Bati перевод на португальский
2,393 параллельный перевод
Ona vurdum ama önce o bana vurdu.
Eu bati-lhe, mas depois de ele ter-me batido.
Sekizinci sınıfta, sezon açılışında.
Bati uma atrás da estátua do Jim Thorpe.
Onu bir muzla dövdüm.
Bati-lhe com uma banana.
Ben de ne zaman Navid'le koridorda karşılaşsam, - Nefes alamıyorum. - Alexa'yı
Eu vi a Alexa a sair do carro dela em La Brea... e eu bati num poste.
Pardon, çok mu sert vurdum?
Desculpa, bati-te com força a mais?
Yine de sınıf arkadaşlarım, ona isteyerek vurduğumu düşünüyor.
Apesar dos meus colegas pensarem que lhe bati de propósito.
Beysbol kafesinin içinde 10 tane düzgün atış yapmıştım.
Bati 10 bolas rápidas, na arena de bater.
Bu mahallede oturuyor.
- Vive no bairro. Bati à porta.
Ben onun kekini pişirdim, o da benimkini
Eu bati o bolo dela. E ela bateu o meu.
Hayır, Doğru değil.
Não, não bati.
Öyle mi güvende olacaklar? Kapılarını çaldığım gün onları tehlikeye attım zaten.
Tornei-os vulneráveis no momento em que lhes bati à porta.
Sonra, onu dövdüm,... sonrada yedim.
E então bati na tartaruga, e depois comi-a. - Meu.
Mulholland'dan gelirken, bir şeye çarptım ve panikledim.
Eu estava a descer o Mulholland... quando bati em alguma coisa. E entrei em pânico.
Okulun tabelasına çarptım.
Bati no carro e na placa da escola.
Daha önce kimseyi ezmemiştim.
Nunca bati em ninguém antes.
Bir keresinde bir güvercine çarpmıştım ve kendimi haftalarca çok kötü hissettim.
Ou seja, uma vez bati num pombo. Senti-me mal durante semanas.
Marketten çıkarken direğe vurmuştum.
Bati num poste à vinda do supermercado.
Kimse bakmıyorken, süpürgeyi tavana vurdum. Tam... şuraya.
Quando não estavam a olhar, bati com a vassoura no tecto, ali mesmo.
Hayatımda hiçbir kadına vurmadım ama yemin ederim şimdi kafamın içinde bana, kariyerime ve aileme yaptığın her şey için kendini beğenmiş suratına pelte olana kadar vuruyorum.
Nunca na vida bati numa mulher. Mas juro por Deus que neste momento, na minha cabeça, estou a esmurrar a tua cara de convencida por tudo o que me fizeste a mim, à minha carreira, e à minha família.
Sen de "Hayır, dostum. Arabamı çarptım." dedin
"não, bati com o meu carro".
Sanırım kafamı çarptım. ... elemanlarını ve savunmasını gözünüzde tartabilirsiniz. "
Acho que bati com a cabeça no volante sem ninguém perceber o que pretende.
Sanırım, kafamı direksiyona çarptım.
- Que foi? - Bati a cabeça. - Não entendo.
Sadece kartı daha kuvvetli iterim.
A diferença foi que bati mais forte.
- Barın köşesine çarptım.
Bati na ponta do bar.
- Barın köşesine...
Eu disse que bati na ponta do...
Ben, intikam çerçeveli olduğun için değil dövdü
Eu bati em ti, não em vingança por ter sido preso...
Demir gibi olmuş sikimle yüzünü şamarladım.
... Bati-lhe na cara com o meu caralho duro.
Onun da boynuna vurdum şamarı.
Bati-lhe no pescoço.
Buz dolabına çarptım.
Bati na caixa de gelo.
Neyse işte, yukarı çıktım ve kapıyı çaldım.
Seja como for, subi e bati à porta.
Bu yeterli olmazsa, orta okulda yaptığım gibi kayıtları çalacağım.
E se isso não for suficiente, na escola preparatória, bati o recorde de elevações de braços.
Bana gey olduğunu söyledi. Ben de ona vurdum.
Ele disse-me que era gay e eu bati-lhe.
Ben de elime geçen ilk şeyi kaptım ve ona vurmaya başladım.
Então eu peguei na coisa que estava mais perto e comecei a bater-lhe. Bati o mais forte que pude.
- Çünkü ona bijon anahtarıyla vurdum.
Bati-lhe com uma chave de rodas.
Bir ağaca çarptım ama kendimi iyi hissedince tekrar kaymak için tepeye tırmandım. Lisa Botkee bana baktı ve kustu.
Bati contra uma árvore, mas como me sentia bem subi de novo a colina, pronto para mais uma volta, mas a Lisa Botkee olhou para mim e vomitou.
- Kapıya çarptım.
- Bom, bati com a cabeça... na porta.
Adamım, sürat teknemi Mayorka kıyılarına çarptım.
Bati com o meu barco, ao largo da costa de Maiorca.
Sürat teknemi Mayorka kıyılarına çarptım.
Bati o meu barco ao largo da costa de Maiorca.
Çarptım.
Bati com ele.
Evet, silahına vurdum.
Sim, bati-lhe!
Anneme kapıya çarptım dedim.
Disse à minha mão que bati contra uma porta.
Sonra ben de vurdum.
E depois bati-lhe.
- Evet sanırım öyle
Parece que te bati bem.
Bana, sahada sana çok sert bir şekilde çarptığımı söylediler...
Disseram-me que te bati com muita força no campo, e...
Sadece omzumu çarptım.
Só bati com o ombro.
Hayır, onun derdi... Onu yüzüstü bıraktım!
Eu bati-lhe!
Kapıyı tıklattım ve pencereden seni gördüm.
- Eu bati. - Não te ouvi bater.
Kapıyı çaldım ama gelen olmadı.
Bati, mas ninguém veio.
Kimse cevap vermedi.
Bati por uns 10 minutos.
Hiç bir bayana el kaldırmadım, ve buna şimdi başlamak istemem.
Nunca bati numa mulher e não vou começar agora!
- Arabayı çarptım.
- Bati com o carro.
batı 235
batıya 41
batıyor 40
batı almanya 25
batıyoruz 43
batıyorum 27
batigol 24
batı berlin 22
batı yakası 28
batı virginia 28
batıya 41
batıyor 40
batı almanya 25
batıyoruz 43
batıyorum 27
batigol 24
batı berlin 22
batı yakası 28
batı virginia 28