Bak hele перевод на португальский
1,032 параллельный перевод
Bak hele!
Olhem só!
Bak hele, kimler gelmiş?
Ora, o que temos aqui?
Bak hele demek sendin, Doniel'in oğlu! Hiç şaşırmadım!
És o filho do Doinel ou estou a ter visões?
Bak hele, genç bayan.
Olha lá, minha jovem.
Bak hele, Tolmatchoff!
Ora essa, o Tolmatchoff!
Bak hele!
Ah, näo.
Bak hele! Bu ne umutsuzluk.
Jesus, como você está desesperada.
Şuna bak hele.
Reparem como ele fala de mim.
Şu dışarıdakilere bak hele.
Olha para eles lá fora.
Bak hele.
Olha para aqui.
- Şu cürete de bak hele!
- És audaciosa.
Şunlara bir bak hele, bütün şu arabalar, helikopterden öyle gözüküyor, yolların kenarlarına saçılmışlar ve, değişik açılarda... anlarsın işte, ortalığa rastgele dağılmış bir görüntü sergiliyorlar.
Parecem ter sido deitados fora... vistos de cima. Vê esses carros? Em ângulos diferentes, como jogo de mikado.
Bak hele!
Olhe para ele.
- Bu tavrından nefret ediyorum. - Bak hele!
Detesto quando fazes isso.
Bu tavrından nefret ediyorum. - Bak hele!
Detesto quando fazes isso!
Bak hele.
Essa é boa.
Şuna bak hele!
Esta agora!
Şuna bak hele...
Olha-me para este pedaço de...
Bak hele. Nasıl da mutlu oldu.
Isso vai-lhe agradar!
Çakala bak hele!
Olha aquele ali!
Burada fazla kalmayacağım. Bak hele.
- Não vou ficar muito tempo aqui.
Şu benim kürklere bak hele.
Veja só estas minhas peles.
Bak hele. Bu kadar alçakgönüllü olmasan diyorum.
- Meu caro rapaz, não sejas modesto.
Bak hele, kimler varmış burada.
Vejam só quem está aqui.
Bakın hele, o da memnun oldu ve şimdi de diğer şairlerle tanışıyor, Rus şairle, İtalyan şairle, Yahudi şairle...
Então, ele está encantado, ele encontra os outros poetas, o poeta russo, o poeta italiano, o poeta judeu.
Şuraya bakın hele!
Meu Deus, olhe para isso!
Bak hele!
Bom, vejam só.
Kendinizden utanmalısınız. Açlıktan söz edene bakın hele.
E olha quem fala de fome?
Şuradaki memişlere bir bakın hele.
Vamos lá a ver essas mamocas.
Hanzomuza bakın hele.
Escutem só o tonto.
Şuna da bakın hele, Babaları çok çirkin ama, ne kadar da güzel kızları var.
Curioso, ele é tão feio e fez uma filha tão linda.
Şuna bakın hele.
Vejam-me bem isto.
Bakın hele!
Muito bem.
Şuna da bakın hele!
Maldita seja!
Hele bir bak.
Vem dar uma olhada.
- Aslan yüreğe de bakın hele!
- Mas que leão.
Şunlara bakın hele.
Cuidado!
Şunlara bakın hele! İşiniz gücünüz gevezelik!
Olhem para aquela, continua na conversa...
Şu işe bakın hele...
Olha, olha!
Bak hele.
Que raio de história.
Bak sen hele. Asiler, Frankenstein'a gerçekten gününü gösteriyor.
- Olha isso, os rebeldes estão disparando a Frankenstein.
Aman, şu aşığa bakın hele!
Mas que grande apaixonado temos aqui!
Bir bakın hele!
Olha para isto
Şu orospu çocuklarına da bakın hele.
Ena, que bastardos tão grandes...
Şu Avusturyalı antika satıcısına bakın hele.
Imaginem esse comerciante de antiguidades austríaco.
Bakın hele aramıza kim katılmış! Takma bacaklı Ivan.
Olha, o Miron, o vizinho queridão.
- Bakın hele! Koloni'ye hoş geldiniz!
- Bem vindos à Colônia!
Hele de motorların bakımını doğru dürüst yapamadığımız zamanlarda.
Especialmente no tempo... quando não podíamos fazer devidamente a manutenção dos motores.
Bir daha bak hele.
Que não haja um engano, olhe uma vez mais.
- Bakın hele, tanıdık bir yüz.
- Olha, uma cara conhecida.
Şuna bakın hele.
Olha para isto