Coca cola перевод на португальский
932 параллельный перевод
Kola 5 sent.
Não, obrigado. A coca cola custa 5 centavos.
Umarım bu Coca Cola'dır yoksa baban çatıdan uçacak.
Espero que isso seja Coca-Cola. Se não, o teu pai vai aos arames.
Ama eğer Başkanla telefonda görüşemezsen Coca Cola şirketine açıklamayı sen yaparsın.
Mas se não conseguir falar com o Presidente vai ter de responder à empresa da Coca-Cola.
Bir Coca Cola'ya yetecek kadar param var ve... beni içeri buyur edecek gibi de gözükmüyorsun...
Tenho dinheiro para uma Coca-Cola... e como não parece que me convides para entrar...
- Ne koka kolası diyorsun sen? - Koka- kola.
- O que é isso da Coca Cola?
- Yumurtalı salata ve Kola idi değil mi?
- Uma salada e uma Coca Cola, não?
Kök birası ve kola da var.
E cerveja e Coca-Cola.
Kök birası ve koladan başka bir şey getirmedin mi?
Só trouxeste cerveja e Coca-Cola?
- Helikopter mi? - Artık sen de mi kola içiyorsun?
Agora beberás Coca-Cola!
Sadece Cola.
Uma coca-cola.
- Sade Cola mı yoksa içinde bir şey var mı?
- É só coca-cola ou têm álcool?
Yeteneğini gazoz şişesine sakla, şampanya benim işim!
Utilize as suas habilidades com a Coca-Cola. O champanhe é comigo.
Kola var, bira var, meyve suyu var!
Coca-cola! Cerveja!
- Doc, servis yap. Herkese kola.
- Doc, Coca-Cola para todos.
Kola mı, bira mı, maden sodası mı?
Coca-Cola, cerveja ou água com gás?
Ben kola alayım.
Quero uma sofisticada Coca-Cola.
Kola.
- Coca-Cola.
Kola mı, bira mı?
Coca-Cola ou cerveja?
- Kola mı?
- É Coca-Cola?
- Evde kola var mı?
- Tens Coca-Cola em casa? - Sim. - E ovos?
Albay, şu Coca-Cola makinesi.
Coronel, a máquina da coca-cola.
- Bir Coca-Cola.
- Uma Coca-Cola!
Bir cin ve bir Coca-Cola.
Um bagaço e uma Coca-Cola!
Ama Amerikalılar da onu görür görmez önce teşekkür ettirdikten sonra zorla kola içirdikleri için canına yetti.
Mas mal teve tempo de dizer bom dia... e o outro já lhe estava a enfiar uma Coca-Cola pela garganta, obrigando-o a agradecer primeiro. Portanto está farto.
Viski soda, bira, cola, buzlu Martini?
Whisky com soda? Beer, Coca-Cola, Martini? - On the rocks?
Bay Johnson, bol buzlu bir kola istiyorum.
Gostaria de beber uma Coca-Cola com gelo.
- İşte kolan!
- Aqui está a tua Coca-Cola!
Büyük boy kola ile bir dilim turtayı almak on dakikamı alır.
São dez minutos para uma coca-cola e uma fatia de tarte.
- Kola var mı?
- Têm Coca-Cola?
Kola...
Água mineral, Coca-Cola...
Kola?
Coca-Cola?
Ben kola alayım.
Para mim uma Coca-Cola.
Her yerde Kola ve viski şişeleri ve şu işaretler olmasa bu pislik olmayacak.
Não haveria lixo sem garrafas de Coca-Cola e uísque e cartazes por todo o lado.
- Bir de kola.
Uma Coca-Cola.
- Bir de kola.
E uma Coca-Cola.
Kola sipariş edip bana dilini uzatıyorsun.
Pedes uma Coca-Cola, e fazes-me um linguado!
Kola içip bana dilini uzatıyor.
Pedes uma Coca-Cola... E depois fazes-me um linguado!
Dilini bana uzatıp kola içebilir. Bunu anlayabilirim.
dares-me um linguado e depois pedires Coca-Cola, ainda podia perceber!
Cola ya da bir bardak süt alabilir miydim?
Pode dar-me uma Coca-Cola ou um copo de leite?
- Kola içmek istiyorum.
- Quero uma Coca-Cola.
Bir kola.
Uma Coca-Cola?
Zencefil suyu, zencefil kökü, zencefil birası, bira köpüğü köpüklü kola, çifte kola, çift köpüklü geğirtici kola bu karbonatlı şeyler burnunuzu gıdıklayabilir.
Ginger ale, gasosa, cerveja, gás de cerveja... coca-cola, cola dupla, duplo arroto-cola... todas as bebidas carbónicas que nos fazem cócegas no nariz.
"Coca Cola herşeyden iyidir" diye bir saplantısı var.
Relaxe os músculos, querida.
- Cherry Cola.
- Coca de cereja.
- Ve iki de Cherry Cola.
- Duas coca-colas de cereja.
Al işte : On sentlik buzlu kola.
Tome, uma coca-cola de dez centavos com gelo.
Kola alabilir miyim?
Posso beber uma Coca-Cola?
Hızlı yürüyorsunuz.
Vais muito depressa. Posso beber uma coca-cola, mamã?
- Sadece Cola.
- Só uma Coca-Cola.
Kola!
Coca-Cola!
Kola içmişti. Ona bir şey vermeyin.
Bebeu Coca-Cola primeiro.