Bizde перевод на португальский
6,351 параллельный перевод
Bizde yeterli karışık malzeme yok.
- Não misturamos muita coisa.
- Bizde o var değil mi Boyd?
- Conseguimos, não foi, Boyd?
- Bizde ondan var.
- Conseguimos.
Bizde... yok.
- Não temos.
onun yaptığını sanmıyorlar o yüzden ceza kabul edilmedi peki kimin yaptığını sanıyorlar ölüm nedeni bizde yoktu bende adli tıptan raporları istedim ve otopsi sonuçlarını
Os ferimentos dela não foram considerados fatais. Quem fez essa "consideração" enganou-se. O que nos leva à causa da morte.
bizde onu merak ediyoruz
Estamos a pensar a mesma coisa.
Hata bizde.
Claro. A culpa é nossa.
Artık güç bizde.
Estamos no comando agora.
Zaten bizde olmayan vaktimizi de alacak.
Vai demorar tempo que não temos.
- Arkadaşlarınız bizde değil.
Nós não temos a vossa gente.
Söyledim size, arkadaşlarınız bizde değil.
Já vos disse, não temos a vossa gente.
Bizde gezi, her eylül yatılı okula sepetlenmek demekti.
As viagens de carro, significavam ir para um internato em cada mês de Setembro.
Ve bizde güzel aileni görmeye gidebilirdik.
Teríamos ido visitar a tua família.
Söylenecek bir şey olmadığı için, bizde söylemedik.
Não contámos porque não há nada para contar.
Motorun bizde kalması gerekiyor mu?
Podemos ficar com a motorizada?
Karbonhidrattan azıcık kalçalar geniş bizde. Erkekler kılıbık.
Têm rabos gigantes por causa dos hidratos de carbono.
Yalnız memur bey, bizde öyle emanet falan yok.
Vamos revistá-lo. Agente, ninguém nos deu nada.
Bak, bizde gereken her şey var.
Olhe, nós temos tudo o que precisamos.
Bizde hapishane var, onda koca bir tropik ada.
Nós temos um túnel, e ele tem um linda ilha tropical.
"Russ, otele gerek yok, evimde bir oda var, bizde kalabilirsin."
Disse-me : "Russ, não precisas de hotel. Tenho um quarto aqui em casa para ti."
- Bu sefer, uygun mecralara gidip yardım istemede sıra bizde.
Agora é a nossa vez de irmos aos canais apropriados e pedir por ajuda.
- Onun bizde olduğunu sanıyorum.
Assumindo que estejamos com ela.
Telefon Silahtar'da olabilir ama bizde de GPS koordinatlarının yedeği var.
Eles têm o telemóvel, mas nós temos o backup, das coordenadas do GPS do telemóvel.
Bizde o koltuklardan bir tane almalıyız..
Deviamos ir buscar uma daquelas cadeiras.
- İstediğin şey bizde.
Nós temos o que quer.
Ki o da bizde yok.
A qual não temos.
Yani, Atwater içeride olduğu sürede Tucker'ın vur emrini verdiğini söylediğini kayda almaya çalışacak, ve bizde burada elimizden geleni yapacağız saldırganın kim olduğunu bulup Tucker ile ilintilendirmek için.
Então, enquanto o Atwater está lá dentro a tentar uma confissão do Tucker com uma escuta, vamos estar aqui fora a fazer o que pudermos para identificar o atirador e ligá-lo ao Tucker.
Şimdi şirketimde çalışıyor. - Bu var mıydı bizde?
- Agora, trabalha na minha empresa.
- Bizde öyle. - Jacob.
Jacob.
- Hayır, o bizde işe yaramıyor.
- Não funciona.
Bizde manzaranın tadını çıkartıyorduk.
Estávamos a ver a vista.
umarım dışarıda bizde dedektifle karşılaşmayız yoksa bizde feci bir dayak yiyebiliriz!
Vamos esperar não encontrar o Detective Reagan, ou seremos agredidos!
Dedektif Reagan NYPD den ayrılsın, bizde olayları durduralım.
O Detective Reagan abandona a Polícia de Nova Iorque, e deixamos de lado a coisa toda.
Senin gibi bizde usta aldatıcılarız.
Como tu, somos aldrabonas profissionais.
Avantaj hâlâ bizde.
Continuamos com vantagem.
O halde bizde kurbanımıza geri dönelim.
Bem, então, vamos investigar a vítima novamente.
- "Olacağız" dedin... -... ama bizde silah falan yok.
Disseste "nós", mas "nós" não temos armas.
Bizde bir tane var.
Nós temos uma no Q.G. ( quartel general )
Harika haber, Hayley... para ve ciğer bizde.
( fraca ) Óptimas notícias, Hayley - nós ficámos com o dinheiro e o fígado.
Ama bir gün öncesinde de Albay Tom beni arayıp "Elvis, telif haklarının ya da en azından telif haklarının yarısının bizde olmadığı hiçbir şarkıyı söylemez." dedi.
E então na noite anterior, o Coronel Tom ligou e disse : "Sabes que o Elvis não faz nada que não tenhamos de publicar o que pelo menos tenhamos o direito de o fazer."
Bizde işler böyle yürür.
- É como nós funcionamos.
O vakit bizde orada onu bekliyor olacağız.
E quando o fizer, vamos estar à espera.
Bizde dört kişiliği var.
Na verdade, acho que cabem 4.
Tom Brady'yi bizde kalması için ikna etmediğin sürece hiçbir futbolcuya kahvaltı hazırlamam.
A não ser que consigas convencer o Tom Brady a passar cá a noite, não faço o pequeno-almoço para jogadores de futebol americano. Ele é jogador de futebol americano, certo?
O halde bizde çok sessiz oluruz.
Vamos ter de ser silenciosos.
Güzel, bizde de parmak var.
Temos um dedo.
Bizde upuzun bir tane yaptık ve başından sonuna sardık.
Fazemos uma muito grande e prendemos ao redor.
Bu bizde kalmalı.
Tenho de ficar com isto.
Neden hala bizde olduğunu düşünüyorsunuz?
Porquê? Achas que ainda o temos?
Hala bizde mi?
Ainda o temos?
Porterlar istediğin her şeyi yaptı. Paran bizde.
Temos o seu dinheiro.