Canlarım перевод на португальский
739 параллельный перевод
Pekala canlarım, beni takip edin!
Muito bem, meus amigos, sigam-me!
Ah canlarım. Onlara ne oldu bilemiyorum.
Santíssimo, não percebo o que lhes deu.
" Canlarım...
" Meus queridos,...
"Kendinize iyi bakın canlarım sizi sevdiğimi ve her zaman aklımda ve dualarımda olacağınızı unutmayın."
"Tomem bem conta de vocês, meus queridos, " e lembrem-se que eu os amo " e que estão sempre nos meus pensamentos e orações.
Dinleyin beni canlarım.
Ouçam, queridas!
Bakın canlarım. Çok üzgünüm, ama sizi dehşete düşürecek bir haberim var.
Tenho muita pena, minhas queridas, mas tenho uma má notícia.
Teddy bir adam öldürmüş canlarım!
O Teddy matou um homem.
Gelin buraya canlarım.
Venham cá, minhas queridas.
- Ben de endişeliyim Mortimer. - Bu normal canlarım.
Dá-me um beijo também.
henüz değil, canlarım, ama bunlar bir gözdağı.
Ainda não, mas corro o risco.
Canlarım.
Oh, queridos.
Canlarım. Değerli hayvanlarım.
Meus queridos!
Teşekkür ederim. Gelin canlarım.
Vamos minhas queridas.
Ama nazik davranın, canlarım!
Mas gentilmente, meus queridos.
Canlarım, sizi görmek çok güzel.
Querido, é tão bom ver-te...
Merhaba canlarım.
Olá, queridos.
Leziz. - Merhaba canlarım.
- Olá, meus queridos.
- Tamam, fazla uzaklaşmak yok. - Binin, canlarım.
Mas não muito longe.
" Canlarım.
" Queridos pais.
- Eğlenin, canlarım. - Seyahat çekleri bu zarfta.
- Divirta-se, minha querida.
Benimle gelin canlarım.
Venham, queridos.
Hoşça kalın canlarım.
Tchau, meus amores.
Tabii kalabilir, canlarım.
Claro que podem, meus queridos.
Her şey yolunda, canlarım.
Está tudo bem, queridas.
Her ölüm beni azaltır, çünkü ben insanlığın parçasıyım. Dolayısıyla, çanlar kimin için sorma, senin için çalıyor.
A morte de cada homem me diminui, porque estou envolvido em humanidade, portanto, não pergunte por quem os sinos dobram,
Bana ne istersen yap tanrım ama o üçünün canlarını bağışla!
Faz como queiras, meu Senhor, Mas poupa aqueles três!
Canlarına okuyacağım.
Agora eu sei. Vou apanhá-los.
Canlarına okuyacağım.
Vou apanhá-los, de certeza.
Zalimce görülebilir ama birini yargılayıp, ceza verip infaz etme işini böyle güruhlara bırakırsak atalarımızın kurmak ve korumak için canlarını verdiği devlete ihanet olur.
Pode parecer excessivo... Mas, quando uma multidão se encarrega de identificar, julgar, condenar e punir, é um acto contra um governo estabelecido e defendido pelos patriotas.
Çanları çalalım. Gökyüzüne roketler fırlatalım.
Então, vamos tocar os sinos, lançar foguetes.
Yo-ho! Şarkı söyleyelim Ve çanları çalalım
Vamos cantar todos E tocar os sinos
Yo-ho! Birlikte şarkı söyleyelim Ve çanları çalalım
Vamos cantar todos E tocar os sinos
Cadıcılık mı diyorsun? Durup dururken düşen çanlar?
Sortilégios, dizes?
Sanırım kilise çanlarını duymayalı uzun zaman olmuştu.
Creio que é o primeiro sino que ouço em meses.
Bir varmış, bir yokmuş demekle mi kalayım o canlar için?
Não posso deixar de lembrar as coisas... que eram mais preciosas para mim.
Gazze'nin lağım sıçanlarını beğendiğim kadar!
Como eu admiro as ratazanas de Gaza.
Çekin beni canlarım.
Avante, marujos!
Şu, kulağında çanlar olan gülen çocuğun ağzından tek kelime bile laf alamadım.
Nâo percebi uma palavra do que dizia o risonho de guizos nas orelhas.
Starrett ve geri kalanımız onların canlarına okuyacağız.
Starrett e nós vamos espremê-los...
Hayır... ama diyor ki : " Umarım canlarımın keyfi yerindedir.
Não, mas diz : " Espero que os meus amores estejam muito felizes.
Canlarına okumadan bu çocukları adam edeceğime inandığım için mi?
Por lidar com os miúdos sem os desancar?
- Canları yanmadı mı zavallıların?
Aleijou-os, coitados!
Bu yıllar boyunca nasıl yaşadığımızı düşününce, yoksulluğa mahkum sıçanlar gibi.
Quando penso na maneira como temos vivido estes anos todos, como uns ratos miseráveis.
Sakaklarımın canları.
São sinos na minha cabeça.
Bu sıçanların her biri lavabo için 50 dolar vermesine rağmen, banka hesabım altı ay öncesine göre 9 dolar azalmış.
Apesar do facto destes ratos arrotarem 50 dólares para o toilette, que nem patinhos... tenho menos nove dólares na conta do que há seis meses.
Yani senin sıçanlarından ve süper sıçanlarından bir farkım yok, öyle mi?
Que sou igual aos teus ratos e ratões?
Genelde çanları çalarım, mumları yakarım ve zamanına yetiştiririm. Ama bugün başaramadım.
Normalmente, toco os sinos, acendo as velas... e volto a tempo.
Çanlar çalmaya başlamadan evvel tapınağı yarı karanlıkta bırakırım.
Deixo a igreja na penumbra até pouco antes dos sinos tocarem.
- Sıçanlarım ne olacak?
- Então e os meus ratos?
Duyman gereken bir şey var. Çanlar mı? Evet çalıyorlar.
Nenhum de vós parece estar a perceber o que está a acontecer... na Alemanha ou mesmo o que acontece agora na Normandia. acho que nada mais pode surpreender-me.
Çanlar yüzünden uyuyamadım.
E não conseguia dormir por causa delas.