Capa перевод на португальский
3,110 параллельный перевод
En İyi Damat Adayları kapağı olacak herhalde.
Seria a capa dos Dez Mais Cobiçados.
Pelerininin altına mı sakladın?
Tem-no escondido debaixo da capa?
Büyük günden önce dişlerini kaplatmak istiyor.
Ela quer pôr uma capa no dente antes do grande dia.
Mavi kitapçığın üzerine adınızı yazarak notunuzun % 25'ini kolayca kazanabilirsiniz.
25 % da vossa nota podem ser merecidas apenas por escreverem o vosso nome na capa do livro azul.
Yine de, her sene olduğu gibi, biriniz ilginç bir şekilde adını yazamıyor, ve ben de bir kez daha neden öğretmen olduğumu sorguluyorum.
No entanto, como acontece todos os anos, um de vós irá inexplicavelmente falhar em pôr o nome na capa, e eu irei de novo questionar a minha decisão em tornar-me professor.
Her ne kadar Kaptan Radyasyon'un pelerini olsa da uçma yeteneği yoktur.
Embora o Capitão Fallout use uma capa, ele não é capaz de voar.
Yayıncım ceketle çekilen resmin önemli olduğunu söyledi.
O meu editor disse que a foto da capa é muito importante.
Hatta, ciltli baskısını da alırdım.
Na verdade, até pagaria o preço de capa dura.
Sana bir pelerin dikeceğim.
Vou coser-te uma capa.
Senin derini soyup üstüme geçirip senin yerine geçebilirdim.
Esfolava-te e usava-te como capa.
Bu pozun kapak yapılacağına bire üç veriyorum.
Aposto que a capa sairá desta sequência.
Ancak Çelik Adam pek olası gözükmüyor çünkü bana arabulucunun her an arabasıyla gelebileceği söylendi peleriniyle değil.
Mas dificilmente será o Homem de Aço... pois disseram-me que o mediador virá de carro... não de capa, a qualquer momento.
Pelerinimle taytımı giyip peşine düşerim.
Vou só buscar a minha capa e os meus collants e trato disso.
Rodrigo, daha kapaklara çıkmadan önce El Salvador'da bir ölüm mangasının başındaydı.
Antes de o Rodrigo ser capa de revista, ele era o cabecilha de um esquadrão da morte em El Salvador.
Özür dileme. "Life" dergisinin kapağındasın.
Não sou. Não te desculpes. Estás na capa da revista Life.
Bütün manşetlerde yer alıyor ve halkın kolayca anlayacağı bir şey.
É capa de todos os jornais, e é fácil de entender pelas pessoas.
Sekizinci sayfada değil, sağcı gazetelerin manşetlerinde.
Não uma nota pequena, mas na capa de um dos jornais de direita.
Görünüşe aldanmamak lazım derler, oysa bunu hâlâ yapıyoruz, değil mi?
Não se deve julgar um livro pela capa, mas ainda o fazemos, não é verdade?
Nasılsınız? Hani şu sana anlattığım, birinci sınıf boyunca pelerin giyen kız, Poppy'ydi.
A Poppy é a tal de quem te falei, que usou uma capa durante todo o primeiro ano.
İstediğim son şey, herkesin pelerin giyen gotik kızın, mezunlar buluşmasında adet geçirdiği hakkında konuşması.
Não quero que comecem a falar sobre a miúda da capa que ficou com o período na Reunião do Liceu.
Çünkü kızgın bir boğa her zaman kırmızı pelerine bakar elinde kılıç olan adama değil.
Porque um touro enraivecido olha sempre para a capa vermelha e não para o homem com a espada.
Umalım da kitabı gerçekten okumuş olsunlar ve sadece kapağına göre yargılamasınlar.
Esperemos que tenham mesmo lido o livro em vez de o julgarem pela capa.
Bu yüzden de sasaali bir dergide haberim çikmisti.
O que me levou à capa de uma revista.
Bir derginin havasini atmak için Punchy'nin dügününe gidecek degilim.
Não vou ao casamento do Punchy para me gabar da capa de uma... revista.
New York dergisinin kapagindaki cidden sen misin?
És mesmo tu na capa da New York Magazine?
Bu benim en eski pelerinim ama yine de beni gizleyemiyor.
É a minha capa mais suja e continua a ser um mau disfarce.
- "Vanity Fair" bu, muhtemelen kapaktasın.
- É a "Vanity Fair", talvez a capa.
Vince kapak olacak mı Shauna? Öyle umuyoruz.
Então, o Vince vai aparecer na capa ou quê, Shauna?
Çok beğendiklerini ve kapak olacağını yazmışlar.
Diz que adoraram-no e que nos vão dar a capa.
Muhtemelen sizin gibi kapağı alamayız.
Provavelmente não terei direito à capa como o senhor.
BlueBell bir dedikodu dergisi olsaydı, bu olay kapak olurdu.
Se tivéssemos jornal de fofoca, essa seria a capa.
Ivy kapak için fotoğraflarımı çekiyor.
A Ivy está a fotografar a capa.
Maskesi ve kostümü mü vardı?
Bem vestido. Traje do tipo máscara e capa?
Ve The Sentinel ile The Sun Times'ın internet sitelerinde * dönüyor.
É capa no "The Sentinel" e no "The Sun Times".
Sadece şu pelerini giyip üşümüyor musun?
Não está com frio com apenas essa capa?
Durumu incelediğimizde karşımıza ne çıkıyor?
Se procurássemos sob a capa exterior, o que iríamos encontrar?
Kitabın üzerinde resmimin olduğunu hep unutuyorum.
Esqueço-me sempre que tem a minha foto na capa.
Kılıflarını çıkartıp kuru temizlemeye verdim ve minderi de tütsülettim.
Retirei a capa, mandei limpá-la a seco e fumiguei as almofadas.
"Pancar Gibi Oldum" dergisinin kapağında olmalıydım aslında. Ama değilim.
Eu deveria estar na capa da revista "Cabeça num Buraco", mas não estou.
Bu derginin kapağındayım.
Estou na capa desta.
Uzun, şapkalı, pelerin giyen zenci adam gibi bir şey miydi?
Era como um tipo alto com um chapéu preto e uma capa ou algo assim?
Ve bu da kendi özel taşıma çantası.
E isso mesmo. Vem com a sua própria capa.
Evet, ama bu Yeni Prens Charmington,... ve sihirli pelerini de var.
Sim, mas este é o novo Príncipe Charmington, e até tem uma capa mágica.
İstediğin Jim Lee alternatif kapaklı Batman 612'yi buldum.
Aqui está o Batman 612 com a capa alternativa do Jim Lee que querias.
İki ay boyunca, her gazetenin ilk sayfa haberi sendin.
Foste noticia de capa de cada jornal durante dois meses.
Kız, bir çapa gibi.
Ela é tipo a tua âncora.
Seni hadım edeceğim, pislik!
Vou capá-lo, sacana!
Bu yüzük beni geçmişe bağlayan bir çapa gibi.
E esta aliança é apenas uma âncora que me acorrenta ao passado.
Şehirde 13 km. çapa hakim bir gözlem ekibi oluşturdum.
Tenho equipas pela cidade num raio de 13 km.
Bu adam senin arkadaşın değil. Seni aşağıya çeken bir çapa.
É uma âncora, a afundar-te.
Daha genç görünüyor.
- Onde está a capa?