Caracas перевод на португальский
6,464 параллельный перевод
Karakas'ta beni ölümden döndürdü.
Eu estava a morrer em Caracas.
Sanırım aradığınız tekne dün Karakas'ın La Guaira limanından çıkmış.
Acredito que a embarcação que procuram deixou o porto de La Guaira em Caracas ontem.
Dün sabah Karakas yakınlarından demir alan bir gemi hakkında bilgin var mı?
Sabes alguma coisa de um navio que deixou um porto perto de Caracas ontem de manhã?
Sınıftaki şişko, gözlüklü ve eşcinsel çocuksan dahada zor.
Difícil como o caraças, se és o maricas gordo e nerd.
Olamaz!
- Caraças. - Caraças!
Matkap verin.
Caraças!
Vay canına!
Que caraças.
Vay canına!
Caraças.
Vay canına.
Caraças.
- Hasiktir.
- C'um caraças!
The Times seçici olmaya çalışır, sense daha çok burnunun içindekileri seçmektesin.
O Times tende a ser muito crítico e tu tendes a ser mais para "critico é o caraças".
Acayip hızlı top atıyorlar.
Bolas rápidas como "o caraças"!
Acayip iyi anlamda mı, kötü anlamda mı?
"o caraças" é bom ou mau?
- Acayipmiş.
- "o caraças".
İstatistiksel olarak "acayip" iyi oynama ihtimali düşük.
Estatisticamente, é improvável ter um lançamento do "caraças".
Acayip!
Do "caraças"!
Anne, ödümü patlattın!
Mãe, assustaste-me como o caraças!
Kahretsin! - Kahretsin.
Caraças.
- Ne?
- Caraças.
Aman Tanrım.
Caraças!
Çekil git ulan!
Esperem... Afaste-se de mim, caraças!
Yumurtanın içindeki dehşet verici ve çoktan serbest kaldı.
O que está dentro daquele Ovo é assustador como o caraças...
Kahretsin, düzinelerce adamları var.
Caraças, há dezenas deles.
Seni hain göt.
Seu traidor do caraças.
Bir tedavi üzerine çalışacaklar ve ben de o zamana kadar fizana kadar giderim.
Eles vão trabalhar numa cura e, até lá, estarei em "Timbuk - do caraças - tu."
Of, cihaz kahretsin!
O dispositivo... Caraças.
Yakamızı bırakmayacağını biliyorsun, değil mi?
- É brutal, caraças! - Ele vai atacar-nos com tudo.
- Atlantik City Dedektifler Kulübü.
AC / DC. - Atlantic City, Detetives do Caraças.
Atlantik City Tahribat Ekibi.
- Parte 2. - Atlantic City, Destruição do Caraças.
Harika oyunlar yapmak yerine burayı ev hanımlarının... -... yemek tarifi paylaşacağı bir yere çevirmek istiyorlar. - Saçmalığın daniskası!
Em vez de fazer jogos do caraças, eles querem transformar isto num local onde as donas de casa possam partilhar receitas.
Yaban domuzuymuş, kıçımın kenarı!
Varrasco, o caraças!
- Bok gibi görünüyorsun.
Estás com uma cara do caraças.
Yok daha neler, nereden bildin?
- C'um caraças! Como sabias?
- Kahretsin.
Caraças.
Annecik gibi soktu.
Arde como o caraças.
- Allah kahretsin.
Caraças.
- İyiyim, kahretsin.
- Estou bem, caraças.
James Bond da kimmiş!
James Bond o caraças.
Michonne gücenmesin ama kız ne yaparsa yapsın namussuz çok feci ağrıyor.
- Não quero ofender a Michonne, mas o que ela está a fazer dá umas dores do caraças.
Vay canına!
Caraças!
Onu ben istedim anasını satayım.
Pedi-a, caraças.
Seni deli gibi seviyorum.
GOSTO DE TI COMO O CARAÇAS - Posso ver?
İğrenç.
Caraças.
Olamaz!
Caraças!
Hassiktir ya.
C'um caraças.
Vay amına koyayım!
C'um caraças!
Korkuyorum cidden.
Assusta como o caraças.
Yok artık!
C'um caraças!
- O frittata yumuşacıktı ya.
Estava fofa para caraças.
Burası buz gibi.
Aqui está um gelo do caraças.
- Soğuktan götüm donuyor.
- Está um griso do caraças.