Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ D ] / Dangalak

Dangalak перевод на португальский

558 параллельный перевод
"Beceriksiz dangalak."
"Seu parvo desastrado."
Tam bir dangalak yerine koyuldum.
Sou mesmo um idiota de primeira.
En dangalak eşekten bile daha dangalaksınız.
São mais burros do que os burros.
Sizin kadar dangalak birisini görmüş müydünüz hiç?
Alguma vez viram burros como vocês?
Durango'ya vardığında ihtiyarla benim ne kadar dangalak olduğumuzu düşünüp, kasıkların ağrıyana dek güleceksin.
Quando chegares a Durango em segurança, vais rir-te, a pensar como eu e o velhote somos burros.
- Bu kadar dangalak olamazsın.
- Não és assim tão bronco.
Zili çal dangalak.
Toca à campainha, esperto!
Şimdi, bu dangalak beni niçin yakaladı?
Agora diga-me, por que é que este tonto me trouxe?
Bu raporda bunu görüyorum da. Dangalak demişsiniz.
Vejo neste relatório que chamou idiota ao Sr. Cartwright.
Dangalak 2. teğmen.
Um alferes idiota.
"Her an bir dangalak dogmakta."
Nasce um cretino a cada minuto.
Sadece götün ( = dangalak, eşek ) teki olduğunu söyledim.
Já disse. Sé disse que você é um cu.
Seni dangalak maymun!
Seu idiota imbecil!
Dangalak.
Pateta!
Hadi, hadi, dangalak!
Anda, patife!
Dangalak!
Papalvo.
4 C sınıfıysak, bizim düpedüz dangalak olduğumuzu düşünürler.
Se temos dificuldades, eles simplesmente acham que somos cabeças-de-vento.
Dangalak, hergele, serseri. Gülmeye cüret mi ediyorsun?
Idiota, patife, vagabundo.
Aptal, sersem, boynuzlu, dangalak!
Imbecil, estúpido, corno...
"Dangalak."
Imbecil. Shalom tio Jacob.
O gerçek bir prens, alelade bir dangalak değil.
É um príncipe a sério, não é um imbecil qualquer.
Seni benekli dangalak.
Seu bife bronco e sardento.
- Yoldaydım. Seni dangalak!
- Eu tenho andado por aí.
- O bir manyak değil, O bir dangalak.
Ele não é louco, é um idiota!
Ateş etme, dangalak!
Não disparem, seus estúpidos!
- Ve "dangalak".
- "Palerma" outra vez.
İşine baksana dangalak!
Comecem, imbecis.
Çeneni kapa, dangalak!
Cale-se, seu pecador!
Seni dangalak!
Idiota!
Seni dangalak!
Seu estúpido!
Dangalak bir Alman makineli tüfek nişancısı, beni tankından vurdu.
Um estúpido artilheiro alemão atingiu-me, do seu tanque.
O şu Hamlet'i geçen sezon yapabileceğini düşünen dangalak değil mi?
Não é ele o idiota que pensou que poderia fazer o Hamlet na temporada passada?
Bu kız dangalak, beni hasta ediyor.
Ela começa a irritar-me.
Kamufle edilmiş, dangalak!
Esta camuflada, burro.
- Neden ceket getirmedin, dangalak?
Porque não trouxeste um casaco, estúpido?
Hey, dangalak, çıkar şu kazağı, tamam mı, ha?
Estúpido, tira a camisola.
Kalın kafalı dangalak!
Idiota, estúpido!
Eee, hadi sallanma orada dangalak gibi.
Não fiques aí com cara de parvo.
O arabaya değil, dangalak!
Entra no carro.
- Ondan kurtulmalıyız demek, dangalak.
Temos de nos livrar dele, idiota.
- Dangalak ne?
- O que é um totó?
Boktan anıları milyonlar satan dangalak polisler var.
Há polícias idiotas cujas autobiografias de treta dão milhões.
Kuşbeyinli dangalak!
Tens merda nesse cérebro!
Seni dangalak!
Seu desastrado!
Tek dangalak.
Um palhaço.
Şu dangalak.
Aquele nojento.
Prens George utangaç biridir ; aslında biraz yumuşak, korkakımsı ve domuzumsu bir tip olmasına rağmen, tok sözlü, dangalak, inanılmaz derecede kalın kafalı ve salağımsı biri gibi görünür.
O Príncipe George é tímido e só finge ser insensível e inacreditavelmente estúpido, enquanto no fundo é uma criatura tipo leitãozinho dócil.
Dangalak bir isim.
- Não, senhor.
Buraya giremezsin, dangalak.
Não podes entrar aqui, idiota.
Dangalak sensin.
- Retiro...
Bu sivri dangalak kim?
E quem é este parvalhão comprido?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]