Botlar перевод на португальский
1,459 параллельный перевод
- Yoldaş Kaptan... botlar dolu ve torpidolar ateş etmek için hazır.
- Camarada Capitão... o barco está armado e pronto para disparar das baterias principais de mísseis.
Cankurtaran botlarımız var.
Temos os salva vidas.
Mal, bana gelirken botlarımın parlatılmış olmasını sağlar mısın?
Mal, quando me filmares, dá para focar as minhas botas por um segundo?
- Hareketlerinden belli. Almanlar kurtarma botlarında beyaz kullanırlar.
Os Krauts usam o branco nos barcos salva - vidas.
Ve şimdi de ağzına botlarımı sokacağım, Joe, seni kel dangalak!
E num minuto estarás a tirar a minha bota da tua boca, Joe filho da mãe.
Botlarımı ıslattın ve çamur yaptırdın.
Fizeste-me molhar as botas e sujá-las de lama.
Tutucu Gestapo botlarının kültürü.
Conservadora cultural de botas da Gestapo que açoita criancinhas.
Sanırım Sanhurst'ta botlarını parlatarak epeyce tıkılı kalacak.
Acho que a única coisa que ele sabia, quando estava em Sandhurst era polir a botas!
Botlarımı çıkar.
Tira-me as botas.
Bana 10 galonluk beyaz bir kowboy şapkası botları, mahmuzları, mantar tabancaları herşey.
Arranjou-me um daqueles chapéus grandes, branco, as botas, as esporas, as pistolas de estalinhos, o equipamento todo.
Bunlar ne böyle, dağcı botları mı? Tırmanmak için mi? Dağcı botları.
E esses são botins para escalar?
Dağcı botları demek.
Com esses a gente pode ir a qualquer lugar... - Foi presente de uns holandeses que passaram pela loja...
Botların üzerindeyken ölmek istiyorsun böylece çok iyi olduğunu düşünecek.
Queres morrer com as tuas botas calçadas para ele pensar que és o maior.
Sen benim botlarımı çaldın.
Roubastes minhas botas.
Kahrolası botlarına baksana
Olha para o raio das tuas botas
Tulum ve botlarını çıkar.
Tira o teu casaco e as botas.
Paris podyumlarının bu seneki en moda botları.
As botas da moda deste ano, em Paris.
Bunlara bezer botlar giydim. Ama bağcıklarını bağlamadım.
Eu calçava botas como estas... mas não tinha amarrado os cadarços.
Kahverengi botları dün almıştım.
Comprei a castanha ontem à noite.
Botlarımı çıkartmam gerek.
Preciso de descalçar as botas.
Altına çivili pençe çakılı şu arazi botlarından arıyorum.
Estou à procura de um par de galochas.
Sıcaklık kovucu botlarını giymeyi unutmuyorsun umarım?
E espero que estejas a usar as tuas botas "Adeus-calor".
Bir sürü kısmi iz var. Çoğu da Hayvan Kontrol den gelenlerin botlarına ait.
Muitas impressões parciais, a maior parte das botas do pessoal do Controlo Animal.
Ona botlarını kime verdiğini söyle.
Diga-lhe para quem é que emprestou as suas botas.
- Botlarımı başka kimse giymez. - Oğlum.
- Ninguém usa as minhas botas. - Filho...
Onu geri vermeye gittim. Botlarımı çıkartırken içeri baktım ve onları orada yatarken gördüm.
Voltei lá para devolvê-la, e estava tirando as botas quando olhei e os vi lá estendidos.
Botlarını çıkarman gerektiğini nereden biliyordun?
Como sabia que tinha que tirar as botas?
Bu yağmur botlarının güzelliğine bakıyordum da.
Estava a admirar estas botas de chuva.
Aklıma gelmişken Doug, Bay Grissom'a botlarını nereden aldığını söyle.
Por falar nisso, Doug. Não te esqueças de dizer ao Sr. Grissom
Büyük gömlekler, büyük botlar giymeye başladım.
Comecei a usar camisas grandes. Botas grandes.
Bir sensöre bağladık. İtfaiyecilerin botlarında bulduğumuz sensör gibi.
Ligamos uma célula fotoeléctrica, igual à que estava na bota do bombeiro.
Ve bizi başkentlerini ziyaret için davet ettiler. Botlarımı parlatmaya başlayayım.
Pedi à Hoshi que contactasse a Chanceler e ela convidou-nos a visitar a capital.
Büyük ayak izleri bırakabilmek için devasa botlar giydin.
Usou botas enormes, para deixar pegadas enormes.
Tuvalette çamurla kaplanmış botlar vardı.
Havia botas no armário que estavam cheias de lama.
Tuvaletinde çamurlanmış botlar vardı.
Ele tinha botas enlameadas no seu armário.
Benim de tuvaletimde çamurlanmış botlar var.
Eu tenho botas enlameadas no meu armário.
İpi bulduk. Botları bulduk.
Encontrámos a corda e as botas.
Botlar güzelmiş.
Belas botas!
Bu botların nasıl sihirli bir şekilde ayaklarımda belirdiğini açıklıyor!
Isso explica como é que as botas foram parar ao meus pés.
Botlar ve ceketler var.
Tenho botas e casacos.
Bu botlar çok güzeller.
Essas botas são muito boas.
Botlarını çıkart.
Tire as suas botas.
- Oh, asla tatmin olamam... Ta ki tüm Atreides piçleri yok olana kadar... Corrino Sardukarlar'ının botları altında.
Só ficarei satisfeita até todos os bastardos Atreides serem esmagados pelas botas dos Sardaukar Corrino.
- Oh, Asla tatmin olamam... Taaki tüm Atreides piçleri yok olana kadar... Corrino Sardukarlarının botları altında.
- Oh, não estarei satisfeita... até que todos os bastardos Atreides sejam esmagados... sob as botas dos Sardukar Corrino.
Botları....
As suas botas....
Botları.
As suas botas.
Oh, Botları mı?
Oh, botas.
Botlarımı giyip kapıya yöneldim.
Eu calcei as botas e dirigi-me para a porta.
Tertemiz suratlar, cilalı botlar!
Cabeças quadradas, bem escanhoadas, cabelo penteado, botas engraxadas.
İçeri basmadan önce botlarını çıkarmış olmalı.
Ele deve ter tirado as botas antes de entrar.
Botlarına dikkat et.
Cuidado com as botas, rapazes!