldado morto?
Bunu nasıl açıklayacaksın?
Poderia explicar isso?
Bunu nasıl açıklayacaksın? - Benim için yaptı.
Poderia explicar isso?
İyi tamam her şey güzel de bu ısırık izlerini nasıl açıklarsın?
Então como podemos explicar estas marcas de dentadas?
Lütfen bana buraya gelirken canavar güçlerini kullandığını söyleme. Çünkü onu nasıl bulduğunu bu sefer açıklayamam. Sakin ol, tamam mı?
Diz-me que não usaste os teus poderes para o localizar, porque não conseguirei explicar caso o tenhas feito.
Gidip, Bay Picker'a ve Bay Duffy'ye malın yarısını nasıl kaybettiğimizi açıklamam lazım. - Biz kaybetmedik.
Tenho de explicar ao Sr. Picker e ao Sr. Duffy como perdemos metade do carregamento.
Suçunun açıklanması ve hüküm giyme aşamasında savcılığın kendi isteği ile... -... işbirliği yaptığını göz önünde bulundurmasını bekliyoruz.
Como advogado, espero que o Estado tenha em conta a cooperação voluntária, na fase de acusação e determinação de pena.
- Açılın lütfen.
Afastem-se!
Hastanın PCA enfarktüsü yüzünden acı çektiğini nasıl anlarız?
Como podemos dizer se a paciente sofreu um AVC?
Bu yılın kazananını açıklamaktan mutluluk duyuyorum.
Estou feliz em anunciar o vencedor deste ano.
Malachi'ın Cissy'nin kurtuluşunda nasıl yarar sağladığını açıkladık.
Explicamos como é que o Malachi foi fundamental para reavermos a Cissy.
Rudy, rakiplerim notlarını okuyor..... sonucu söyleyip sürprizi bozmayalım ama inan bana bu açılım tahminlerin üzerinde olacak.
Rudy, os meus concorrentes lêem o seu feedback, portanto, não quero ser desmancha-prazeres, mas... confie em mim, este lançamento vai ser absolutamente espectacular.
Açılın, açılın!
Saiam da frente!
Baklanov'u memlekete döndürdük. Kendisi, radar sinyallerini geri yansıtacak, özel açılı gizli hava araçlarını..... inşa için gerekli hesap işlerini yapabilecek birisi.
Repatriámos o Baklanov... que é capaz de fazer o trabalho matemático... necessário para construir uma aeronave stealth, com ângulos especiais para evitar o radar.
Eğer hala akıl hocan olsaydım olay yerini farklı bir açıdan incelemenin yardımı olacağını hatırlatırdım. - Ama...
Se ainda fosse o teu mentor, lembrava-me como ajuda estudar o local do crime, com outras perspectivas.
Her ne kadar iğrenç ve ümitsiz olsa da o küçük sefil hayatlarınız, buradan mutsuz ayrılırsam size yaşatacağım acı ve ızdırabla karşılaştırıldığında bir hiç sayılır.
Seja qual for o tipo de miséria ou de desespero que vocês tenham tolerado até este momento, não é nada... comparado com a dor e o sofrimento... que posso infligir... se sair daqui descontente.
- O zaman bunu nasıl açıklayacaksın?
Então como explicas isto?
Çantanın açılıp açılmadığını bilmiyoruz. Ya da bağlama zincirinin koparılıp koparılmadığını. Umurumda değil.
Se esta mala de prova estava aberta ou não, ou se ele violou o lacre de segurança, não me interessa.
Bunu nasıl açıklarsın?
Como é que explica isso?
Babamın sürekli sürekli yanlış bahsi oynuyor olması asıl acınası olan şey değildi. Asıl acınası olan şey, batan bir gemide olduğunu kabul edemiyor olmasıydı.
Mas, a parte patética não é que o meu paise tenha afundado nas apostas erradas várias vezes, é que ele nunca foi homem o suficiente para admitir que era um navio a naufragar.
Bunu nasıl açıklayacaksınız?
Como explica isso?
Pryce'ın geçirdiği 30 yıl ve genetik açıdan mükemmel insan yaratma deneylerinden arta kalanlar.
Durante 30 anos, o Pryce não conseguiu criar um humano geneticamente perfeito.
Bunu nasıl açıklarsınız?
Como é que explica isso?
İsimsiz şekilde bu kadınların nasıl hastalık ve pislik dolu olduğunu başına gelecekleri nasıl hak ettiklerini yırta yırta anlatarak kendini internette açığa vuran bu tür biri muhtemelen ona hata eden bir kadının veya eşin reddini kabul etmez.
Este é o tipo de homem que se expressaria, de forma anónima, "on-line" insurgindo-se contra como estas mulheres estão cheias de doenças e sujidade, como elas merecem aquilo que lhes está reservado, provavelmente, para compensar a rejeição de uma mulher ou cônjuge que o ofendeu.
Evet. Frankie'ye ayrıntılı araştırmasını söyleyeceğim, kimin onun acı çekmesini istediğini bulmaya çalışacağım.
Mandarei o Frankie pesquisar a fundo os antecedentes, tentar descobrir quem queria vê-la sofrer.
Sakın ağzını bile açma, Bayan acılı peynir.
Nem digas nada, Menina Queijo Apimentado.
Burada Dr. Skouras'ın bir açılışta konuşacağı yazıyor. - Ulusa Bilim Vakfı açılışında.
Bem, aqui diz que o Dr. Skouras vai falar numa gala para a Fundação Nacional da Ciência.
Oparasyonun nasıl olacağını açıklamaya vaktim yok.
Não tenho tempo de explicar como funciona a operação.
Şimdi, senden yapmanı istediğim Annenin vajinasına gir ve rahim ağzının açılıp açılmadığını söyle.
Preciso que vejas a vagina da mamã e me digas se o colo abriu.
Peki, rahim ağzının açılıp açılmadığını söyleyebilir misin?
- Podes dizer se começou a abrir? - Não.
Acılısını denedin mi?
Tentaste o picante? Algo forte para ti, certo?
Beni affetmenizin ruhumun acısını nasıl dindirdiğini bilemezsiniz.
Não imagina como essa absolvição acalma a minha alma.
O zaman vatandaşlarına babanın vefatının asıl sebebini açıklayalım.
Talvez os teus cidadãos devessem saber a verdadeira história da morte do teu pai.
Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, siz kısacası ortadan kaybolacaksınız.
Para todos os efeitos, vocês simplesmente desapareceriam.
Evet ama normalde acılı dulu cesetten zorla ayırmak zorunda kalırsın.
Certo, mas normalmente temos que arrastar a viúva do corpo.
Farkında bile olmadan kendini havaya uçabilirsin. Üstelik havaya uçmakla da kalmazsın öyle bir yere çakılırsın ki, çok fena acıtır.
Não sei se estás consciente, podes ir pelo ar num segundo com intenção ou não, e se fores, não vais só um pouco, vais muito, e outra coisa, vai doer.
Bir kadın bakış açısının müşterinin hoşuna gideceği konusunda hepinize katılıyorum. Ya da Peggy'nin katkısının hoşuna gideceği konusunda. Ancak Don listede bile yer almıyor mu?
Ainda bem que todos concordamos que o cliente quer uma opinião feminina, ou seja lá o for que é a Peggy, mas nem consideramos o Don?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]